FİNAL

4.2K 195 49
                                    

SELAAAMUUUUNNN ALEYKUM ARKİDİSLER

Nasılsınız, hayat nasıl gidiyor aşkolar

Beni sorarsanız yoğun geçiyor hem fiziki hem de ruhen. Burayı çok boşladım normal şartlar altında öbür bölümü final yapacaktım fakat sizi daha da bekletmek istemiyorum vicdansal olarak bende rahat olamıyorum o yüzden final bölümü ile karşı karşıyayız.

Finalden sonra söz verdiğim gibi kitabı düzenlemeye alacağım saçma sahneler, birbiriyle çelişen sahneler var farkındayım hepsini düzelteceğim Saynur sahnelerini azaltacağım kitap istediğiniz gibi Asya ve Yiğit Alp dolu olacak.

Keyifli okumalar.
............................…………………………….......

Ertesi gün

Asya'dan;

Balkon masasında oturmuş babam ile bakışırken annem telaşla o yana bu yana gidiyordu. Evet, bu akşam Yiğit Alp gelecekti ve babam o gelmeden önce benimle konuşmak istediğini söylemişti ama annem ay şu eksik, ay bu eksik, acaba ne sever, ay asker adam özlemistir ev yemeklerini, ah yavrularım dağlarda ne yiyip içiyorlar Allah bilir Allah yardımcıları olsun, acaba tatlı olarak ne yapsam gibi bir sürü şeyi aynı anda söyleyerek mutfakta bir oraya bir buraya koşturuyordu onun sesinden dolayı da bir türlü konuşamamıştık.

En sonunda bu strese daha fazla dayanamayan babam "Hanım bu kadar stres yapma misafir umduğunu değil bulduğunu yer demişler hem sen az bizi kızımla yalnız bırak ilk önce biz konuşalım hem dediğin gibi asker adam o önüne ne konsa yer merak etme" demesiyle annem bize dönüp "Sus sus öyle denir mi hem sen daha neyin konuşmasını yapacaksın birbirlerini sevmişler bize arkalarında durmaktan başka ne düşer hem Yiğit Alp oğlum da baya efendi sende biliyorsun hatta gittin araştırdın-" ne!

"Bir dakika bir dakika ne ara araştırdı?" Diye araya girmemle annem devam etti "Gaziantep'e gelmeden önce orada bir tane arkadaşı varmış babanın onu arayıp sizin evin çevresindeki esnaflara falan herkese komşularını sordurdu hepsi hakkında bilgi aldı" demesiyle şaşırmış bir şekilde babama döndüm "Ay kim var Gaziantep de ben niye tanımıyorum?" dememle babam kaşlarını çatıp anneme baktı sonra bana dönüp "Askerlik arkadaşım var Sezai annen ondan bahsediyor sen tanımazsın en son Birgül'ün doğumunda gelmişti onun haricindeki hep telefonda konuşurduk." Deyip bu sefer anneme döndü "Kızımla beni yalnız bırak ne konuşacaksam konuşacağım." annem başını iki yana sallayıp söylene söylene içeriye geçti.

Babam annemin gitmesiyle yanındaki boşluğa vurup beni oraya çağırdı. Hızla gösterdiği yere oturmamla başımı omzuna yaslayıp sarıldı anlaşılan gözlerime bakarak konuşamayacaktı.

"Asya'm, canım kızım bu günler gelecekti biliyorum o yüzden sana kızgın olduğumu sanma, işte bilirsin babalar kızlarını elin oğluna emanet ederken zorlanırlar. Şimdi baba büyütme sadece tanışma yemeği deme bana bunlar tanışma yemeği ile başlar düğün ile son bulur o yüzden sonunda yapacağım konuşmayı en başından yapıp uzatmaya gerek yok.", sessizce kafa sallayıp kollarımı ona sardım ve sessizce bekledim.

"Seni ilk kez kucağıma verdikleri anı hatırlıyorum. Annen bildiğin gibi her zaman tombik ve yumuşacık yanaklara sahipti her defasında yanaklarını sıktığım için bana 'Kızın da böyle yanaklarla doğsun da bak bakalım böyle sıkabiliyor musun' derdi. O an geldi seni kucağıma verdiler bir de ne göreyim annenle tıpatıp aynısınız kıpkızıl saçlar ve tombiş yanaklar o an dedim ki 'Bu zamana kadar gördüğüm en güzel kadından en güzel bebek çıktı' ve annenin dediği oldu o yanaklara hiç kıyamadım ve kimseye de dokundurtmadım. Annen ne zaman seni emzirse 'Hanım iyice doyur kızımı o yanaklardan bir gram eksilmesin aman' derdim annen de her defasında beni korkutmak için 'Nazar edeceksin çocuğu senin yüzünden yanakları gidecek demesi deme' derdi tabi ben hemen susardım." Derin bir nefes alıp bir elini yanağıma koyup okşadı. Babam her defasında yanaklarımdan severdi beni şimdi fark ediyordum.

Fındık Güzeli-TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin