2.2

2.8K 345 413
                                    

tw : yüksek dozda fluff

Baji

Chifuyu'nun şirin itirazlarına aldırmadan, onu kendi ellerimle beslemiş ve yeterince yediğini düşünene dek de ilaç içmesine izin vermemiştim. Tanrım, hiç uyumamış olmama rağmen enerji dolu ve de mutluydum. Chifuyu'yla ilgilenmek harika hissettiriyordu!

Yatağına girince utangaç bir bakış attı. "Birlikte uzanmak ister misin? Normalde aynı yatağa girmemiz yasak ama kapıyı kilitlersek sorun çıkmaz."

Kapıyı kilitleyip ısınan yanaklarıma ve heyecandan titreyen ellerime rağmen, buram buram Chifuyu kokan yatağa girdim. Hafifçe gülümsemiş, göğsüme sokulup elimi tutmuştu. Onu daha önce iki defa kucağımda taşımış olsam da, hafifliği beni yeniden afallatmıştı.

Boştaki elimi saçına daldırıp nazikçe okşadım. Gerçekten de çok huzurluydum. Chifuyu'yla sarmalanmak, araba yakmaktan bile daha güzeldi.

Parmaklarımı öptü. "Ellerin gerçekten de çok hoş, Keisuke."

Gözlerimi kırpıştırıp derin bir nefes aldım. "B-bunu daha önce hiç düşünmemiştim."

Kıkırdayıp elimin üstünü öptü. "En başından beri elini tutmayı çok seviyorum. Ellerin benimkilere göre daha büyük ve parmakların da çok zarif."

Ve ben, böylesine sevimli bir çocuğu haftalarca kırıp dökmüştüm...

Evet, kraliyet ve boktan kurallar hâlâ sinirlerimi bozuyordu ama gemiye binme fikri de göğüs kafesimi sıkıştırıyordu. Chifuyu'yu ardımda bırakıp onu acıya boğmak istemiyordum. Hele de, kendimi ona açmayı becermiş ve şefkatiyle kutsanmışken...

Yumuşacık saçını öptüm. "Şey, beni ne zamandan beri seviyorsun?" Sertçe yutkundum. "Yani, çok güzel sakladın ve düne kadar da hiçbir haltı anlayamadım falan."

Göğsümden kalkıp bağdaş kurarak oturdu ve utangaç bir gülüş yayıldı suratına. "Net bi' tarih veremem ama son iki haftadır hislerimden eminim. Günden güne düştüm sanırım."

Minik ellerini kavrayıp içimi çektim. "Sikik kraliyete sinirlenip sinirlenip seni incittim gereksizce hep. "

Uzanıp çenemi öptü. "İnan bana, seçme şansım olsaydı bu iğrenç yerde bir saniye bile durmazdım. Özellikle, ergenliğe girdiğim ilk zamanlar korkunçtu." Kocaman gülümsedi. "Tüm olumsuzluklara rağmen kalbini bana açtığına pişman etmeyeceğim, söz."

İlk gerçek etkileşimimizde, dondurma ve terle kaplıydım. Neye uğradığımı şaşırmış, ne bok yiyeceğimi bilememiştim. Chifuyu, beni kalabalıktan çekip almış ve yargılayıcı saray mensuplarına karşı da koruyucum olmuştu. Tüm kabalıklarıma rağmen, bana anlayışlı davranmış ve abartmadığım sürece de nezaketini korumuştu. Doğal yanlarını göstermiş, tüm kırgınlıklarını içine atmıştı.

Chifuyu, gerçekten de muhteşem biriydi ve kaybetme korkusu yaşamasaydım onu tamamen tüketebilirdim.

Yanağımı okşayınca titrek bir nefes alıp gözlerimi kapattım. "Bana dokunmanı sahiden de çok özlemişim."

Elmacık kemiğimi öptü. "Seni bolca öpmemi ister misin?" Saçımı okşadı. "Haddimi aşar ve seni rahatsız hissettirirsem beni uyar, tamam mı?"

Bedenim ürpermiş, kalbim patlayacakmış gibi hissetmiştim. Gecenin anısı ve ateşli öpücüğü, hâlâ canlıydı çokça.

Gözlerimi araladım. "Çekinmemen gerektiği konusunda anlaştığımızı sanıyordum, Chifuyu."

Tanrım, milyonlarca galaksiyi sığdırmışçasına ışıldıyordu güzel gözleri.

Onu bir daha asla söndürmeyecek, aşkını incitmeyecektim. Ömrümde ilk defa, birisi beni sevdiğini söylemişti ve tüm rezil durumlara rağmen sonuna kadar deneyecektim. Evlilik fikri ve kraliyet hayatı hâlâ boktandı ama Chifuyu için katlanmayı becerebilirdim belki de.

Dudaklarını yanağıma değdirdi. "Seni ilk ve son defa öpebildiğimi düşünmüştüm dün." Çenemi okşadı. "En güzel yanılgım oldu."

Yüzüme eğilince yeniden kapattım gözlerimi ve yumuşacık dudaklarına bıraktım kendimi. Nazikçe emiyordu alt dudağımı ve elleri de saçımda geziniyordu. Ben de yanağını okşayarak ona karşılık veriyordum. İkimiz de acemiydik ama hiçbir önemi yoktu.

İki etli dokunun birbirine kenetlenmesi, nasıl böylesine muazzam hissettirebilirdi ki?

Dudaklarımı bırakınca yüzümün her bir köşesine öpücük kondurmaya geçmiş, keyifli kıkırtılarıyla nabzımı iyice hızlandırmıştı.

Gözlerimin altına da dudaklarını bastırdıktan sonra göğsüme uzanıp parmaklarını benimkilere sardı. "Yarın okul var. Bu gece erken yat, tamam mı?"

Sarhoş gibiydim. Öptüğü yerler yanıyor, soluklarım düzene girmeye yanaşmıyordu.

"Birlikte uyuyabilir miyiz?" diye sordum tavanla bakışırken.

Boynumu öptü ve bacağını üstüme attı. "Sen istersin de uyumaz mıyız?"

Chifuyu'nun sokulmaları, araba yakmaktan çok daha iyiydi gerçekten de. Hatta, dünya üzerindeki en güzel şeydi.

bu tarz bi bölüm gerekiyordu bence ,d






























kıçımın prensi || tokyo revengers  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin