2.3

2.9K 334 330
                                    

Chifuyu

Her zamanki gibi, öğle aramızı okulun kütüphanesinde soru çözerek geçiriyor ve hayranlarımızın hazırladığı tatlılardan yiyorduk. Saraydaki aşcılarla yarışabilirdi okuldaki kızlar. Her seferinde, lezzete doyuyorduk resmen.

Keisuke, kadifemsi siyah saçını dağınık bir topuz şeklinde toplamıştı ve havanın sıcaklığı yüzünden de gömleğinin kollarını kıvırmıştı. Odaklanmış ifadesi ve ikide bi' kemirilmekten şişmiş dudakları da eklenince, kucağına tırmanmamak cidden çok zordu.

Son birkaç günü, her fırsatta nazikçe öpüşüp sarılarak geçirmiştik. Geceleri birlikte uyuyor, yakınlığımızın tadını çıkarıyorduk. Ona dokunmama ya da sırnaşmama kızmıyor, utansa da bana karşılık vermekten çekinmiyordu.

Kelimenin tam anlamıyla, kutsanmıştım. Sevdiğim çocuk, müstakbel kocam, bana gerçek bir şans vermişti. Onu ürkütmemek için, işleri ağırdan alıyor ve arsız yanımı bastırmaya çalışıyordum.

Keisuke, fazla masumdu. Benim gibi deneyimsiz olmasının yanında, bilgisizdi de. Tüm hayatını bir çeşit manastırda geçiren biri bile onun kadar saf kalamazdı.

Ara verince, elini nazikçe kavrayıp kıkırdadım. "Seni çalışırken izlemeye bayılıyorum."

Yanaklarını tatlı bir pembelik kaplamıştı. "Şey, teşekürler." Kravatını gevşetti. "Y-yani sanırım."

Onu daha fazla utandırmamak adına, konuyu son okuduğum mangaya çektim ve Kazutora yanımıza uğrayana dek de Bungou Stray Dogs Beast hakkında konuşmayı sürdürdük.

Saygılı bir tavırla eğilmiş, Keisuke'nin yanına oturmuştu. Okuldaki çoğu kişinin taptığı gülüşlerinden birini yaymıştı yakışıklı suratına. "Bölmüyorum, değil mi?"

Seviyeli bir tebessüm takındım. "Elbette ki hayır, Kazutora-kun. Keisuke ile özel olarak konuşacakların varsa gidebilirim."

Keisuke, bana ürkek bir bakış atsa da ezberlediği sakin ifadenin ardına saklanmakta gecikmemişti. En başından beri, aramız açıkken bile, birileriyle konuşması gerekince onunla kalmamı istiyordu. Eski arkadaşlarıyla takılırken bile pot kırıp azar işitmekten deli gibi korkuyordu.

Ah, Wakasa, haşin nişanlımı ürkek bir kediye çevirdin!

"Hayır tabii ki," dedi Kazutora ve kıkırdadı. "İkinize sormak istediğim bi' şey vardı aslında."

Keisuke, ona yandan bir bakış attı. "Bir sorun yok, değil mi?"

Kazutora, onun omzunu sıktı. "Normalde saray dışında pek de fazla takılmanıza izin verilmediğini biliyorum ama Baji'yi arkadaş ortamında görmek istemez miydiniz, prensim?" Tatlılardan birini yedi. "Hem, onu özledik. Sadece okulda konuşmak yetmiyor."

Keisuke, isteseydi belli aralıklarla arkadaşlarıyla görüşmesine gayet de izin verilebilirdi aslında ama uzaklaşmayı seçmişti. Sebebini bilemesem de, üstelemeye çekinmiştim hep. Hatta, annesiyle bile alakayı kesmişti resmen.

Dirseklerimi masaya yasladım. "Bu konuyu kraliçeye danışmalıyım." Hafifçe gülümsedim. "Olumlu bir karşılık alırsam, size katılmaktan mutluluk duyarız."

Kazutora gidince, Keisuke'nin elini tutup doğrudan gözlerinin içine baktım. "Karar senin. Benim için hiç fark etmez."

Biraz öne eğildi. "Bana farklı davranıyorlar uzun zamandır. Kazutora, normalde böyle biri değildir. Cidden yabancılaştık şu nişan mevzusundan sonra."

Parmağımdaki beyaz yüzüğe kaydı bakışlarım, ister istemez. "Böyle olduğu için gerçekten çok üzgünüm, Keisuke. Eski hayatını özlediğinin farkındayım."

Alt dudağını kemirip daha sıkı tuttu elimi. "Üzülmeni gerektiren hiçbir durum yok ki, Chifuyu. İkimizin de seçme şansı yoktu ama bana böyle davranmak, onların seçimi."

Gözüne düşen saçı, kulağının arkasına sıkıştırdım. "Yine de, üzülüyorum. Elimde değil."

Çevreye bakındı ve yalnız olduğumuzu anlayınca da uzanıp dudaklarıma minicik bi' öpücük kondurdu. "Chifuyu, en başa dönmeyelim. Seninle olmaktan hoşlanıyorum." Kendi yüzüğünü süzdü. "Keşke hızlı bir nişan yerine, daha uzun bir flört evresi yaşayabilseydik."

Başımı yana yatırıp gülümsedim. "İşleri kolaylaştırmak adına, nişanlın değil de sevgilin gibi görebilirsin beni." Yanakları kızarınca kıkırdadım. "Yani, istersen."

Saçını yüzüne döküp öksürdü. "H-hoşuma gider."

Tanrım, odamıza kavuşunca boynuna atlayıp onu kemirecektim! Keisuke, fazla şirindi.

10k olunca, hatta azıcık geçmiş, üst üste iki gün bölüm şey edeyim dedim
genel olarak 10k okunmayı geçince mutlu oluyorum :")









kıçımın prensi || tokyo revengers  Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu