53. Bölüm

3.3K 190 50
                                    

Selamün aleyküm arkadaşlar

Nasılsınız, iyi misiniz?

Beni sorarsanız iyi diyim iyi olalım

Biliyorum uzun zamandır bölüm atmadım valla ne deseniz haklısınız

Ki ben bile tamamlanmamış kitap okumuyorum bu yüzden sizi anlıyorum

Benim beyin çalışmıyor şu aralar ama olsun

Neyse bölüme geçelim keyifli okumalar.
...........................................................

Asya'dan:

Bizimkilerle buluşmadan önce Yiğit Alp ile buluşacaktım sözüm vardı beyefendiye. Hazırlandığım gibi evden çıkarken annem "Giderken şu çöpleri at" diye bağırdı. Yere oturup ayakkabılarımı giyerken "Anneee ayakkabılarımı giyiyorum şu an az sen getir" içerden birkaç tıkırtı sonra annem gelince bağcıklarımı bağlayıp yerimden kalktım.

Yanaklarını öpüp elindeki çöpü aldığım gibi evden çıktım. "Nereye gidiyorsun" demesiyle hızla merdivenleri inmeye başlayıp "Dışarı damadına" diye bağırdım.

"Ulan Asya yine ne karıştırıyorsun sen akşam eve gelmeyecek misin işte o zaman çıranı yaktım" gibi arkamdan sözler söylerken gülüp binadan çıktım. Ulan koskoca kız olduk hâlâ hesap veriyoruz böyle işin anasını satim ya neyse 'sonuna kadar kaç' felsefemizden devam edelim.

Hem ne dicem garıya 'Aneyy o çok istediğin Yiğit Alpciğini damat getirdim onla buluşmaya gidiyom' mu dicem aslında mantıklı ha ben zaten damadına diye çıktım, hoş Yiğit Alp'i de seviyor o yüzden dünden razı zaten  söylesem akşamına düğün hazırlıklarına başlar yemin ediyorum. Ben bu karıya ne yaptım ya elinde olsa saniyesinde kovaca- he tamam tamam neler yapmadım ki haklı garı.

Elimdeki çöpü atıp buluşacağımız yere doğru yürüdüm.

Aslında annemlerle tanıştırsam güzel olur annem dünden razı, Yiğit Alp dünden razı, kızlar desen değüşükler anlamışlar, Yiğit Alp'in annesi zaten biliyor tek sorun babam amaaan sonuna kadar evde kalacak halim yok ya evet evet annemlerle tanıştırayım.

Ama bunu pat diye söylemeyeyim şimdi çocuğun kalbine falan iner. Hem evlilik ciddi bir müessese öyle evcilik oyunlarına benzemez bu konu hakkında uzun uzun konuşsak iyi olur. Evet evet bugün bunu konuşalım hem bunun hevesine öpme işini de unutur hayır istediği kadar öpsün sıkıntı bu değil asıl sıkıntı Ordu gibi küçük ve herkesin birbirini tanıdığı bir yerden bahsediyor olmamız kesin babamın kulağına gider en iyisi gerçekten bunu konuşmak ayy yine çok zekiyim ya her eve bir tane ben lazım yemin ediyorum.

Ben aslında Yiğit Alp'in geldiğini  anlamıştım da o fotoğraf aklımı karıştırmıştı yoksa her türlü bilirdim yani. Ulan kendi kendime yaptığım sohbet iyi sarıyor he işte görüyonuz kendi kendime yetiyorum canım ben.

Of bugün bir şey olmuş bana çok egoluyum tam o sırada içimden bir ses 'Sen hep egoluydun zaten Asya' diye karşı çıkmasıyla saniyelik düşündüm.

Yani evet biraz ego vardı- amaan kendini sevmek ne zamandan beri ego olmuş tch tch. 

Yiğit Alp'i gördüğümde adımlarımı biraz daha hızlandırdım. Aramızda 10-15 adım kala şöyle bir etrafa baktığımda tanıdık birisi olmadığını gördüm, iyi tamam sarılabiliriz. Beni gördüğü gibi yerinden kalkıp direkt sarıldı bende ona aynı şekilde karşılık verdim.

Ayrılınca sahildeki banklardan birine oturunca hemen karşısındaki banka oturdum. Kaşlarını çatıp dik dik bana bakmasıyla etrafı gösterdim "Her yerden tanıdık çıkabilir o yüzden buraya oturdum" bakışları yumuşarken ofladı "Ben şimdi sana rahat rahat sarilamaz miyim?" diye sormasıyla evet anlamında kafa sallayıp arkama yaslandım.

Fındık Güzeli-TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin