2.0

3K 340 829
                                    

tw : ufak çaplı cinsel düşünceler, cinsel gerilim, az biraz cinsellik

tw2 : aşırı uzun bölüm

Baji

Chifuyu'nun gidişi, içimdeki boşluk hissini arttırmıştı. Kırgın bakışlarını aşamıyor, soğuk sesinin ürpertisinden kurtulamıyordum. Hele, yanağımı öpmesi...

Tanrım, bu çocuk ne yapıyordu bana? Neden onu düşünmeyi kesemiyordum? Üstelik, kaçış tarihimin öne çekilmesine bile sevinemiyordum. Düşüncelerim, Chifuyu'nun gözyaşlarıyla parlayan okyanus mavisi gözlerine kayıp duruyordu inatla.

Biraz daha soru çözmüş, uykum gelmemesine rağmen yatağıma geçmiştim. Chifuyu, ne zaman dönerdi bilemiyordum ama onu görmek ve yarım kalan konuşmamızı bitirmek istiyordum. Benimle resmi bir dille konuşmayı kesmeliydi artık.

Instagram bildirimlerini açıp arama motoruna girdim ve alt dudağımı ısıra ısıra Bj Alex, yazdım. Porno izlemeye bile katlanamazdım ama Chifuyu'nun okuma sebebini çözene dek biraz göz gezdirmekten zarar gelmezdi sanırım.

Birkaç bölümü hızlıca okumuştum ki Chifuyu'nun attığı hikayenin bildirimi gelmişti. Cidden üşütecekti sahilde. Minicik bi' şeydi ve çok az yemek yiyordu zaten.

Bi' hevesle attığım mesajı da tersleyerek yanıtlamış ve üstüne de görüldü atmıştı. Tanrım, benimle konuşmaya bile katlanamıyordu.

Kafamı dağıtmak için webtoon'u okumaya döndüm ve ikide bir morardım. Bu çizimler, hangi sapık zihnin ürünüydü? Üstelik, Chifuyu neden böyle bi' boku okuyordu?

Tanrım, bu şeyler ışın kılıcı mıydı?

Siktir, okumayı kesemiyordum. Merakım, utancımı sollamıştı resmen. Chifuyu'nun fantezi dünyası sahiden de bu tarz saçmalıklarla doluysa, götümü kollamalıydım.

Saatler ilerlemiş, Jiwon'a sövüyordum ki gizli kapılardan biri açıldı ve Takemichi odaya girdi. Sırtına aldığı Chifuyu, kendinde değil gibiydi.

Yataktan fırladım. "Onun nesi var?

Tuttuğu kahve bardağını köşeye bırakıp Chifuyu'yu yatağının kenarına oturttu ve pespembe yanaklarını avuçladı. "Fuyu, saçını yıkamalıyız." Kahveyi uzattı. "Biraz daha iç."

Chifuyu'ya dokunuyordu. Kızarmış yanaklarını okşuyor, boyalı saçını karıştırıyordu.

Takemichi piçinin bileğini yakaladım. "Uzak dur ondan."

Bıkkın bir bakış attı. "Chifuyu'nun yardıma ihtiyacı var şu anda. Bu şekilde uyuyamaz. Onu soyup saçını yıkamalıyım."

Soymak? Hem de Chifuyu'yu? Sikerler be!

Kahvesini içen, bakışları bayıklaşmış Chifuyu hiç iyi görünmüyordu. Her an sızıp kalabilirdi.

Takemichi'ye sertçe baktım. "Bana bırak. Kendisini öldürürcesine içmesini engelleyemeyen bir piçin Chifuyu'yla ilgilenmeye hakkı yok."

Bileğini kurtardı ve yumruklarını sıktı. "Senin yüzünden içiyor, dengesiz herif!" Devrilecek gibi duran Chifuyu'nun belini kavradı. "Onu mahvettin ulan."

Ne?

Chifuyu, hıçkırdı ve Takemichi'nin elini itti. "Siktirin gidin." Yatağına bıraktı kendini. "Sikik prensin uyuması gerekiyor."

Sikik prens mi?

Takemichi'yi kovalayıp Chifuyu'nun yanına oturdum. Yanakları ve dudakları kızarmış, siyaha çevirdiği saçı dağılmışken... farklıydı. Her zamanki şirin halinden fazlasıyla uzaktı.

kıçımın prensi || tokyo revengers  Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum