10

21.3K 696 55
                                    

Lütfen..lütfen bana zarar verme!

"Şşt sakin ol. İyi misin?" şakağımdan inen ter vücudumda hüküm sürüyordu. Levent'in endişeli bakışları üzerimde gezinirken elimin tersiyle gözlerimi ovaladım. Saçma sapan bir kabus beni kendine esir etmişti. Kadının bana lütfen zarar verme diye attığı çığlıkları kafamda başa sarıp tekrar ediyordu.

"Yaranı zorlamışsın. O acıyla kötü bir kabus gördün sanırım." kafamla onaylayıp yatakta dikelirken dışarıdaki gök gürültüsüyle gözlerimi kapattım. Yağmurun cama vurduğunda çıkardığı sesle karışmıştı. Hava berbat görünüyordu.

"Dün yaşananlar adına özür dilerim. Seni bu işe zorlamamalıydık."

"Senin hatan değildi Levent. Aslında kimsenin hatası değildi. Ben fazla tepki verdim. Sadece o bara girdikten sonra bir daha çıkamayacağımdan korkuyorum." Yalan söylüyordum. Bara girdikten sonra çıkamamaktan çok kendimi kontrol edememekten korkuyordum. Alpay'ın kollarında olmaktan...

"Endişelenmekte gayet haklısın. Sonuç olarak yapacağınız şey kolay bir şey değil. Oradaki adamların ufak bir hatamızda bizi vurmaktan çekinmeyeceklerinden eminim. Lakin buradaki kimsenin buna izin vermeyeceğinden emin olabilirsin." haklı olabilirlerdi. Ama bu benim endişemi azaltmıyordu.

"Normal bir hayat yaşamak istiyorum Levent. Böyle bir saçmalığın içinde bulunmak istemiyorum. Babamın yaptıkları, HL ve di-" sözümü keserek yan tarafımdaki koltuğa oturdu.

"Ne kadar bunu söylemekten nefret etsemde babanın kötü bir amacı olduğunu düşünmüyorum." Babamın daha ne kadar kötü bir amacı olabilirdi ki? Herkesin canını yakmıştı zaten.

"Babamdan ben umudumu kesmişken senin kesmemen kendimi kötü hissetmeme neden oldu. Sanki ondan vazgeçmenin benim için kolay olduğunu düşündürttün. Belki de çok kolay vazgeçtim ondan. Babam olduğunu unuttum." yanağımdaki ıslaklık gülümsememe sebep olurken pencereye bakmaya devam ettim.

"Doğru olanı yaptın. Ne kadar baban da olsa yaptıkları iğrenç şeylerdi."

"O zaman neden kötü bir amacı olmadığını söylüyorsun? O çocukları alırken ya da Alpay'ın annesini öldürürken kötü bir amacı yok muydu?" dedim yerimde rahatsızca kıpırdanarak. O ise gözündeki gözlüğü düzeltip sırtını dikleştirdi.

"Uzun bir süredir düşündüm.  Bu adamın ne derdi var da böyle bir çukurun içine göz göre göre atladı diye. Uzun bir süre düşündükten sonra kafamda şöyle bir algı yarattım. Değer verdiği biri için kendini feda ettiğini. Tabi bunu Alpay'ın annesini öldürdüğü için düşündüm. Fakat kafam hep dönüp durdu. Halil bu kadını hangi sebeple öldürdü diye." kafasında o kadar çelişki yaratmıştı ki. Belki bunları Alpay bile düşünmeye vakit ayırmamıştı. Peki ya Alpay? Babamın annesini neden öldürdüğünü bilmiyor muydu?

"Alpay nedenini biliyor mu?"

"Bilmiyorum. Bu konuları konuşmak için yeltendiğimde hep konuyu kapattı. Bende olsam bende kapatırdım. Kimse o sahneyi kafasında canlandırmak istemez." odayı aydınlatan gök gürültüsü kendini sesiyle yeniden belli etmişti.

B-ben yapmadım!

Kafamın içinde dönen sesle yüzümü buruştururken Levent endişeyle bakıyordu.

"Sen iyi misin?" kafamı ellerimin arasına alıp bastırırken şakağımda hissettiğim nabız bir o kadar hızlı ve belirgin atıyordu.

Yardım edin!

"Levent ben..ben kendimi iyi hissetmiyorum. Kafamın içinde sesler dönüp duruyor." anlıma değirdiği elleri üşümeme neden olurken üzerimdeki yorganı kenara attı.

DUYGUNUN ÖTESİNDE +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin