1. Bölüm

252 17 7
                                    

Herşey eskisi gibiydi uyandığımda.Annemi kaybedeli 3 yıl oldu.Güzel kokusunu içime çekmeyeli 3 koca yıl... Her zamanki gibi yatağımdan kalktım.Yüzümü yıkadım, mısır gevreğimi yedim. Babam evden 2 saat önce iş yerine çıkmıştı. Evde yanlızdım. Çantamı aldım.Bade ve Cansel ile evimin hemen aşağısındaki parkta buluşup okula öyle gidecektik. Gittiğimde bekliyorlardı.

Bade sarı saçlı bal rengi gözleri olan balık etli bir kızdı. Saçları dümdüzdü, kaşlarına kadar inen kahkülleri vardı. Kahküllerini düzeltirken bana "Asel neden geç kaldın? Hava çok sıcak pişmek üzereyim!" diye çıkıştı.

"Abartma! Senin makyaj yapmanı yarım saat beklemiştik hatırlatırım " dedim. Canselle güldük. Ama Bade hiç gülmedi.

"Bakımlı olmak suç mu? Hıh." dedi.

Cansel, Bade'nin aksine zayıf bir fiziğe sahipti. Mavi gözleri büyük, burnu küçük saçları bukle bukle kumral saçlara sahipti.

Ben ise orta kilolu , dalgalı saçlara ve yeşil küçük gözlere sahiptim. Okula gelene kadar şakalaştık bol bol kahkaha attık.

Üçümüzde ilkokuldan beri arkadaştık. Aynı liseyi tutturmak için elimizden geleni yapmıştık. Ve başarmıştık. Okulumuz küçük sayılmazdı. 3 katlı iki binalı bir yapıydı. Merdivenleri çıkarken bizim sınıfın kapısını gördük. İçeri girdik.

Cansel birlikte oturduğumuz sırayı işaret ederken " Benim yerime başkasını mı aldın?" diye sordu.Kimseyi almamıştım. Birlikte oturuyorduk. Kafamı "almadım" dermişcesine salladım. Sırama yürüdüm.

Ters şapka takmış, simsiyah gözleri olan ve benden biraz uzun bir çocuk sıramızda oturmuştu.

Sırayı işaret ederek " Burası Cansel ile benim sıram. Kalkar mısın lütfen?" dedim.

Sesim fazla nazik çıkmıştı ve hiç hoşlanmamıştım bu çocuktan.Şapkasını çıkarıp saçlarıyla oynarken " Öyle mi? Bilmiyordum" dedi.

Daha önce onu sınıfta görmemiştim. Yada dikkat etmemiştim. İkinci seçenek olamazdı.
En az bir kere görmüş olmam gerekiyordu.Bu düşünceler kafamın içinde dolanırken hala yerimden kalkmadığını farkettim.Bade arka sıraya kendi yerine kurulmuştu bile.

"Neden hala kalkmıyorsun?" dedim.

Şapkasını takarak "Burasının sen ve arkadaşının olması benim için bir şey ifade ediyor gibi mi duruyor?" dedi. Sinirlenmiştim çünkü orası benim yerimdi. Benle Cansel'in!

Ayağa kalktı ve "Çok oturmak istiyorsan yanıma oturabilirsin." dedi.

Cansel'e baktım. Bade'nin yanına oturmuştu bile. Sınıfta başka boş yer yoktu.İlk görüşte hoşlanmadığım çocuğun yanı dışında...Birden öğretmen geldi oturmamızı söyledi. Mecburen oturdum. Garip bir şeyler vardı. Onu daha önce görmemiştim. Sınıfın en gıcık kızı bu tarafa doğru bakıyordu. Zengin ama parası kadarda aptal olan Sude...Durup ona baktım. Yanımdaki çocuğa bakıyordu. İsmini bile bilmediğim çocuğa.Benim baktığımı görünce oda Sude'ye baktı. Yanlış görmediysem göz kırpmıştı.Tenefüs oldu. Sude yanımıza geldi.

"Selam" dedi.Karşılık alamayınca masaya oturdu.

"Senin gibi yakışıklı birini neden ilk defa bu sınıfta görüyorum" dedi.

Biliyordum. O ilk defa buradaydı. Bade ve Cansel' e gözümle işaret ederek kantine çağırdım. Daha önce görüp görmediklerini sordum.

"Bilmiyorum. Sanırım görmedik." Bu cevap üzerine sınıf defterine bakmaya gittim. Sınıfta oturuyordu.

Benim sınıf defterine bakacağımı anlamış gibiydi. Yerinden fırladı. Anlamlandıramadığım bir hızla yanımda belirdi. Ürktüm. Elimden defteri aldı.

"Güzelim bazı sırlar biraz beklemeli" diyerek defteri yerine bıraktı ve sıraya geri oturdu.

Güzelim? En önemlisi bazı sırlar dedi? Ne tür sırlardı bunlar ve ne işler çeviriyordu?


OlağandışıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin