Fındık Güzeli-Texting

4. Bölüm

Selamün Aleyküm ahali.
Duyuruyu okumayanlar için bundan sonra her pazar bölüm gelecek haberiniz olsun.
Keyifli okumalar.

.....................................................

Genç adam genç kıza 3 gündür ulaşamıyordu. Mesajları hep tek tik oluyordu fakat engellememişti çünkü profil fotoğrafı duruyordu. Yiğit Alp en sonunda dayanamayıp genç kızı görüntülü aradı.

Telefonu açıldığında siyah saçlı, ela gözlü ve ablası gibi çilli bir genç kız açmıştı. Bu Birgül'dü. Genç kız sırıtıp "Ablam varya beni öldürecek" genç adam karşısında ki kızın cümlesiyle kaşlarını hafif çatıp "Niye?" Birgül sırıtıp "Sizin gibi yakışıklı birisi onu şu an en pasaklı hallerinden biriyle görecek ve ablam sessiz kalacak? Lütfen ablam gibi bir manyaktan bahsediyoruz." Genç adam çattığı kaşlarını düzeltip sırıttı.

"Doğru manyak" Birgül telefonu bir yere sabitleyip "Ses çıkarmadan bekleyin ben ablamı birazdan çağıracağım." Genç adam sadece kafa sallamakla yetindi. Genç kız çekilmesiyle hızlıca gözlerini etrafta gezdirdi. Turuncu saçları ile kendini belli eden birisini görmesiyle sırıttı. Üzerinde winxli bir kısa kol altında ise çiçekli bir şalvar vardı. Üstü başı toz-toprak içindeydi. Genç kadın yüzünü genç adamdan tarafa çevirse de asıl bakışları kardeşi Birgül'deydi. Alnına yapışmış saçlarla çok tatlı gözüküyordu. Kaşlarını çatmış kardeşine bakıyordu "Ne geziyon kız gel yardım et belim ağrıyor zaten of anam of en büyük olmak zor iş." diye söyleniyordu. Genç adam sırıtıp kendini koltuğa bıraktı.

Evine gelmişti ve gelir gelmez genç kadını aramıştı. Birgül tam konuşacağı esnada "Sus konuşma hadi bir işin ucundan tut." Birgül sırıtıp bakışlarını sabitlediği telefona çevirdi. Uzaktan sadece siyah ekran vardı.

Birgül genç adamın hala izlediğinden emin olup "Peki sen istedin ablacım" diye mırıldandı. Genç kadın olaylardan habersiz elindeki fındık dolu kovayı çuvalın içine döktü. "Anne bu çuval doldu." diye annesine seslendi. Genç adam bakışlarını genç kadından çekip annesi olduğunu düşündüğü kadına çevirdi.

Kapalı, kısa bir kadın elindeki fındığı kovaya koyup bakışlarını kızına çevirdi "Ağzını bağla sonra üzerine babanın ismini yaz" demesiyle Asya "Oy anam oy oy. Fındık zor iş aga. Fındığı toplaması ayrı dert, kurutması ayrı dert, patoza vermesi ayrı dert, toplayıp satması ayrı dert, bakması bambaşka dert." Genç kadının söylenmeleri genç adama kadar geliyordu. Genç adam sırıtması yüzünde daha çok genişledi.

En sonunda fındıkların hepsini çuvallamalarıyla genç kadın kendini yere attı. "Belim belim oy canım belim" genç kadının elleri beline gidip yüzünü buruşturmuştu. Annesinin bağırarak "Kalk kız bir işin ucundan tut." Demesiyle genç kadın gözlerini sinirle açtı "Anne şaka mısın sabahtan beri iş yapıyorum beni sinirlendirme. Sadece ben varmışım gibi davranmayı bırak diğerleri yapsın ya" diye en sonunda bıkmışlık ve hafif kırılmış bir şekilde en sonunda bağırdı. Yaşadığı bazı olaylardan dolayı çabuk sinirlenen ve hemen kırılan birisine dünüşmüştü. Sonra yerinden hızlıca kalkıp telefonuna doğru ilerledi "Yapmıyorum işmiş ya it gibi çalışayım sonra bir işin ucundan tut." genç kadın telefona yaklaştıkça dolu gözleri belli oluyordu. Genç kadın telefonda gördüğü suratla beraber anında dolan gözlerini sildi. "Sen kimsin ula- ha Yiğit?" birkaç saniye duraksayıp başka bir soru yöneltti "Ne zamandır beri izliyorsun bizi?" Genç adam bakışlarını hızlıca genç kadının yüzünde gezdirip "48 dakikadan beri" genç kadın duyduğu sesle gözlerini far görmüş tavşan gibi açtı. "Peki telefonu kim açtı?" Genç adam hafif sırıtıp "Kardeşin Birgül. Ama kıza kızma sana diyecekti sen dedirtmedin." Genç kadın gözlerini kısıp zaten onlari izleyen kardeşine doğru dönüp kafasını iki yana salladı 'Sen bittin anlamında'. "Mesajlarına bakmadığım zamanda kırıldın mı?" Genç adam aniden sorduğu soruyla genç kadın ilk anlamasa da sonradan jeton düşmüştü. "Yoo nerden çıkardın?" Bakışlarını etrafta gezdirmeye başladı. "Emin misin?" Demesiyle genç kadın bakışlarını anında adama çevirip "Nereden esti şimdi bu?" Demesiyle genç adam cevabını almış bir eda ile sadece kafasını iki yana boş ver anlamında salladı. Genç kadın kardeşinin dolu gözlerle hızla önünden geçmesi ile bakışlarını ona çevirip " Sana mi patladı bu sefer?" Diye sordu Ceyda "He neymiş efendim bebek bakmaktan başka bir şey yapmıyormuşum, ben bebeklere bakmasam ayaklarına dolanacaklar haberi yok." Diye sinirle söylendi genç kadın başını sinirle iki yana sallayıp "Gidecem lan Gaziantep'e görür o." Ceyda başını iki yana sallayıp "İzin vermez" genç kadın alayla başını iki yana sallayıp "İzin isteyen kim?" Bakışlarını genç adama çevirip "Sen niye aramıştın bu arada?" Genç adam yerinde hafif dikleşip "3 gündür ulaşamıyorum merak ettim" genç kadın başını onaylarmış gibi sallayıp "3 gün önce paketim bitti bugün yenilendi." Durumu açıkladı. Genç adam dudaklarını ıslatıp "Anladım, galiba Gaziantep'e gelecen(?)" Genç kadın başını hırsla salladı "Evet karar verdim. Köye geldiğimizden beri resmen üzerime oynuyor. Kafaya koydum aga gidicem" genç adam başını hafifçe sallayıp "Geleceğin zaman yazda müsaitsem seni almaya gelirim." Genç kadın sinirli halini bir kenara bırakıp kocaman gülümsedi ve "Teşekkür ederim, öyle erken gelemem. Buradaki son işlerimi halletmem gerekiyor." Genç adam kadının gülümsemesine takılıp kalsa da zar zor başını sallamıştı. Genç kadın "Neyse artık görüşürüz. Ben bir duşumu alayım sonra şu Gaziantep mevzusunu konuşalım bakalım." Genç adam başını tamam anlamında sallayıp "Tamamdır o zaman görüşürüz." Deyip telefonu kapattı. Hemen ardından arayan annesini görmesiyle hemen açtı annesi anında "1 saattir kimle konuşuyorsun acaba?" Diye selam sabah vermeden direkt konuya girdi. "Bir arkadaşım ile neyse sen onu boş ver sen ne yapıyorsun canımın en içi?"

................................................................