Özel Bölüm 5

1.1K 115 115
                                    

Hadi bu bölümü birlikte okuyalım, tepkilerinizi benimle de paylaşmayı unutmayın

(Aslında unutmadığınızı da biliyorum ya ağzım alışmış, "Ne gerek var şimdi yüz göz olmaya?" diyorsunuz muhtemelen. Ama demeyin. Teoman'ın da dediği gibi, korkmayın sevgi dilenmeyeceğim... Sadece biraz merak; kim okuyor, kim bakıp geçiyor, seviyor mu sövüyor mu? :))

*

"Üçü de iyi değil mi? Eminiz iyi olduklarından?"

"Hazal!" Ay hemen Hazal.

"Tamam Nihan Sultan, kızma hemen. Sen nasılsın peki, iyi misin?"

"İyiyim kızım, çok iyiyim. Çok sağlıklıyım, çok mutluyum, bomba gibiyim; ilk sorduğundan beri hiçbir şey değişmedi çok şükür!"

Ne var canım, dünyanın bin türlü hali var? "Maşallah maşallah, tahtaya vur Nihankuşum. Babam nasıl?"

"Baban da az evvel söylediğim gibi çok iyi kızım, sen sormadan söyleyeyim Emre'ler de Emir'ler de çok iyi. Hatta teyzenlerle de konuştum sabah onlar da iyi çok şükür. Çocuklarının sesini duymak için boşuna oyalıyorsun beni; babanla içerde oynuyorlar, keyifleri yerinde, senin aramanla hiç ilgilenmediler bile. Bahar ve Ekin'in de söylediği gibi, sorri nat sorri."

Hıı çok tatlısınız(!) Nihan Hanım, ama ben şeker kullanmıyorum. "Sarp da mı?"

"Evet."

Hiç mi? "Bir kere bile mi anne demedi?"

"Sıfır."

"Gaddarsın Nihan."

"Anneye gaddar denmez, ruz-i mahşerde dilini kızgın maşayla yakacaklar."

Yine mi? "Ay iyi tamam, sustum. Öpüyorum o zaman sizi çok, birbirinize sahip çıkın."

"Korkma anneciğim, iyi bakacağım evlatlarına. Hadi dinlen sen güzelce, karnındakini düşün yeterli. Damadıma selam söyle. Görüşürüz."

"Onun da selamı var, görüşürüz." Ömer'le göz göze geliyoruz konuşurken başıyla selamı alıp iletiyor sonra yola geri dönüyor. Ben de düşmesini engelleyemediğim suratımla telefonu kapatıyorum. İyi siz hiç özlemeyin annenizi, aferin evlatlarım.

"Güzelim daha ayrılalı sekiz saat oldu, yarın annemi arayalım diye ağlamaya başlarlar merak etme."

Aramaz bu nankörler, aşk olsun yavrularım. Yine de Ömer'in tesellisi ile ikna olmayacağımı bildiğim için başımı camdan yana çevirip yola dönüp ikimizi de yok yere yormuyorum. "Yaa, evet tabi."

Kısık sesli bir kahkaha duyuluyor canım eşimden... Hayır, dönüp bakmıyorum. Evet, ne kadar güzel gülerse gülsün. Sırası değil. Yalnız ona bakmayayım derken aşağıya bakmış oluyorum. Ne o öyle dağa mı tırmanıyoruz biz? Elim hemen karnımı buluyor, bir şey yok aşkım sakin ol sen. Baban dünyanın en iyi şoförüdür. Tabi, annenden sonra.

Ömer'e yandan bir bakış atıyorum, fark etse bile hiç istifini bozmuyor hain. Tekrar sağ tarafa bakıyorum, of of of! Üç çocuğumu annesiz babasız bırakma, Allah'ım. Boştaki elim kalbimi bulurken artık az önce ne yaşadıysak benim için önemini yitiriyor.

"Ömer, biraz yavaşlasan mı?"

Kayıtsızlık yeminini bozmuyor, "Kırkla gidiyorum zaten."

Ay ama buralarda dört yüz hissediliyor bebeğim. Yok yok, sana demedim bebeğim diye anneciğim. Bir şey yok, korkma. Hiç korkulacak bir şey yok ki, kim uyduruyor canım bunları?

Kuzeninizi Evlendirme Sanatı (Tamamlandı)Where stories live. Discover now