20

19.7K 621 250
                                    

"Başın sağolsun canım." güçlükle çıkan sesimle Duygu'yu yatıştırmaya çalışıyordum. Semih'in ölüsü bulunmuştu ve Duygu bunu öğrendikten sonra darmadağın bir hale gelmişti. Ne kadar güçlü kalmaya çalışsa da başaramadığı aşikardı.

"Ciddi düşünüyorduk. Onu ailemle tanıştıracaktım. Onay alırsak evlenecektik. Belki çocuklarımız olacaktı. Ama artık bu sadece bir hayalden ibaret." sonlara doğru kısılan sesiyle içim içimi yedi. Semih kötüydü fakat bu şekilde ölmeyi haketmiyordu. Daha doğrusu ölmeyi haketmiyordu. Babasının yaptıklarına bulaşması belki de onun suçu değildi. Babası onu buna zorlamış bile olabilirdi.

"Ne diyeceğimi bilemiyorum Duygu. Gerçekten üzgünüm." gözyaşlarını silip ona sıkıca sarıldım. Üzülmeyi haketmiyorsun güzel kadın.

"Ben bir müddet izin alacağım Tutku. Belki buralardan biraz da olsa uzak kalırsam kendime gelebilirim. Bu zamana kadar yanımda olduğun için teşekkür ederim."

"Böyle veda edermiş gibi konuşma. Her şeyin üstesinden gelecek bir kızsın sen. Bunun üstesinden de geleceksin."

"Buluştuğumuz o gün size çok kızmıştım. Bir anda tartışıp yanımızdan ayrılmıştınız ve randevunun mahvolduğunu düşünmüştüm. Fakat Semih her şeyi anlayışla karşıladı. O kendinden çok benim mutluluğumu düşünüyordu. Ben...ben onu kaybettim. Sevdiğim adamı kaybettim Tutku."

"Seni çok iyi anlıyorum."

"Beni anlayamazsın. Sen bu zamana kadar kimseye bir şey hissetmedin. Hissetsen de belli etmedin. Dört senedir bu hastanede beraberiz Tutku. Seni az çok tanıyorum." anlayamıyordum belki. Evet haklıydı. Anlamıyordum. Bu zamana kadar hiçbir ilişkim olmamıştı. Fakat bu benim bir eksiğimden çok kazancımdı.

"Seni anlamam için sevgilimi kaybetmeme gerek yok Duygu. Ben senin arkadaşınım. Bende seni tanıyorum. Ve seni bu yüzden anlıyorum. Sen benim için değerlisin. Ne kadar sana soğuk görünüp gerçek bir dost gibi görünmesem de sen benim en yakın arkadaşımsın. Ben senin sadece kara gününde olmak için arkadaşın değilim. Ben senin her vaktinde olmak için varım."

"O şu an iyi midir?" umutla yüzüme baktığında gülümsedim.

"İyidir. Bu kadar anlayışlıysa senin ağlayıp kahrolmanı da istemez. O yüzden sil o gözyaşlarını. Bunu seni kendine getirmek için söylemiyorum. Gerçekleri söylüyorum. İnsan sevdiğinin ağlamasını istemez."

"Sen gerçek dostsun Tutku. Yanımda olsan da olmasan da beni anlayan ve güldüren tek insansın."

Umarım öyleyimdir Duygu...umarım.

...

"Neredesin? Sana cumartesi günü annemgile gideceğimizi söylemiştim." Alpay'ın iflah olmaz sesi yine yükselirken gözlerimi bir kez daha devirdim. Arabanın içinde onunla telefonla konuşmak ayrı bir dertti.

"Beni mi deniyorsun? Görkem sana söylemiştir nerede olduğumu."

"Söylemedi."

"İyi kendi evime gittim."

"Yalancı." telefonu kenara atıp gülümsedim. Görkem kesin söylemişti. Ben böyle gülüyorum ama düşündüğünüz gibi değil.

-Dün Akşam-

Biz az önce öpüştük! Allah kahretsin! Biz resmen öpüştük! Hatta biraz abarttık! Ne saçmalıyorum ben!?

"Öyle aptal aptal bakmaya devam mı edeceksin?"

"Ha?"

"Yalan konuşacak halim yok. İkimizde o sırada istiyorduk. Saçını nasıl kuruladığın sikimde değil yoksa."

DUYGUNUN ÖTESİNDE +18Where stories live. Discover now