53💛

985 131 411
                                    

Selamlar

2910kelime

Farkında mısız yeni bölüm atıyorum ve bir önceki bölümle arasında haftalar yok jdbxjd

Keyifli okumalar

💛💛💛

Salı geceleri...

Aditi ile girls out gecemiz. Arkadaş olup da iyi anlaşabildiğimizi fark ettiğimizde ara sıra içmeye başlamışken bunu rutin hale getirme fikri kimden çıktı hatırlamıyorum ama salıları ölüm kalım olmadıkça içiyoruz... Çok güzel bir mekânda hem de. Aditi'nin kuzenin barmaid olduğu, genelde çevre kolejlerin takıldığı ama bir o kadar da nezih olan bir yer.

Geceden kalma tüm izleri silen; bence penisilinden sonra yüzyılın icadı olan ve tıp okuyan bir arkadaşımın ufak bir tavsiyesi ile tanıştığım mucizevi tablet sayesinde kendimi çarşamba günü dersliğe atabildiğimden, korkum yok.

Aditi'nin kuzeni her salı akşamı olduğu gibi ilk içkileri müesseseye yazarak önümüzü şenlendirmek için yanımıza geliyor.

"Kızlar nasılsınız?"

"İyi Ravi senden?"

"İyi Ravi senden?"

İkimizde aynı anda cevaplarken Ravi bize bembeyaz dişleriyle gülümsüyor. Tenleri bir tık koyu diye dişlerinin bu kadar güzel görünmesi haksızlık bence.

"Bugün biraz fazla kalabalık. Çok yanınıza gelemezsem kusura bakmayın. Ne istersiniz bakalım?" Çoğu zaman bizimle oturur ve sonu bitmez anılarıyla bizi kusturana kadar güldürür.

Aditi her zamanki gibi kırmızı şarapla başlarken ben bu sefer değişiklik istiyordum. Üç şat tekila ağır mı oldu? Niye öyle bakıyorsunuz?

"N'oldu?" Aditi'nin sorusu karşısında dudaklarım yukarı kıvrılıyor.

"Neyin var?" Ravi de ona katılırken gülüşümü saklayamıyorum.

"Tekila dert kotası dolunca mı sipariş edilebiliyor. Boston eyaletler meclisi yasa yapmanın bokunu çıkardı ama artık."

İkisinin de bakışları yumuşarken Ravi görev yeri olan barın arkasına seğirtiyor. İlerlerken kar beyazı gömleğinin sırt kasları yüzünden gerilmesini izliyorum ve sıkı kalçalarının sağa sola hareketini.

"Hey! Kes şunu."

"Aman yedik kuzenini." Yüzsüzlüğümün ortaya çıkması için damarlarımdaki sıvıya dışardan bir sıvı karışmasına gerek yok.

"Adam nişanlı."

"Evet, başka bir yakışıklıyla hem de."

Tanrım! Birinin Ravi'ye nişanlısını dışarı salmamasını söylemeli. Adam tam bir afet. Kanadalı bir model ve yeni yeni ünlenmeye başlaması Ravi'nin ileride başını çok ağrıtacak gibi. Bazı akşamlar ikisi de bize katılıyor ve ben, bir elimde içki kadehi bir elimde kuru yemiş kâsesi hangisine bakacağımı şaşırıyorum.

"Pi!"

"Off tamam sustum".

Ravi ilk içkileri getirip yanaklarımızdan öpüyor. Bu korumalara bunlar benim konuklarım demek. Her seferinde bizi tarif etmekten sıkıldığı için böyle bir yol bulduk.

"Hanımlaaar." Bu gece bize, o mucizevi ilacı tanıştıran arkadaşımız Richard da katılıyor. Okuldan çıkarak geldiğini masanın kenarına iliştirdiği kitaplarından anlıyoruz. Tıpçılar bu enerjiyi nereden buluyorlar Allah aşkına.

"Hoş geldin." Benim yanımdaki sandalyeye kurulurken beresini çıkarıp altın sarısı saçlarını parmaklarıyla dağıtıyor.

"Selam az çalışmak zorunda olan Harvard kesimi mensupları." Sahte serzenişine kıkırdayıp içkimden birini ona uzatıyorum. Sipariş ettiğini söyleyip teşekkür ediyor. "Bu kız tekilayla açıyor, neyle kapayacak Allah bilir. Yarın nasıl gideceksiniz okula." Bunu söylerken bir barmen tarafından siyah birası getiriliyor.

BU SAATTEWhere stories live. Discover now