42. Bölüm

5.7K 372 87
                                    

Esselamün aleyküm cancagizlarim

Nasılsınız, nasıl gidiyor hayat?

Valla ben iyiyim sizde iyi olun

Saynur ve Meriç'in kitabını beğendiniz mi?

Valla benim içime az çok sindi gibi bilmiyorum gelen yorumlara göre bakacaz artık

Sınırı geçtiniz ama ben yeni bölüm yazıyorum ah ah varya hepsi şu mükemmeliyetçi huyumdan Meriç ve Saynur'un kitabı mükemmel olmalı diye kendimi kisitladim hafta sonum ona gitti.

Neyse bölüme geçelim keyifli okumalar.
........................................................................
Yazar'dan

Genç kadın yorgun argın bir şekilde hastaneye giriş yaptı hızla yanına bir hemşire geldi.

Heyecanlı bir şekilde "Hocam çok acil hastayı kaybetmek üzeriyiz" hızla peşinden koşarak gitti. Ellerini yıkadığı gibi eldivenleri eline geçirdi ve hızla hastanın yanına adımladılar.

Tabi bu sırada Zendan Hemşire hasta hakkında bilgi veriyordu "24 yaşında, kadın, 1.55 boylarında, trafik kazası iç kanaması var " genç kadın başını sallayıp hızla hastanın başına geçti "Hocam..." devamını getirmesi için yüzüne baktığında Zendan Hemşire derin bir nefes alıp "Hocam kadının 3 aylık kızı var, çok küçük" genç kadın duraksae gibi olsa da kendini toparladı.

"Zendan şu an bu konu hakkında konuşma sırası değil biz elimizden geleni yapalım duruma bağlı konuşuruz." Zendan hemşire dolan gözlerini silip anında başını diklestirip "Doğru hocam afedersiniz." genç kadın gülümseyip sadece kafa salladı.

•Dakikalar sonra•
"Hocam hastayı kaybediyoruz."
"Hocam hastanın durumu çok kötü oldu."
"Kalbi durdu"
"Durun hocam"
"HASTA ÖLDÜ"
"Ölüm saati 23.21 tarih 10.02.2022 "

Elindekileri sinirle duvara fırlattı "Aahhhh" diye bağırdı. Herkes başını eğerken sinirle tekrardan bağırdı "OLAMAZ YA" hastayı kaybetmişlerdi ve küçük çocuk annesini kaybetmişti. Ameliyathaneye aniden birisinin girmesiyle o tarafa döndü hepsi.

"Kadının eşi öldü." duyduğu şeyi yedirmeye çalışırken Zendan sessizce fısıldadı "Bebek annesiz babasız kaldı." önündeki çöp kovasına sert bir tekme savurdu.

"Başlarım böyle işe ya" sinirle bir sağa bir sola giderken hastayı sessizce alıp götürdüler. Herkes yavaş yavaş ameliyattan çıkarken kenara çömeldi.

Başını elleri arasına alıp başına bastırdı. "Yapamadım anne, olmadı bir çocuk daha yetim kaldı, beceremedim, yapamadım, olmadı, başaramadım." diye sayılamaya başladı.

Belki de mesleğinin en zor kısmıydı bu. Kendisi de annesini trafik kazasında kaybetmişti ve şu an o kadar dolmuştu ki hıçkıra hıçkıra ağlamamak için kendini zor sıkıyordu. Gözlerinden bir yaşın akmasıyla diğerleri de hızla peşinden gelmişti.

Odaya birisini girmesiyle hızla gözlerini sildi. Oturuşunu düzeltip başını kaldırdı. Zendan hemşire elinde çalan telefonla başındaydı. "Hocam telefonunuz çalıyor." genç kadın kafa sallayıp telefonu aldı ve cavaplayip kulağına götürdü. Zendan gitmeyince tekrar ona bakıp telefonun ucundaki kişiye "Az 2 dakika bekle" deyip Zendan hemşireye döndü "Hocam hastalarının ikisininde kimsesi yokmuş ikisi de yetimhanede büyümüş, bebek için müdür bey sizi odasına çağırıyor." yavaşça başını sallayıp "Tamam birazdan geliyorum." Zendan başını sallayip ameliyathaneden çıktı.

Genç kadın telefona dönüp kimin aradığına baktığında Meriç'i gördü. Kalbi teklese de umursamayıp telefonu tekrardan kulağına götürdü ağladığı hafif belli olan bir tonda "Efendim." dedi.

Fındık Güzeli-TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin