14💛

4.1K 292 75
                                    

Selamlar

1122 kelime

Keyifli okumalar

💛💛💛

Feza 'Şiir, konuşmamız lazım.' yazarak ertesi günü ABD'ye uçalı iki gün oldu, yolculuğu fazla ani gelişti, hatta ben öylesine aradığını düşünerek sabahın 04:38'inde gelen görüntülü aramaya şaşırdığımı hatırlıyorum. O uykuyu seviyor çünkü. Valizini gişelere doğru iterken yorgun yüzü ve uykusuz gözleriyle gülümseyince içimin ezildiğini de hatırlıyorum. Erik Smith'in resmi daveti üzerine beşte kalkacak uçağa yetişmeye çalışıyormuş. Sanırım ya kanka ben gelmesem olmaz mı diyemeyeceğiniz bir davet bu.

Son yazışmamızı kaç kere okudum bilmiyorum, her okuyuşumda yüzümü al basıyor, alev basıyor, bana bi' basıyorlar yani anlayacağınız. Sonra bir baktım ezberlemişim. Mesela 19. konuşma balonunun ilk iki kelimesini sorun bana.

senin totoya

O konuşmadan hemen sonra yüz yüze gelmeyecek olmamız beni biraz da olsa rahatlattı. Zira utangaçlığımı aşabilmiş değilim.

İki tarafa ait bazı duygular... İtiraf niteliğinde pek çok cümle var o satırların arasında. Onunkiler adına hala şaşkınım. Benim duygularımın bir geçmişi var ama onun daha önce bana gözünün ucuyla baktığını bile görmedim ki. Bu da Feza'daki bu duygu değişim hızına yetişmeme engel oluyor. Hatta hemen öylece inanmama, boynuna atlamama...

Benim odamda geçirdiği koca bir gün hala gözümün önünde. O ne zaman oturduğu yerden kalksa geri oturduğu yer hemen yanı başım olurken ben köşe kapmaca oynadım. Zeki olduğumu düşünüyorum ama ilişki penceresinden içeriye bomboş, pırıl pırıl bir beyinle bakıyorum. Açıkçası anlayamadığım her şey bende tedirginlik yaratıyor. Bu yüzden uyuyabildiğim iki saatlik dilimi de kaybettim. Zombiden halliceyim. Haftaya doktor randevum var ben o ilaçların beni mala döndüreceğini bile bile uykuya yenilemiyorum. Uyumak istiyorum saatlerce, günlerce uyumak, Feza gelene kadar horul horul uyumak... Ne zaman döneceği de muamma. Belki yarın belki bir hafta sonra, ben de bilmiyorum inan derken valizinin yirmi üç kilo olduğunu söyleyen mekanik ses kulaklarımda çınlıyor hâlâ.

Her şey bir yana Feza Kandemir gittiğinden beri okulun tek konusu gene Feza Kandemir. E. Smith'in davetlisi olarak Amerika'ya gittiği söylentisi yaygın ama oradaki kız arkadaşını görmeye gittiğini düşünüp bunu dillendirmekten çekinmeyen kesim de azımsanacak gibi değil. Tanrım böyle bir şeyin ihtimalini bile düşünmeyen aptal bir beyne sahibim ya aferin bana! Yalnız eğer benim bilgisayarım ile görüşme yapmamış olsaydı E. Smith'ten bir benim haberim olmaması gerçeği... Bu kadar mı bi-haber yaşıyorum?

Havalimanında son dakika telefonuyla bilgilendirildiğim bir yolculuğa ne gibi nedenler yükleyebilirim? O şeyleri yazdıktan sonra kız arkadaşını görmeye gittiğini düşünmek ona ve bana haksızlık olur sanırım. Smith ile çalışmak istemediğini söylerkenki ciddiyetini de düşünürsek... Aklımda deli sorular. Ailesi hakkında hiçbir şey bilmiyorum, o yüzden paraya ihtiyacı var mı yok ondan da bir haberim. Sonuçta Silikon Vadisinde yılın çaylağı olmayı kabul etmesi durumunda alacağı miktar tahayyülümün de üzerinde. Ondan bir önceki yirmi iki milyon dolarlık teklifi kabul etmişti.

Aradaki saat farkını hesapladım. Eğer konumu Silikon vadisiyse on saate yakın. Evet daha konumunu bile bilmiyorum. Arayıp uykuya ihtiyacı olduğu bir anda uyandırırsam kızar mı onu da bilmiyorum.

Yukarıdaki paragrafların totalinden ben Feza KANDEMİR hakkında hiçbir BOK bilmediğimi çıkarttım.

Siz?

BU SAATTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin