7. Bölüm

66 5 0
                                    

Yürüdük ,yürüdük... Sonra bir taksi çevirdi Bade.

"Ay dayanamayacağım 2 saattir yürüyoruz ayaklarıma kara sular indi valla! Daha fazla yürüyemiyeceğim. Hadi binin de gidelim. Ücretler benden merak etmeyin" dedi ve güldü. Gülesim yoktu kafamın içinde türlü türlü sorular vardı sadece. Hiçbir şey demeden taksiye bindim. Cama kafamı yasladım düşünmeye başladım.

Emre vampirdi. Yada Ateş mi demeliydim? Sınıfımızda vampir vardı. Ne yapacaktım? Okuldan mı gidecektim? Ya peşime takılırsa? Bana zarar verir miydi? Annem ne gibi bir hata yapmıştıda intikam almak istiyorlardı? Neden benden alacaklardı intikamı? Annemin ölümü bir kaza değil miydi? Mezarıda yoktu zaten. Cesedini bulamamıştık. Acaba Bade ve Cansel'i bir şekilde bu olaydan uzak tutmam gerekiyor muydu? Gerekiyorsa nasıl yapacaktım?

"Şşşt! Aloooo geldik diyorum huuu! Oho dalmış gitmiş bu?" Cansel'in bağırışıyla zıpladım. Eve gelmiştik. Başımı sallayıp taksiden atladım. Evin önüne geldim anahtarlarımı çıkarttım. Ellerim titriyordu. Bir türlü anahtarı kapıya geçiremedim.

"Asel sakin ol. Biliyorum duydukların şaşırttı seni. Ama sakin olmak zorundayız. Korkunun ecele faydası yok diye bağırıp her şeyi yapan Asel bu değil. Kendine gel. Ver ben açıyım kapıyı. " Bade elimi tutarak demişti bunları. Anahtarı aldı elimden ve eve geçtik.

"Acıkmışsanız mutfakta dünden arta kalan köfte var. Babam yapmıştı yiyebilirsiniz. Dolaptada soğuk ayran var. Afiyet olsun." dedim.

"Sen yemeyecek misin?" dedi Cansel

"Hayır odama çıkacağım. Aç değilim."

"Klasik Asel işte. Kızım gelsene zaten az yemek yiyorsun zapzayıfsın bir de canın sıkkın olunca hiç yemiyorsun. Hasta olacaksın" Bade her zamanki gibi yemek konusunda zor kullanıyordu. Hasta olacaksın diyip ağzıma bir lokma attı.

"Tamam yeter bu kadar çıkıyorum yukarı. Hadi sizde yiyin gelirsiniz. Ellerinizi yıkamadan odama girmeyin sakın!"

"Tamam annecimm" ikiside gülerek söyledi.

Odaya çıktım. Benim odam hiç evimiz gibi rengarenk değildi. Gri duvarları vardı ve alt kısımları siyahtı. Gri yerlerin üzerinde beyaz beyaz noktalar yapmıştım yıldız gibi görünmesi için. Yorganım ve perdeler sarıydı. Küçükken tavanı fosforlu yıldızlarla kaplamıştım. Hala duruyorlardı. Komodinlerin üzerinde beyaz lambam vardı. Karamsar biri değildim ama odamın karanlık olması hoşuma gidiyordu. Perdeleri açtım. Balkonuma çıktım. O sırada Bade'yle Cansel içeri girdi.

"Sen buradan nasıl çıkıyorsun ya? Benim odam hiç böyle değil. Çok güzel seninki. " dedi Cansel.

"Her geldiğinde aynı şeyleri söylemekten ne zaman bıkacaksın be Cansel " dedim

"Hiç bir zaman!"

Bade çoktan yatağıma yatmıştı. Üzerindeki siyah kalp şeklindeki yastıkla oynuyordu. Küçükken tüm oda mavi ve pembe olarak dekore edilmişti. Zamanla sarı, siyah ve griye çevirmiştim.

"Nasıl bu kadar rahat olabiliyorsunuz? Sınıfta vampir var " Cansel sormuştu. Bir an sinir bozukluğuyla güldüm.

"Ordan bakılınca rahat mı görünüyorum?"

"Asel sen hep böylesin ki. Dışardan bakan ne hissettiğini anlamıyor "

Sıkıntılı bir nefes aldım. Sonra saçımı söküp tekrar toplarken konuşmaya başladım

"Numara yapmayın. Ödünüzün koptuğunu ve bana hissettirmemeye çalıştığınızı biliyorum.Hiç bir şey yokmuş gibi davranmanıza gerek yok çünkü ben korkmuyorum. " dedim. İkisi birbirlerine bakıp aşağıya baktılar.

"Ne yapalım? Oturup ağlayalım mı hep beraber? " Dedi Cansel.

" Oturup ağlayalım demedim ama böylede davranarak ne bana iyi hissettiriyorsunuz ne de başka bir şey. Korkuyorsanız çıkıp gidin bana bırakın!" diye çemkirdim. Fakat gereksiz bir çemkirme olduğunu hemen anlamıştım.

"Asel ne dediğinin farkında mısın sen? Değil ödümüzün kopması bizi diri diri gömseler seni bırakmayacağımızı biliyorsun! Saçma sapan cümleler kurma! En iyisi biz gidelim yarın okula gelecek misin?" dedi Bade.

"Bilmiyorum ruh halime bağlı. Çok çabuk değişiyor biliyorsunuz hele bu olay karşısında benden kesin bir cevap beklemeyin." dedim

Cansel ayağa kalktı Bade'yi kolundan tutarak kaldırdı. "Yatıp dinlen. Kafanı iyice topla. Geç olmadan okula gelip gelmeyeceğini haber et. Bir şey olursada ara." dedi.

"Hı hı ararım. İyi geceler."

OlağandışıWhere stories live. Discover now