15.Bölüm: KANAYAN DÜŞLER

470 60 109
                                    

"Kanayan Düşler"

When all the heroes fall
The world plays its wicked games
And I am left defenseless
'Cause I know the sky's gonna say my name
The sky's gonna say my name

⚔️

Fırtına ensemizde, her şeye çok yakınız...

Keyifli okumalar!

Sabahın ilk ışıkları kızıl hareli göğü delip, en üst katlardaki odanın tül perdelerinden içeriye sızarken Annarithel Orvira geniş dört direkli yumuşak yatağının içine gömülmüş vaziyetteydi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Sabahın ilk ışıkları kızıl hareli göğü delip, en üst katlardaki odanın tül perdelerinden içeriye sızarken Annarithel Orvira geniş dört direkli yumuşak yatağının içine gömülmüş vaziyetteydi. Yatağın dört direği arasında kancalanmış kahverengi cibinlikler yerlere sürünüyor ve kızı içeriye hapsediyordu. İçeriye esinti girsin diye pencereleri hep açık tutuyordu ancak güneş ışığından öyle rahatsız oluyordu ki, yatağına sızmasın diye cibinliği hep örtülü bırakıyordu.

Odanın içinde ruhunu yansıtan bir kasvet hakimdi. Dağınıktı ve yatağının iki yanındaki komodinlerde kitaptan, içki şişelerinden başka bir şey yoktu. Karşı duvara yaslı masada yine kitaplar ve şişeler vardı. Odada adımını attığı yerde dibi görülmüş bir şişe bitiyordu.

İnce siyah geceliğiyle uzanırken bir yandan elindeki hançerini havaya atıyor ve geri tutuyordu. Bir hançerin keskin ucu denk geliyordu bir kabzası... Tüm gece kendi kendisine bir karar alabilmek için bu oyunu oynamıştı. Git, gitme...

Keskin uç, git demekti. Kabza ise, gitme... Hangisi üç kere üst üste denk gelirse kararı ona göre alacaktı.

Gece Leoraan'in yanından ayrıldığında odasına varana kadar bitirdiği iki şişe şaraptan sonra alkolün muhakeme yeteneğini asla etkilemeyeceği bilinciyle böyle bir sınav yapmaya karar vermişti kendisine. Hâlâ sürdürüyor olması ise bir hayli ilginçti...

Callidus, Annarithel'ın bel çukuruna dayadığı burnundan derin bir homurtu kopardı, kız git gitmeleri sayarken... Eski yatağına ikisi çok zor sığdıkları halde Callidus dev kadar cüssesiyle yanına sığışmaktan asla çekinmiyordu ama şimdiki yatağına ikisi de çok rahat sığıyordu.

Annarithel hançeri attı ve tüm gece denedikten sonra ikinci kere üst üste kabza denk geldi. Yorgunluktan morarmış göz altları ve uykusuzluktan şişmiş göz kapakları şiddetli bir ağırlık yapsa da gözlerini kısabildi. Üçüncüyü bir süre bekletti havaya atarken.

Saçmalık...

Hançeri olağan gücüyle neredeyse tavana değecek kadar yükseğe attı döne döne geriye düşerken elini havada bekletti. Kabzayı kavradığında gözleri büyüdü.

Gitme...

Ellerine layık, yıllar içinde bir uzvu gibi kendisiyle bir kıldığı yakut kabzalı keskin hançerini elinde evirip çevirdi. Kaltak tanrıça biliyor ya Unutulmuşlar Nehri'ne gitmeyi ve Kara Savaşçı'ya dair tüm anılarından vazgeçmeyi çok istiyordu. Ona karşı çok farklı bir gözle bakmaya başladığı, yüreğinin orta yerinde yeşeren sıcaklığından tiksindiği duyguların ortaya çıktığı anları silip atmayı... Ama şüphe ediyordu. Nehrin işe yarama ihtimaline karşın ya yalnızca anıları değil de Alcard Rhyvar Zaolyen'i her şeyiyle unutursa...

Zalim Ruhların Dansı (Kanın Şarkısı Serisi 2)Where stories live. Discover now