15

18K 611 169
                                    

Mete...

Ailesi için herkese taraf alan Mete. Üvey kardeşim.

"Bunu ona söyleyeceğim Alpay." güçlükle doğrulduğum yatakta sert bakışlarla karşılaştım.

"Söylemeyeceksin." kesin çıkan sesiyle ona baktım. Ne yani göz göre göre onun acı çekmesine izin mi verecektim?

"Alpay bu yaptığımız bencillik. Onlara hiçbir şey söylemememiz yetmemiş gibi bir de yeni bir sır daha saklıyoruz."

"İşime burnunu sokma."

"İşin zaten içindeydim baştan beri! O benim kardeşim Alpay! Bunu ondan gizleyemem!"

"Peki git söyle." rahat çıkan sesiyle öylece kalırken kolumdaki serumu hızla çıkardım. Ayağa kalkıp kapı kolunu indirdiğimde açılmayınca derin bir nefes verdim.

"Niye duruyorsun? Gidip söylesene." Elindeki anahtarı önümde sallayıp zevkle gülümsedi. Bayıldığımda beni eve getirip kapıyı kilitlemiş olmalıydı.

"Oyun mu oynuyoruz Alpay?!"

"Neden olmasın." ayağa kalkıp anahtarı pencerenin önünde sallayınca şaşkınlıkla ona baktım. Ciddiydi.

"Şu an sebepsiz yere kavga ediyoruz! Hala anlamış değilim! Onlardan bir şey saklayacaksan neden bir çatı altında topluyorsun?!" Anahtarı pencereden atıp sırtını duvara yasladı.

"Seni işlerime burnunu sokmaman konusunda uyarmıştım." dedi.

"Senden nefret ediyorum."

"Neyse sen burada sürün dur. Az sonra mamanı getirir birileri."

"Anahtarı attın Alpay! Nasıl gitmeyi düşünüyorsun?! Boyut mu açacaksın?!"

"Sen kendini düşün." dediğinde pencereye çıkıp atlaması bir oldu. Pencereye ilerleyip sıkı bir küfrettim. Müstakilde olsa fazla yüksekti. Alpay'a koymazdı fakat bana feci koyardı. Bir yerlerimi kırardım.
İki dakika sonra kapının açılıp Nil'in gelmesiyle elinde yemek aradım. Ne yani yemekte mi vermeyecekti?

"Alpay şekerin düştüğü için bayıldığını söyledi. Regl olmuşsun sanırım. Sana ped getirmemi söyledi. Bu arada seni yemeğe bekliyor."

Yalanın batsın Alpay!

"Teşekkür ederim. Hemen geliyorum." tatlı bakışları üzerimde dolaşırken birden gülüp kapıyı üzerimize kapattı.

"Böyle devam et. İnci'ye kaptırma." şaşkınlıkla suratına bakarak ciddi olup olmadığını anlamaya çalışıyordum.

"Nasıl yani?"

"Alpay."dediğinde dalga geçtiğini sandım.

"Ne düşünüyorsun bilmiyorum ama aramızda bir şey yok. Biz sadece anlaşmalı ortağız. Onun dışında o bir yana ben bir yana. Açık konuşmak gerekirse nefret ediyorum."

"Meydanı İnci'ye bırakıyorsun yani."

"Ne alaka?"

"İnci'den nefret ediyorum. Kısaca açıklaması bu. Ki eğer meydan boş kalırsa herkesin ağzına sıçacağını da biliyorum. Eriyen kaşar."

Halbuki ilk geldiğimde en naif kişiyi İnci zannediyordum.

"Meydan onda olabilir. Bana o işler ters. Hem meydan onda olursa ne olacak?"

"Tabiki sözünün geçtiğini sanacak aptal. Fakat Alpay arkasında olacağı için sözü de bir yandan geçecek."

"Nil fazla abartmıyor musun? Alpay'ın öyle bir şey yapacağını sanmam. Hem gönül bu ota da konar boka da."

DUYGUNUN ÖTESİNDE +18Where stories live. Discover now