34

6.5K 274 58
                                    

Hayatta kime güvenirsek güvenelim insanoğlu hep aynıydı. Çıkar için yaşar çıkar için ölürdü. Başkasının ne acılar çektiği kimin umrundaydı?

"Böyle olacağını bilseydim sana bir süre daha bu konuyu açmazdım." Koray'ın dedikleri bir kulağımdan girip diğerinden çıkıyordu. Kimseyi dinleyecek durumda değildim.

"Ne kadar zor olduğunun bende farkındayım Tutku."

Farkında mısın? Güldürme beni.

"Farkında olmamız bir şeyi değiştirmiyor. Tek değişen insanlar. Yoksa dünyada bir fark yok." Ağzımdan çıkan kelimelere bir şey diyemezken sessizce oturmayı kabullendi sonunda.

"Acar kadın ticareti yapan kişileri halletmiş." Gözlerim ona döndü kısa bir süre.

"Biz ne yapacağız?"

"Acar'ın çevreyi temizlemesini bekleyeceğiz. Bizim odaklandığımız tek kişi Haluk." Dediğinde öylece kaldım yerimde. Zaten iki kişi bir örgütü yenecek değildik. Buraya gelmekle hata etmiştim.

"İki kişi hiçbir şey yapamayacağımızı biliyorsun değil mi?"

"İki kişi olduğumuzu kim söyledi?" Başkaları da mı vardı?

"Tek ikimiz değilsek onlar neredeler?"

"Hepsi belli başlı yerlerde görevdeler. Bazısı Haluk'un şirketinde çalışıyor. Diğeri Haluk'un malikanesinde hizmetçi. Bir diğeri şoförü. Bizim amacımız onu içten yok etmek."

"Peki ya biz ne yapacağız? Burada oturup seninle sohbet edip çay kahve mi içeceğiz?"

"Biz en son devreye çıkmak zorundayız Tutku. Sonuç olarak onun çocuklarıyız. İstesekte bunu şimdi yapamayız." Her şeyi dağıtmamak için kendimi zor tutuyordum. Böyle oturup bekleyerek bir şey yapamazdık. Acar'ın ne kadar hızlı olacağı belli bile değildi. Şu an yaptığımız zaman kaybından farksızdı.

"Ben buraya seninle oturmak için gelmedim Koray. İstesem siktir olur gider kendime yeni bir hayat kurardım. Alpay'ın çetesi beni orada tek başına bıraktığında bu özgürlüğe sahiptim. Senin yanına gelmemin sebebi HL'nin işini bir an önce bitirmekti."

"Ne yapmayı planlıyorsun? Senin istediğin gibi olsun." Ayağa kalkıp portmantodaki ceketimi üzerime geçirdim.

"Babamıza katılalım."

"Bunu yaptığımızda Haluk bizi bir daha bırakmaz."

"Herkes bıraktı bari kendi öz babamız bırakmasın. İyi yapar." Koray kolumdan tutup beni durdurunca derin bir nefes verdim.

"Bizden şüphelenecek. Bunu çok iyi biliyorsun."

"Şüpheleri umrumda değil. Bütün insanlar eninde sonunda güveniyor zaten. Tek yapmamız malikanesine gidip onunla vakit geçirmek."

"Bu çok tehlikeli."

"Burada kahve içip bir şeylerin olmasını beklemek daha tehlikeli. İkinci bir kalp krizine ihtiyacım yok teşekkürler. Çocukları olmamızın avantajını kullanmamız gerek. Ne kadar hızlı o kadar iyi."

...

Koca malikanenin önünde duruyorduk. Koray durumdan hoşnutsuzdu fakat onun ne düşündüğü pekte umrumda değildi.

Babayı ziyaret etmek iyi bir fikir.

Zile bastığımızda kapıyı genç bir kız açtı. Koray ona göz kırpınca bizden biri olduğunu anladım. Yani umarım öyleydi.
Kapıdan çekilip içeri geçmemize izin verirken sakin kalmak için elimden geleni ardıma koymuyordum. Kız bizi salona yönlendirirken koskoca salonda kahvesini içen Haluk'u görünce tiksindim. Onun bakışları ikimizin üzerinde gezindi.

DUYGUNUN ÖTESİNDE +18Where stories live. Discover now