39. Bölüm

6.6K 433 379
                                    

Selamün aleykümmmm cancağızlarım

Eeee nassız?

Nasıl geçiyor hayat?

Valla ben kitap sipariş verdim (Kitaplığımda okumadığım bir sürü kitap var ama olsun) mükemmmeeelliimm

Ppdeki kız benim merak edenler için (tabi bazıları hep görüyor ama olsun)

Size kıyamadım 5 oy kala yeni bölüm atıyorum ama öbür bölüme oy vermeyi unutmayın

Ama sanırım bu bölüm biraz ağlamaklı olacak yani aklımda bir şey yok ama aslında var ama yok amaaan işte bir şeyler dönüyor ama şimdi mi yazsam diye düşünüyorum bence yazim bence de offf benim kafam çok karıştı. Neyse ya ağlayak be gülüm uzun zamandır ağlamadık zaten.

Neyse ben bölüm yazayım heheyt.

Heheyt ne alakaydi diye sormayın ssjjsjshsjdb anlamışsınızdır kafadan sıyrık bir yazarınız var.

Keyifli okumalar cancağızlarım.
...........................................................

Saynur'dan:

Ameliyattan çıktığımız gibi bağırmaya başladım "ÇOCUK SEN AKLINI MI KAÇIRDIN?" Sinirle bir ileri bir geri giderken tekrardan bağırdım "LAN HASTA ÖLEBİLİRDİ" bütün hastane bize bakıyordu. Meriç'in de orada olduğunu görsem de sinirden ona odaklanmayıp hışımla elimdeki kanlı eldivenleri çıkardığım gibi sert bir şekilde duvara fırlattım.

Öğlen arasına çıktığım bir vakit benim hastami benden habersiz ameliyata sokmuşlardı ve eğer 5 dakika daha geç gelseydim hasta ölebilirdi. Hasta yakınları merakla bize bakıyordu. Aklıma gelen gerçekle hırsla Mert'e döndüm. Hastamı benden habersiz ameliyata sokan kişi oydu. "5 DAKİKA DAHA GEÇ GELSEM HASTA ÖLECEKTİ VE BU SORUMLULUK KİME YÜKLENECEKTİ? BEN SÖYLİM BANA. HADİ BUNU GEÇTİM HASTA YAKINLARINA NE DİYECEKTİK? HAYIR SUÇ SENDE DEĞİL Kİ SUÇ İZİN VERENDE KİM VERDİ LAN İZNİ SANA" hırsla bir ileri bir geri gitmeye devam ederken hastane müdürü koşarak yanımıza geldi "Ne oluyor burada? Niye bağırıyorsunuz doktor Hanım? Buranın bir hastane olduğunu unutuyorsunuz sanırım." hışımla ona döndüm "HASTAMI BENDEN İZİNSİZ AMELİYATA SOKULMUŞ VE BEN BUNUN HABERİNİ BU OLAYDAN 20 DAKİKA SONRA ÖĞRENİYORUM KİM VERDİ LAN BU İZNİ?" müdür gayet ciddi bir şekilde "Ben izin verdim siz yoktunuz bende izin verdim." sinirle bir kahkaha atıp hışımla bir adım attım "PEKİ BUNDAN NİYE BENİM HABERİM YOK ÇOK MU ZOR LAN HABER VERMEK" müdür bir adım geri gidip "Saynur Hanım lütfen sesinizin tonuna dikkat ediniz sizin önünüzde emir eriniz yok" dediği şeye şut bir kahkaha attım. Emir erim yokmuş laflara bak laflara. Sakin olmaya çalışsam da sinir vücudumdan gitmiyordu. Sakin olmaya çalışıp "Bana niye haber vermediniz?" bu sefer bağırmamıştım ama sesim oldukça sert çıkmıştı. Mert hafif çekingen bir tavırla "Çok yoğun bir gün geçirmiştiniz hocam o yüzden haber verilmesini istemedik. İlk başta her şey stabildi her şey sonradan oldu." Hışımla ona dönüp "GÖRDÜK STABİLİNİ 5 DAKİKA DAHA GEÇ GELSEM HASTA ÖLÜYORDU." herkes film izlermiş gibi bizi izlerken Meriç yanımıza doğru geliyordu. Müdür ise derin bir nefes alıp "Saynur Hanım telaşınızı anlıyorum ama-" tekrardan ona döndüm "Aması maması yok " ilerimizdeki hasta yakınlarını gösterip "Hasta ölseydi kim diyecekti asıl doktorumuza haber vermeyi akıl edemedik çünkü salağız mı diyecektiniz ne diyecektiniz gerçekten çok merak ettim söyleyin ne diyecektiniz?" yanımdaki duvara yaslanıp elimle önümü gösterip "Buyrun buyrun merak ediyorum." müdür artık sinirlenen bir ifadeyle "Bakın çok haklısınız ama sakin olmanız gerekiyor hem hasta ölmedi." tekrardan şut bir kahkaha atıp başımı iki yana salladım. Sinir bütün vücudumu ele geçirmişti ve kontrol edemiyordum.

Fındık Güzeli-TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin