Fındık Güzeli-Texting

46. Bölüm

Selamün aleyküm cancagizlarim

Nasılsınız, keyifler nasıl?

Beni sorarsanız iyi diyeyim iyi olsun öyle yuvarlanıp gidiyorum işte

Benim de sınav haftam iste sürünüyoruk

Bu arada kafamda taslağı hazırladım önce 3 önemli olay var kafamda onları yazdıktan sonra küçük birkaç tane daha şey koyar sonrası final olur büyük ihtimalle

Bu arada üzülmeyin uzatıp içine etmektense yeri gelince final olması en iyisi, taslağını hazırlayıp hazırlayıp kenara bıraktığım bir sürü kitap var onları yayımlar sizlerden uzak kalmam

Neyse size keyifli okumalar ben yazayım.
...........................................................

Asya'dan;

Berk tam karşımda durup sadece bana bakarak "Merhaba Asya, nasılsın?" dedi. Aslında sen gelene kadar çok iyiydim biliyor musun?

Tabii ki de böyle demeyip yalandan gülümseyip "İyiyim, teşekkür ederim sen nasılsın?" dedim ve Yiğit Alp'in koluna daha çok sarıldım. Yiğit Alp koluna sarıldığım kolları kendisinden uzaklaştırıp beni kolunun altına aldı.

Berk'in gözleri Yiğit Alp'in eli üzerinde bir süre dolanıp tekrardan bana döndü. 32 diş sırıtarak "İyiyim ee nereye böyle" dedi.

Yiğit Alp sıkıldığını belli eder bir şekilde oflamasiyla Berk'in gülen yüzü düşmüş dik dik Yiğit Alp'e bakmıştı. Melik ileriden "Çifte kumrular lütfen öpüşmeden hızla yanımıza gelin" diye bağırmasıyla Berk'in yüzü daha çok düşmüştü Yiğit Alp'in hafif tebessüm ettiğini fark edince ben de gülümsedim.

Yiğit Alp "Geliyoruz Melik rahat bırak bizi" diye Melik'e seslendi. Sonra benim yerime "Ailecek çay içmeye çıktık" derken aileceği vurgulamıştı. Berk zoraki bir şekilde tebessüm edip ve "Afiyet olsun yarın görüşürüz" deyip arabasına adımladı. 

"Görüşmeyin" diye fısıldayarak söylenen Yiğit Alp'i duyunca sırıtıp "Bakıyorum Berk'e hayran kaldım(!)" dememle hızla başını bana çevirip "Ya ya ne hayran ama az daha dursa inşa isteyecektim" yüzümdeki sırıtışım daha çok genişlerken "İstersen çağırayım ama imzalar mi bilemem?" göz devirip eliyle belimi hafif itip "HasbinAllah yürü yürü bizi bekliyorlar" onun ittirmesi ile yürürken durup bana döndü "Bilerek mi yapıyorsun" diye sormasıyla siritarak başımı salladım.

Bakışları dudaklarımda birkaç saniye durup bir anda eğildi ve beni hızla sırtına almasıyla tepki bile verememiştim. En sonunda kendime gelmem ile "Laan!" diye bağırdım hafif sırtına vurup "Tamam tamam indir ben giderim" dememle cıklayıp "Hanım efendimiz yürümekte zorlanıyor ben taşırım" demesiyle göz devirip bir daha sırtına vurdum "Ya Yiğit ben sadece seni sinir ediyordum şimdi indirebilirsin" beni hiç takmayıp ilerlemeye devam etti bize dönen bakışlar artarken bir kere daha sırtına vurdum "Yav çocuk İndirsene beni herkes bize bakıyor" durup bir süre etrafına baktıktan sonra yürümeye devam etti "Bakan baksın bir şey olmaz".

Ya ben niye beni indirmesini istiyorum ki taşısın lan sonuna kadar asker adam zaten. He ya ben niye inmek istiyorum ki bırak taşısın.

Bir süre sonra benim sessizliğim ilgisini çekmiş olacak ki sırıttığı belli olan bir ses tonuyla "Hayırdır sustun" dedi. Aynı onun gibi sırıtarak "Kölemin beni taşımasının keyfini çıkarıyorum lütfen beni sessizlik ile başbaşa bırak" dediğim şey ile sesli bir şekilde güldü.

"Asya ne yapıyorsun orada" diye soran diye Akın ile kaşlarımı çattım. Ne demek "Abla diyeceksin abla bir alistiramadik ya" diye söylenmemle başını iki yana sallayıp "Asya aramızda 1 yaş var" kaşlarımı havaya kaldırıp "Ben bilmem" benle uğraşmak istemediği için önden ilerlemeye başladı.