44. Bölüm

5K 337 312
                                    

Selamün aleyküm canımlar

Nasılsınız, hayat nasıl geçiyor?

Aga sınırı geçmemişsiniz ben de telaş yapıyorum neyse neyse yazim de kenarda dursun

Ağa benim çok kaos yazasım geldi ama bölüm kaosluk değil off böyle kendimizi yerden yere vurmalik ama maalesef bölüm öyle bir bölüm değil. Ağa şimdi ben bunların cilvelesmelerini mi yazacam tabi ki ağlamıyorum gözüme saplik kaçtı djbdjdmsmsmsm

Ben de bugün hiç romantiklik damarı yok ciddi yok böyle sarılıyorlar böyle durup sen niye sarıldın oluyorum off uzun zamandır da ağlamadık neyse şu sınav sürecini atlatalim bol ağlamalı bir bölüm yazacam evet karar verdim öyle olacak ejhehdndjdb

Arkidesler endişelenmeyin benim anlık ruh değişimlerim baya fazla yani köşede sakin sakin otururken bir anda konuya bağırarak dahil olabilirim najabajbahababb

Bu arada kitabı bitirip bir an önce düzenlemeye almak istiyorum (İnşAllah üşenmem) yazım hataları mi diyim mantık hataları mi işte biraz daha onların üzerine duracam belki üç beş değişiklik yaparım ama öyle büyük bir şey olmaz sorun olmasın yani

Neyse neyse bölüme geçelim

Keyifli okumalar
...........................................................

Asya'dan;

Telefonumdan yükselen sesle oflayıp gözüm kapalı telefonu aradım, bulamayınca tekrardan oflayıp gözlerimi açtım Saynur'un aradığını görünce yerimden hızla doğrulup "Efendim Saynur" diyerek telefonu açtım. Karşı da birkaç hışırtı geldikten sonra "Neredesin kız sen çabuk eve gel, babam geldi gece oyalasam da uyandığından beri "Benim manyak nerede?" diyor. Gel lan çabuk" abovv neler olmuş böyle.

Ali amcam ne zaman geldi lan?

Yataktan doğrulup "Tamam tamam ben geliyo-" sözümü bitiremeden telefonu yüzüme kapatmıştı, anlaşılan fazlasıyla sinirlendirmiştim.

Neyse en sevdiği yemeği yapar gönlünü alırım ben onun

Bir anda zihnime doluşan düşünceler ile etrafıma baktım, ben evde değilsem neredeydim?

Oda da benden başka kimse yoktu. Hızla yataktan inip odadan çıktım içeriden gelen tak tak sesleri ile sesin geldiği yere doğru adımladım.

Mutfağa geldiğim de Yiğit Alp'in ocak başında bir şeylerle uğraştığını görünce gülümsedim. Yavaş yavaş sessiz bir şekilde arkasından giderken tam sarılacağım an bir anda bana dönüp kollarını belime sardı.

Neye uğradığımı şaşırırken beni tezgaha oturttu, ben ona şaşkın şaşkın bakarken burnumun ucundan öpüp kaldığı şeye devam etti.

"Ama, ama nasıl" bir şey diyemiyor şaşkınlıktan ağzımı hareket ettiremiyordum. Benim bu hâlime gülüp "Asker adamım ben, senin sessizin benim gürültüm hem senden önce kokun geliyor burnuma." ben hâlâ ona alık alık bakarken gülüp burnumun ucunu sıktı.

"Ya madem anlıyon bırak sarılayım niye bozuyorsun?" diye yükselmemle gülümseyerek tekrardan burnumu sıktı "Şaşırınca yüz ifaden çok güzel oluyor" gülümseyecek gibi olsam da aklıma gelen Saynur ile tezgahtan ineceğim an hızla önüme geçip ellerini iki yanıma koydu. Tek kaşını kaldırıp "Hayırdır?" diye sordu. Ya işte yapma şu şeyi ya vallahi öpesim geliyor, yüzüne ayrı bir çekicilik geliyor vallahi.

Fındık Güzeli-TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin