33. Bölüm: KANIMIN KANI

370 54 37
                                    

"Kanımın Kanı"

Yalnızca saf korkunun ya da savaşın sebep olabileceği bir göç, gözlerinin önündeydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Yalnızca saf korkunun ya da savaşın sebep olabileceği bir göç, gözlerinin önündeydi. Hayatında hiç bu kadar çok atı ve insanı bir arada görmemişti Annarithel. Çocuklar, kadınlar, adamlar; genci, yaşlısı ve daha yeni doğmuşlar... Güneşin, Thallieos bariyerinin ardından diyarı kucakladığı bu sıcak günde bile kat kat giysilerini bir zırh gibi kuşanmış, at arabası olanlar alabildiğine doldurmuş olmayanlarsa muhtemelen en değerli varlıklarını yanlarına alabilmişlerdi sadece. Morlaniar ölü kalması gereken Molzeun'un yıllar önceki isyanından bu yana viran ve sefillerle dolu bir kent olabilirdi ama burası hâlâ birilerinin yuvasıydı. Birkaç hafta öncesine kadar. Annarithel'a kadar...

İnsanlardan, kör inançlarından, hane fertlerine ve melezlere yaptıkları zulümlerden nefret ediyordu Annarithel ama annesinin omzunun üzerinden yaşlı gözlerle kenti izleyen çocukları gördüğünde kusmak istemişti. Kendisinden, insanlardan ettiğinden bile daha fazla nefret etmişti.

Siyah çalıntı kısrağın üzerinde, Annarithel önde Rhyvar ise ona sımsıkı sarılmış bir şekilde arkasındaydı. Diğerleri de başka atların üzerine dağılmıştı. Kimliklerini, tenlerini, gözlerini ve silahlarını gizlemek için kavurucu sıcakta pelerinlerinin içinde kaybolurcasına aralarına mesafe koyarak ilerliyorlardı. Yalnızca bir tane ufacık vagonu olan bir at arabası bulabilmişler Yalancı sürücü koltuğuna geçmiş, Callidus ise vagonda gizlenmişti.

Rhyvar, ikisinin de burunlarına kadar çektikleri kukuletaları yüzünden yüzünü görmese bile dudaklarını kızın başının arkasına bastırdı.

"Sakın, bunun senin suçun olduğunu düşünmeye cüret etme," diye fısıldadı parmakları belinden dolanıp ellerini bulduğunda.

Ya hissetmişti ya da gerçekten öyle olduğu için Rhyvar da durmadan bunu düşünüyordu.

Annarithel iç çekti. Başı kimseler yüzünü tanımasın diye önüne eğik olduğu kadar, vücudundaki ağrı ve halsizlik yüzündendi. Yola koyulmayı kabul etmişti, bu kaçıramayacakları kadar iyi bir fırsattı ama durumu gittikçe kötüleşiyordu. İçinde bir hastalığın büyüdüğünü hissedebiliyordu. "Molzeun geri döndüğü için, suç bana kalmadı. Eğer dönmeseydi açtığım yol tam olarak böyle sonuçlanacaktı."

Rehber'in sesi kulaklarına taştığında kalbi sıkıştı. Haklı olmasından, her şeyi biliyor olmasından, Annarithel'ı Zanosrit'ten soğutma çabasına rağmen bir şekilde onu bu kadere itmesinden nefret ediyordu.

"Peki ya, kazandıktan sonra? Katlandıklarının karşılığında nihayet ödülünü aldıktan sonra? Sana ne olacağını söyleyeyim. Geriye Annarithel'dan hiçbir parça kalmayacak. Ve kazandığında, ödülünün ne kadar kıymetli olduğunu unutmuş olacaksın. Çünkü sen artık Annarithel olmayacaksın. Kendi kaderinin üzerine, başkasının kaderini inşa etmesine izin vermiş bir Kan Avcısı olacaksın. Ellerinde bir hançer taşıyacaksın, hançerin senin olduğunu bileceksin ama ellerin sahibinin kim olduğunu bilemeyeceksin."

Zalim Ruhların Dansı (Kanın Şarkısı Serisi 2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin