43. Bölüm

11 1 0
                                    

Çığlık sesiyle hoplayarak uyandım. Yataktan inip sesin olduğu yere doğru gittim. Ses salondan geliyordu. Ayça Halam sakin ol diye bağırıyor, amcam hastaneye gidiyoruz ben arabayı hazırlıyorum diyordu. Merdivenlerden yarı uykulu bir halde indiğimde amcam yanımdan geçti. Panikle beni görmemiş olacaktı ki kapıdan direkt çıktı. Salona doğru ilerledim. Annem çığlık atarak saçını çekiyordu. Donakalmıştım. Rüya olmasını isterdim ama rüya olsa bile bunun etkisinden çıkamazdım. Kollarında kesikler vardı. Ayakları mordu. Halam başında durmuş sakin ol diyordu ama nafileydi. Annem kimseyi duymuyordu. Sadece çığlık atıyor, saçını yoluyor ve anlamsız bir kaç şey söylüyordu. Arkamdan bir el omzumdan tutup beni kendine çevirdi.

"Asel! Bak bana!"  Ayda Halam daha bir çok şey söylüyordu ama sadece duyabildiğim iki cümlesi vardı. Bulanıklık ve kolumda bir ağrı hissettim. Daha sonrası karanlık...

🌼

" Uyandı! Tamam benlik sıkıntı yok diyordum size zaten baksana uyandı işte 5 saate!"

"Ayça kes sesini gerizekalı gibi gidip iğne niye vuruyorsun kıza!? Böş söötö öyöndö öştö! Beş saat normal bir saat mi?"

"Evet. Yani bünyesine göre evet."

"Ayhan, Ayça bağırmayın kızın kafasında lütfen! Daha yeni uyandı. İyi misin Asel?"

"Anneme ne oldu?" diyebildim sadece. Çok merak ediyordum. Ne durumdaydı acaba?

"Aşkım annen iyi. Senin gibi sakinleştirici aldı. Sen şoka girdin diye iğne yapmak zorunda kaldım. Annen bildiğin üzerine kolay şeyler yaşamadı. O yüzden ufak çaplı bir kriz geçirdi. Çoğu şeyi hatırlattı bu kriz.  Merak etme kötü bir şey yok sen iyi misin?" dedi Ayça Halam.

"Evet. İyiyim."

🌼

Annemin yanında oturmuş uyanmasını bekliyordum. Ayça Halam kalkmamam gerektiğini söylüyordu fakat dinlemiyordum. Annemin bana ihtiyacı olabilirdi. Son gördüğüm durumu hakkında içimde kötü bir his vardı. Gene aynı şey olacak diye ödüm kopuyordu. Annemin yanında dikiliyor, saçlarını okşuyordum. Saçları ilk zamankinden daha bakımlı, teni daha canlıydı. Annemdi o benim. İşte şimdi annem gibiydi. Sarıldım ona. İlk gün bana sarılmamıştı. Kokusunu içime çektim. Eskisi gibi kokmuyordu. Kokusu yoktu nedensizce. Eskiden çilek kokardı teni. Parfümünden kaynaklanırdı. Artık o parfümü kullanmıyordu. Kokusu yok demek yerine menekşe kokuyor demek istedim. Saçlarını bırakıp elini tuttum.

"Seni çok seviyorum anne. Üzülme çok güzel kokuyorsun hâlâ. Sadece sanırım çilek yerine menekşe olmaya karar verdin." dedim. Çok duygusal bir konuşma gibi olmuştu. Drama sevmezdim ama annemdi işte.

Babamı düşündüm. Yıllarca babam dediğim adamı değil, öz babamı. Ne yapıyordu? Ne haldeydi? Düşünmeden edemedim, yıllarca babam dediğim adamı da düşündüm.

Bade'yi, Cansel'i hepsini....

Neydim ne olmuştum?

Okuluna gidip gelen, derslerini aksatmayan, babasına - baba bildiği adama - çikolatalı süt aldıran, insan olan, annesini özleyen Asel'den; Okulu donduran, derslerinden kopmuş, annesini bulup babasını arayan, vampir mi kurt mu bilmeyen Asel'e...

Sahi en son ne zaman normal davranmıştım? Normal dediğim eskisi gibi. Sanırım Emre ileydi.

Vampirdi, ama güzel bir adamdı. Ya da seviyordum diye öyle geliyordu. Mutluydum onun yanındayken. Sanki bir kaosun ortasında değilmişcesineydim. Emre ya da Ateş... Her kimseydi. Benim için Emre olarak kalmaya devam edecekti.

Ben bunları düşünürken annem hareketlenmişti. Gözlerini sıktı ve nefes alış verişleri düzensizleşti. Uyanıyordu. Önce elimdeki elini kullanarak elimi sıktı daha sonra oturarak yerinden birden kalktı.

"Anne... Sakin ol benim. Kızın. Bir şey yok, korkma..."

"Kriz mi?"

"Evette... Daha öncede mi oluyordu?"

"Daha çok çevreye veriyordum ama kendime verdim değil mi? Özür dilerim korkutmak istemezdim."

"Sıkıntı yok bir tanem." dedim ve alnından öptüm. "Dinlenmek ister misin? Yoksa bir şeyler yiyelim mi?"

"Aç mısın?"

"Anne ben sana soruyorum."

"Yemek yiyelim."

"Tamamdır sultanım." dedim ve güldüm.

🌼

Yemek yedikten yarım saat sonra halamlarla annem kahve içmeye balkona çıktılar. Bense telefonda kızlarla görüştüm. Biraz oturup uzun zamandır okumadığım kitabi okudum. Kitap bittikten sonra yemek yiyeli 2-2.5 saat olmuştu ki telefonum çaldı. O arıyordu. Telefonu açtım ve nefes nefese kalmış sesi kulaklarıma doldu.

"Bal sana bir şey diyeceğim ama yemin ederim haberim yoktu! Özür dilerim! Haberim olsa yemin ederim söylerdim! Şerefim üzerine yemin ederim alakam yoktu! Bilmiyordum!" Sesi nefes alış verişinin hızı dolayısıyla kesik geliyordu. Birinden birilerinden kaçıyordu. Peki neden böyle konuşuyordu? Koşuşturuyordu?

"Emre doğru dürüst anlat şunu! Ne oluyor? Neyin var? Neyden kaçıyorsun? Niye yemin ediyorsun?"

"Balım, güzelim... Yemin ederim bilmiyordum!"

"Neyi Emre neyi!?"

"Ben..." Dıt... Dıt... Dıt... Telefonun kapanış sesi. Koskoca bir boşluk. Neler oluyordu? Niye boş boş yeminler ediyordu? Telefon neden kapanmıştı?

Yaa ne kadar mükemmel bir insanım. Yeni telefondan bir bölüm bile atmamışım. O kadar uzun zaman oldu mu ya? Ama size bir iyi bir kötü haberim var...

KÖTÜ HABERRR...
Olağandışı maalesef 2 bölüme final veriyor :')

İlk kitabım ilk göz ağrım maalesef final vermek zorunda. Başta bu kadar bölüm yayınlayacağımı 1,25 okunma alacağını bilmiyordum. Çok teşekkür ederim🥲🤍

Gerçekten bir 43 bölümü geride bıraktık. Emre'nin ciddiyetsizliği kadar Ateş'in ciddiyeti, Asel'in bazen kendini çok bilmiş sanmaları (kabul ediyorum biraz bilmiş olabilirrrr), Ayça- Ayda- Ayhan üçlüsünü unutmayacağım...

İlk göz ağrılarım. İlk karakterlerim...

Asel ve Emre adları 2 yıl önce karar verdiğim ilerde olursa koyacağım çocuklarımın isimleriydi. Asel bal demek olduğu için Emre ona bu bölümde yeni bir hitap şekli kazandırdı. Ateş ise kulağıma hep hoş gelen bir isimdi. Aslında yazmaya başlarken böyle bir şey düşünmüyordum. Böyle bir örgü... Herşey yazarak gelişti. Bazen eski telefonumdan ( kasa kasa, ata ata yazıyordum bu arada dmdlsmms) bazende bilgisayarımdan yazıyordum. Maalesef bilgisayarımı kaybettik. Mekanı cennet olsun.

İYİ HABERRRRR....
Yeni kitap yazmaya başlıyorummm. Diğer kitaplarım içime sinmediği için sildim. Ama yeni kitabım silinmeyecek. Ve benim en sevdiğim türden olacakkkk; KAN 🤤

Tekrardan teşekkür ederim 1.25 okuyucuuu❦



OlağandışıWhere stories live. Discover now