14.Bölüm: YAKICI İTİRAFLAR

459 64 140
                                    

"Yakıcı İtiraflar"

You can't see me
But you still feel me
I only live in your memories

⚔️

Selam güzellerim!

Keyifli okumalar

Zamanın, en büyük şifa olduğunu söylerler

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Zamanın, en büyük şifa olduğunu söylerler. Tesiri en kuvvetli iyileştirici. Zaman bir nehirse derler Thallieos'ta, acı ve keder nehrin dibine oturmuş taş parçalarıdır. Nehir akmaya devam ettikçe, taşlar aşınır ve akıntının arasında kaybolana kadar sürüklenir en sonunda. Yerlerine yenileri dolar ama eskileri gibi değildir.

Annarithel Orvira bunun tam tersini düşünüyordu. Zaman onun içindeki kedere şifa değil, düşman oluyordu ve zaman aktıkça yüreğindeki nehrin dibindeki taşlar da yerinden kımıldamıyor, sürüklenen parçalar üst üste biniyordu. Acı üstüne öfke, keder üstüne kin.

Zanosrit Kardeşliği'nin büyük salonunda sırf sembolik bir anlam taşısın diye yerleştirdiği derme çatma tahtta oturuyordu. Parçalanan etler, çenelerden süzülen şarap, ağız şapırtıları ve kahkahalarla süren ziyafet sırasında tavandan sarkan dev şamdanları izliyordu. Callidus ayaklarının ucundaki minderde, kuzu etini dişlerinin arasından sıyırmakla meşgulken Mamba Meclisi ve Katrileah da etrafında çember şeklinde diziliydi. O Zanosrit'in Mamba'sıydı. Şu an tek bir el hareketiyle eğlence başlatabilir, bir infaz gerçekleştirtebilir ya da ziyafeti ansızın sonlandırabilirdi. Ancak parmaklarının yaptığı tek hareket, şarap kadehinin ağzında turlar atmaktı.

Callidus aniden Annarithel'ın ayak tabanlarında hissedebileceği bir kuvvetle hırladığında yoldaşına baktı sonra da tilkinin bakışlarını takip etti. Katrileah'nın ayak ucundaki Dev Beyaz Tilki'si Beyazgöz de diş etleri görünecek bir vahşilikle Callidus'a hırlıyordu. O aptal tilkiyi ikisi de sevmiyordu. Beyazgöz Annarithel'ın bakışlarını üzerinde hissettiğinde ağır ağır kıza döndü. Annarithel beyaza çalan kaşlarından birini kaldırdığında homurdanarak çenesini minderine yasladı. Bir tilki bile olsa artık efendisinin Mamba olmadığını biliyordu ve eskiden yaptığı gibi-nasıl yaptığını Annarithel hâlâ bilmiyordu- kıza baktığında soluk gözlerini deviremiyordu.

Annarithel dalgın bir tavırla uzun süre Beyazgöz'ü izledi. Acaba diğerlerine yaptığı gibi onun da ruhunu sökebilir miydi? Bir hayvanın üzerinde büyüsünün etkisi var mıydı? Deneyebilirdi elbette, Katrileah dahil kimsenin müdahale edemeyeceğine emindi üstelik. Dibini ve başlangıcını, ne halta yaradığını ve tetikleyicilerinin ne olduğunu zar zor keşfedebilmişti-elbette hâlâ tam olarak çözebilmiş değildi- Yeniydi, yabancıydı ama Annarithel'a aitti koca diyarda emindi ki yalnızca ona aitti bu güçler. Pietro ansızın yaşayanların diyarını mesken edinmeye karar vermezse öyle de kalacaktı. Güçleri ne olursa olsun, hâlâ aynı kanı taşıyordu hâlâ bir Kan Avcısı'ydı ve diyardaki tüm hane fertleri ve melezler gibi büyü yaptığı an Elysthramların ağına takılıyordu. Eylemleri sırasında büyüsünü iradeli kullanmaya çalışıyor, dibi görmeden büyüsünün enerji alanı bedeninin üzerinde yoğun bir koku bırakmadan sarf etmeye uğraşıyordu. Elbette bir damlası bile Elysthramların çılgına dönmesine sebep oluyordu ancak buna uzun süreli bir kafa yorma sonucunda aylar önce riskli bir çözüm bulmuşlardı.

Zalim Ruhların Dansı (Kanın Şarkısı Serisi 2)Where stories live. Discover now