"Sırların zinciri koptu
Bedel kanla yazıldı
Yükselmek için yeniden doğdu
Yıkımın kıvılcımları dört bir yana savruldu."
*
Tanrıça tahtına kuruldu, kanını akıttı ve yalnızca sustu.
Topraktan doğan bir Kan Avcısı, kanına yazılan kutsal kaderde...
You wanna take a drink of that promise land You gotta wipe the dirt off of your hands Careful son, you got dreamer's plans But it gets hard to stand
⚔️
Selam canlarım!
Keyifli okumalar✨
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Başlıyor! Başlıyor! Kral Demir Köprü'ye doğru yola çıkmış. "
Ufak tefek bir insan çocuğu hanın koridorları arasında bir büyü topu gibi oradan oraya koşarken bir yandan herkesi ayağa kaldıracak bir kuvvetle bağırıyordu.
Bu sırada hanın yüksek iç duvarlarının arasında kalan kapalı avluda talim yaptırıyordu Alcard Rhyvar Zaolyen. Başını kaldırıp, pencerelerin arasında bir görünüp bir kaybolan çocuğa baktı. Talim yapan herkes durmuştu.
"Buna sonsuza kadar devam edemezler," diye Rhyvar'a doğru yaklaştı Mireva. Bol bir pantolon ve üzerine yine bol bir gömlek giymiş, saçları darmadağın olmuşken, boncuk boncuk terler yüzünden boynuna yol almıştı. Kılıcının ucunu taş zemine dayayıp, kabzasını bir baston gibi kavradı. "Her hafta, her bölgede aynı anda bir kişinin infazı... Laomri, kaderlerini en derin çukurlarda kavursun..."
Tükürürcesine sarf ettiği sözler karşısında iç çekti Rhyvar. "Devam edecekler Mireva, bundan kayıptan çok kazanç elde ediyorlar. İnsanlar kendilerini daha güvende hissediyor ve iyice İnsan Krallar'ın gölgesine sığınıyor."
Tapınakta yaşananlar, bir anda patlayan, parlayan ve etrafı saran büyü. Zanosritlerin ve Birlik üyelerinin bir arada görünmesi yangını körüklemişti. Yalnızca yeni kararnameler çıkmamıştı, idamlar ve gövde gösterileri başlamıştı. Ama Annarithel'ın daha sonrasında yaptıkları... İşte İnsan Krallar bunu kabullenememişti. Haftada bir Thallieos'un her bölgesinde öğle vakti bir melez ya da hane ferdinin infazını gerçekleştirmeye başlamıştı.
"Başkalarının korkularıyla, diğerlerini besliyorlar," diye fısıldadı Mireva gözleri kahverengi duvarlara takılmıştı ama o duvarlarda çok daha acı şeyler gördüğü bakışlarından belliydi. "Başkalarının zayıflığını, diğerlerinin gücüne ekliyorlar."
Rhyvar, düşüncelere daldığında pes bir nefes verdi. "Bunu yapan bir kişi daha tanıyorum."
⚔️
Xathmoran Demir Köprü'sünün ortasında Kral Carazael duruyordu. Alnında kan kadar kırmızı, alev kadar canlı yapısıyla parlayan; tüm diyarın gücünü taşıyan Elysthram her şeyden daha çok dikkat çekiyordu. Ne zümrütlerle bezenmiş gömleği, ne soğuk bakışları ne de tacı... Hepsi o taşın yanında sönük kalıyordu.
