39.Bölüm

7 2 0
                                    


Evden az uzakta park ettiğimiz için yürüyerek gidiyorduk. Evin içine geçmeden sürekli silaha bakıp bakıp duruyordum. Kullanmam gerekmiyecekti belkide. O tetiğe basmamak için elimden geleni yapacaktım. Aklımda soru işaretleri vardı. Annem gerçekten bu evde miydi? Gerçekten yaklaşık 4 yıl sonra sarılabilecek miydim? Kim yalan söylüyordu? Emre mi, Ömer mi? Ömer'se niye yalan söylüyordu, o en yakın arkadaşı bense hemen hemen onun bir parçası olmamış mıydım? 

Bana kalsa evet o benim bir parçam olmuştu. Babam ortada yoktu ve o bana babalık yapmıştı. Bir parçam olması için yetmez miydi? Bir dediğimi iki etmemişti; bana "kızım" demişti. Koruyup kollamıştı. O gün koridorda bayıldığımda koşmamış mıydı yanıma? Endişelenmemiş miydi? Onu bilmem ama Ömer bir parçam olmuştu benim.

Eve yaklaşmıştık ki amcamın telefonu çaldı. "Alo?" dedi,bekledi. Sesinden bir arama beklediği kesindi. "Eve yakınım şuan siz?" dedi biraz daha bekledi. Gene bir şeyler karıştırmıştı. "Tamam. Çevreyi sarın. Ses çıkartmayın. " dedi,uzun bir süre konuşmadı karşıyı dinledi. "Vampir olması umrumda değil bir şey olmaz. Siz geçmiyeceksiniz zaten. İşaretimle geçersiniz." dedi ve daha sonra kapattı. Durmuş onu bekliyorduk. 

"Gidiyoruz hadi bakalım." dedi. Silahını beline yerleştirdi. Yürümeye devam ettik.

🌼

Evin kapısının önündeydik. 

Amcam kapının ziline bastı. Cevap yoktu. Tekrar bastı. Gene ses gelmedi. Arka tarafına, sağına soluna baktı. Bende onun baktığı yöne baktığımda bir şey göremedim. Kimse yoktu. Hani etrafı saracaklardı diye düşünürken silah sesi duydum. Direkt olarak amcama baktım. Amcam gülümsemesiyle bana döndüğünde kapının kilidine silahla ateş ettiğini kaşıyla gösterdi. Kapıya baktığımda artık kapıda kocaman bir delik vardı.

İçeriye geçtik ama içerde bir adamdan başka kimse yoktu.Sarı boğazlı kazağı altına siyah pantolonuyla şöminenin başında uzanırken birden ayağa kalmıştı.  Adam afallamış bir şekilde bize bakıyordu. 

"Ya siz deli misiniz nesiniz? Nasıl evime böyle girersiniz? " diye bağırmaya başladığında hepimiz adamdan daha şaşkındık. Ama birimiz hariç; ben...

Burada olmaması bir kez daha yıkılmama neden olmuştu. Sadece bir kere daha sarılmak istemiştim. Bir kez daha... Gözlerimin dolmasını engellerken amcam konuşmaya başladı.

"Ahu nerede?" dedi kısa keserek.

"Ahu diye biri yok burada! Defolup gidin." dedi. 

"İzi burada. Nerde söyle." dedi amcam kabullenmeyerek.

"Yok burada başka biri. Yıllardır tek başıma yaşıyorum ben. Şimdi buradan gitmezseniz poliste bana katılacak." dedi.

İnanmıyordum ona. Burada olmalıydı. 

"Gerçekten inanacağımızı mı düşündün? Burada olduğunu bulmak için neler neler yaptık biliyor musun? Bilmiyorsun. E o zaman biraz daha nazlanırsan ne olacağınıda bilmiyorsundur şimdi sen. Bizi uğraştırmak istemezsindir bence." dedim silahımı elimde bir sağa bir sola çevirerek. İstediğim psikolojik baskı yapmaktı. Eğer psikolojik baskı yaparsam baskı altında olduğunu düşünerek her şeyi anlatabilirdi. Belki bunun aksine diretecekti, söylemeyecekti ama elimize geçen her fırsatı değerlendirmemiz gerekiyordu.

"Elindeki oyuncak silahla mı korkutuyorsun beni?" dedi.

Ayda ve Ayça halamda silahlarını bellerinden çıkartarak ona doğrulttu.

OlağandışıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin