0.4

3.5K 392 316
                                    

Baji

Bitmek bilmeyen yol boyunca, Chifuyu'nun seçtiği şarkıları dinlerken başıma gelen felâketleri sindirmeye çalışmıştım. Baya baya, Chifuyu hariç, tüm ülke bana karşıydı resmen. Annem bile ne düşündüğümü siklemiyor, böylesine büyük (!) bir ayrıcalıkla onurlandırıldığım için kendime gelmemi söylüyordu.

Tanrım, bu işte güvenebileceğim tek kişi sahiden de Chifuyu'ydu anlaşılan. Onun, bana ne neden iyi davrandığını bile bilmiyordum.

Araç durunca müziği durdurdu Chifuyu ve kapıyı açacakken, parmaklarımızın hâlâ kenetli durduğunu fark ederek kıpkırmızı kesildim. Tanrım, bu da neyin nesiydi? Yol boyunca, el ele miydik cidden? Neden beni uyarmamıştı ki?

Elimi sertçe çektiğimde Chifuyu'nun gülüşü bir anlığına solmuş, ardından da şu yapaylık kusan ifadelerinden birine bürünmüştü.

Şehrin dışında kalan, tek katlı müstakil bir yazlığa gelmiştik. Evin etrafı ıssızdı ve kumlarla çevriliydi. Eşyalarımız taşınmış, son uyarılar yapılmış, ardından da yalnız bırakılmıştık.

Chifuyu, pencerenin önünde dikildi ve uzun dakikalar boyunca bekledi. Sonrasında da derin bir nefes alıp soyunmaya başladı.

Ha?

Suratıma bile bakmadan kurtuldu kıyafetlerinden ve valizindeki şortlardan birini geçirdi üstüne. Bembeyaz ve pürüzsüzdü vücudu. Cılızdı da.

"N-ne yapıyorsun sen lan?" diye bağırdım. "Amaç ne?"

Kıkırdayıp saçını geriye yatırdı. "Geceleri yüzmeyi çok severim. İstersen sen de gel."

Amerikan mutfağa geçip dolapları karıştırdı ve bulduğu şişelerden birini açtığı gibi dikledi. Siktir, sanırım viski falan içiyordu!

Tanrım, ne sikim oluyordu burada? Prensler ne zamandan beri soyunup viski içiyordu?

Şişeyi elime tutuşturdu. "Yüzmeye gidiyorum ben."

Korkuyla düştüm peşine. "Chifuyu?"

Rüzgâr, saçını iyiden iyiye karıştırırken bana çevirdi kafasını. "Evet?"

Şişeyi kumların üstüne bırakıp dişlerimi sıktım. "Düzgün dur ulan. Senin yüzünden daha fazla sorun yaşamak istemiyorum. Boğulursan falan gebertirler beni."

Gür bir kahkaha atıp bana yaklaştı ve başını yana yatırdı. "Benim yüzümden gebermezsin, merak etme."

Aramızdaki yakınlık sinirlerimi bozunca birkaç adım geriledim. "Bu karanlıkta yüzme ve üstüne bir şeyler giy!"

Şişeyi kapıp biraz daha içti ve yeniden güldü. "Çok şirinsin."

Tepki vermemi bile beklemeden koşa koşa aştı kumları ve denize atladı. Tanrım, bu herif neyin kafasını yaşıyordu böyle?

Öylesine karanlıktı ki, onu göremiyordum ve başına bir iş gelirse o salak kraliyet cesedime bile huzur vermezdi. Küfürler haykırırarak soyundum ve baksırımla girdim denize. Suyun soğukluğu ürpertiyor, ıslak kumlar da yürümemi zorlaştırıyordu.

"Chifuyu! Neredesin, kahrolası prens?"

Çok da iyi bir yüzücü sayılmazdım ve açılmaya götüm yemiyordu. Aptal herif, gereksiz gerginlikler yaratmayı seviyordu belli ki. Azıcık serbestlik bulunca sapıtmış da olabilirdi tabii.

"Chifuyu! Seni tekmeleyeceğim."

İyiden iyiye paniklerken birkaç metre ileride, suyun yüzeyine çıkan çocuğu görür görmez küfürler haykırarak koşturdum o yöne.

"Aklını mı kaçırdın sen?" diye azarladım, su boynuma dek gelirken.

Islak saçını karıştırırken kahkahalar atıyordu. "Su çok güzel."

Birkaç başarısız girişimin ardından kolunu yakalayıp onu peşimden sürüklemeye başladım. "Aptal beyinsiz. Ölüp de başıma kalacaksın."

"Çok sıkıcısın," diye yakındı ve kolunu kurtardığı gibi suya düştü.

Onu kaldırmaya çalışırken ıslak kuma batmış, sinirden titremenin yeni seviyelerini tatmıştım. "Sinir bozucusun."

Ağzına kaçan suyu tükürüp kaşlarını çattı ve sahile varana dek suratıma bakmadı. Kumların üstüne oturmuş, viski şişesine sarılmıştı.

Yanına çöküp ıslandığı için mahvolan saçıma lanetler okudum. Saçım, kıymetliydi ve bu aptal herif yüzünden tuzlu suyla kaplanmıştı.

"Derdin ne?" diye sordum sinirle. "Belanı mı arıyorsun?"

Dizlerini kendine çekip omuz silkti. "Yüzmeyi çok severim, hepsi bu."

Trip mi atıyordu şimdi de? Tanrım, onu cidden pataklamak istiyordum.

Ayaklanıp elimi uzattım. "Üşütmeden eve girelim, kalk."

Elimi görmezden gelip kendi cebelleşmeleri sonucunda ayağa kalktı ve yine beni yok sayarak hızlı adımlarla yürümeye başladı.

Bu çocuğun sorunu neydi cidden?






















kıçımın prensi || tokyo revengers  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin