Bölüm 1

2.7K 229 85
                                    

Şu anki iş yerimden hastayım diye izin alıp ,inşallah, yeni görev yerim olacak Nehir'in çalıştığı şirketle son görüşmeye gitmek üzere hazırlanıyorum. En son ne zaman bir şeye böyle özendim inanın onu bile unutmuşum, ama bu durumun jilet gibi ütülü kıyafetlerim ve kararında makyajımla çok işe alınası olduğuma olan inancımı sarmasına izin vermiyorum. Bir B planı bulamadığım için buna inanmaya çok ihtiyacım olduğundan abartıyor da olabilirim tabi. Konumuz bu değil şimdi canım.

Müstakbel ve epey nazlı iş yerime , dört haftadır yapmadığım proje görüşmediğim takım lideri kalmadı, giderken Nehir'le karşılaşmamak için dualar ediyorum. Son bir aydır gizli gizli yürüttüğüm mülakat sürecini itiraf etmeye henüz hazır değilim. Önce bir işe alınayım, ilk iş günümde sabah arayıp geçerken beni de alsana tatlı kız demeyi planlıyorum ki beni sağ bırakma ihtimali kalmasın. Ay aman, tövbeler tövbesi.  Elimi üç kere tahtaya vurduktan sonra aynada son kez kendime bakıp çıkıyorum.

Yüksek optimizasyon çalışmalarım sonucu Nehir'in departmanına çıkmayan en kısa rota ile Siber Güvenlik Yönetimi ve Mimarisi bölümü yöneticisinin odasına ulaşıyorum. Kısmetse ,lütfen n'olursunuz, yeni müdürüm Ömer Sancaktar'ın bir toplantısı uzadığı için biraz gecikiyormuş. Burada ilginç bir şey yok, adam koskoca departmanın yöneticisi bekletmese hatırım kalırdı; ama bunu benim şahsi telefonuma kendi mesaj atarak haber vermesine biraz şaşırıyorum açıkçası. Asistanın falan yok mu senin çiçeğim, kendi mesajlarını kendin atınca unvanın zeval görmüyor mu ? Neyse, onu da o düşünsün.

Bu işi kendim için istiyorsam şuradan şuraya gitmek nasip olmasın, her şey doğmamış yeğenlerim için. Her şey onlar doğsun, o minik ağızlarıyla teyze desinler diye! Biçare anneannem torununun mürüvvetini görmeden ölmesin, teyzemin de bir damadı olsun, annemin mutfak takımı ziyan olmasın; benim tüm çabam bunlar için...

"Hala gelmedi mi?" diyen erkek sesiyle içsel yakarışım son buluyor. Hızla kafamı sesin geldiği yöne çeviriyorum, standartların çok üzerinde bir adamla göz göze geliyoruz. Pardon beyefendi, gözler lens mi? Ne demişti bu şimdi, öyle yakışıklı yakışıklı konuşunca anlayamadım ki?

"Efendim?" diyorum işin içinden çıkamayınca. Aferin kız Hazal, ben senden hıııağ falan demeni beklerdim. Çok yerinde bir efendim oldu bu.

"Müdürü beklemiyor musun, onu soruyorum?" Hee, şu mesele.

"Evet evet, onu bekliyorum. Toplantısı uzamış." diyerek fazla bilgi veriyorum ama buna da şükür. Hala üst seviye yakışıklı, aday çalışma arkadaşım karşısında dışımdan saçmalamadım.

"Bitmez onun toplantısı, gel ben sana bir kahve ısmarlayayım?" dedikten sonra şirin şirin göz kırpıyor. Bir yanım asıl gel ben sana bir tuzlu kahve pişireyim dese de yolumdan dönemiyorum. Yeğenlerini düşün Hazal, Nehir'e çekerlerse ne kadar tatlı olacaklarını düşün...

"Çok teşekkür ederim ama mülakat için geldim ben. Ömer Bey'i ilk dakikadan bekletmek istemem." Yeteri kadar nazik olup olmadığımdan emin olamayınca bir omuz silkmesi ve tebessüm de iliştiriyorum son cümleme.

"O seni dakika bir gol bir bekletmiş ama." diyerek biraz tepemi attırıyor. Adamın toplantısı uzamış ne yapsaydı acaba? Yine de bu şekilde delirmiyorum, tane tane anlatıyorum.

"Toplantısı uzamış dedim ya, hem kendisi mesaj atmış gecikeceğini falan. Tatlı bir hareket bence."

"Ömer Bey mi tatlı, aynı kişiden bahsediyor olamayız gibi geldi bana?"

Sanki adam baldan yapılmış dedim, tatlı bir hareket diyorum sadece canım. "Ben daha tanımıyorum kendisini, hareketi şirin geldi sadece." Uzatmamak adına en azından karşımdaki adamı tanımaya niyetleniyorum, "Hazal Aymaz ben bu arada, kısmetse yeni Siber güvenlik mimarisi yazılım uzmanıyım."

Kuzeninizi Evlendirme Sanatı (Tamamlandı)Where stories live. Discover now