27 (Özel Bölüm-2)

13 3 0
                                    

🌼

Sabah uyanır uyanmaz Bade'ye mesaj attım. Doğum günüydü bugün. Ufakta olsa bir kutlama yapmak istiyordum.

"Bade bir parti organize etmek istesen en fazla ne kadar zamana ihtiyacın olur?" yazdım. Anında çevrimiçi olmadığı için bende ne hediye alabilirim diye düşünmek için internete baktım. Ne alabilirdim acaba? Aklıma hiçbir şey gelmiyordu. Bade'den geldiğini düşündüğüm mesaja baktım.

"3 saat. Bilirsin severim bu işleride neden?" yazmıştı.

"Doğum günü partisi organize edeceksin ama." yazdım hemen. Şebekesi mi yoktu acaba? Sürekli çıkıp çıkıp giriyordu.

"Mekan belli ise , senle Cansel'de yardım edecekseniz 3 saat." dedi. 3 saat iyiydi.

"Yer babamla kaldığım evin aşağı tarafında kalan kafe. " dedim ve gönderdim. Daha sonra ekleme yaparak " Yeri ben kapattırırım." yazdım.

"Tamamdır. Cansel'lede konuşuyum yardım etsin. Bizim burdaki parti malzemesi satan yerden alırım malzemeleride kime bu parti?"  yazdı.

"Emre'ye..."

"Ne? Bir de üzerine doğum günü partisi mi yapacaksın ona? Kimliğini bile açıklamadı lan sana? Ne partisi?"

"Yardım ediyor musun etmiyor musun? Hayır etmeyeceksen söyle zaman kaybediyorum." yazdım.

"Sadece senin hatrına..." yazdı ve çıktı. Bende hediye bakma işine devam ettim.

🔥

Sabah uyandım. Gereksiz bir gündü bana göre. Geri yattım. Annem gelip yatağıma oturunca sırtımı ona döndüm ve uyanmak istemediğimi belli ettim.

"Hadi kalk doğum günü çocuğu!" diyordu neşeli bir tavırla. Gözlerimi açtım

"Anne çocuk değilim bir, ikincisi gereksiz bir gün bugün uyanmak istemiyorum." dedim ve gözlerimi tekrar kapattım.

"Sen hep böyle doğum gününden nefret edecek misin?"

"Evet. Çünkü bir insan neden yaşlanmasını kutlasın ki? Çok saçma!"

"İyi de sen yaşlandığını kutlamıyorsun ki büyüdüğünü kutluyorsun. Hem yaşlansan ne olacak? Aynı enerjiye sahip olacaksın. Büyüdülçe daha çok güçlendiğimizi biliyorsun."

"Anne hep aynı konuşma. Bırak uyuyayım."

"Kalk lan denyo! Annen uyuma diyorsa uyumayacaksın. Hem doğum gününde uyumak ne? Kalk hediyeme bak kerata!" Odaya giren babamın neşeli ve şakacı sesiyle mecburen yatakta doğruldum.

Elime uzattığı sarı hediye paketine baktım. Uzun bir şeye benziyordu. Paketi açtım. Bu seferde içinden pembe bir hediye paketi çıktı. Klasik şakası! Yüzümde tebessümle açtım o poşetide. Kırmızı... Mavi... Yeşil... Mor...

"Baba daha fazla hediye paketi varsa söyle direkt makasla keseceğim bundan sonrasını yoksa." dedim gülerek.

"Yok be. Daha fazla koyacaktımda üşendim. Yeter dedim." dedi.

OlağandışıWhere stories live. Discover now