23. Bölüm

14.9K 609 123
                                    

Selamün aleyküm bacılarım.

Ya baktım da bu Yiğit ve Asya baya uzaklar birbirine dedim biraz yakınlaştırayım böyle olmaz

Hadi bakalım bir şeyler deniyecez ama hadi hayırlısı.

Ulan ben bugün bölüm atmayı unuttum aslında elimde sadece 2.5 bölüm var neyse bunu paylaşıp bölüm yazayım.

16.4 K olmuşuz teşekkür ederim

Bölüme geçelim.

Keyifli okumalar.
........................................................................

Sabah uyandığımda Saynur'u bana sarılmış uyur halde buldum. Demek Saynur gitmediğine göre baya erken kalkmıştım. Saynur'un her sabah bir şey yemeden gittiğini hatırlayınca ona kahvaltı hazırlama kararı aldım. Bu akşam bizimkiler gidecekti. Bari bugün hep beraber kahvaltı yapalım.

Sessizce onu uyandırmadan yataktan çıktım ve odada ki banyoya ilerledim. Yüzümü yıkayıp havlu ile kuruladım. Sessizce telefonumu alıp mutfağa geçtim. Kısık seste şarkı açıp hazırlamaya başladım. Kahvaltı hazır olunca bütün kapıları çalmaya gittim.
"Kalkın laaaaan." bir yandan bağırıyor bir yandan da kapılarını vuruyordum. Saynur'un odasına girdiğimde hazır olduğunu parfüm sıktığını gördüm. "Kanka sen iyice evin direği olmaya başladın. Fotoğrafını paylaşıp 'Evimin direği' yazasım var." Bana bakıp, gülerek önüne döndü. Yanağına allık sürdüğünü görünce sırıtarak yanına gittim "Kanka allık sürmene gerek yok aslında Meriç'i düşünsen o onun yerine geçer." hızla bana dönünce yanaklarının kızardığını gördüm. Gülerek "Ben demiştim." dedim ve hızla odadan çıktım.

Gökçer'i bir şeyler tırtıklarken  görünce sessizce yaklaşıp ensesine geçirdim. Korkuyla yerinden sıçrayınca güldüm. Diğerleri de gelince masaya oturduk. Keyifli bir kahvaltının ardından beraber masayı topladık. 

Kızlar eşyalarını toplamaya giderken, Gökçer de arabayı hazırlamaya aşağıya indi. Kulaklığımı takıp evi süpürmeye başladım. İşim bitince namazımı kılıp kızlara yardım ettim. Her şey hazır olunca ikindi namazını kılıp çardağa indik.

Meriç'i elinde köpekle geldiğini görünce hepimiz ona odaklandık. Geldiğimizden beri hiç fark etmediğim kulubeye doğru adımlayıp köpeği bıraktı ve bağlayıp yanımıza geldi. Selam verip konuşmaya başlayınca içimde tutmayip direkt sordum. "Köpek mi sahiplendin?" dediğimde bakışları köpeğine çevirip tekrardan bana çevirdi. "Yok o önceden de vardı operasyona gidince bir tane tanıdığa bıraktım." Demesiyle sadece kafa sallamakla yetindim.

Aklıma gelen şeyle hızla bizimkilere döndüm "Lan Saynur'un hayvan korkusu var" dediğimde bütün bakışlar bana döndü. Meriç "İyi da köpek sayesinde korkusunu yener" demesiyle güldük başımı iki yana sallayıp "Ah ah sen bilmiyorsun o el kadarcık köpekten bile korkar. O an karşısında dünyanın en zeki köpeği hatta en uysal köpeği olsa bile yaklaşamaz." kaşlarımı çatıp "Neden bu korku ona nereden geldi?" Gülüp anlatmaya başladım "Bizim bu Saynur 7-8 yaşlarındayken ekmek almaya markete gidiyor gelirken peşinden kedi ve köpeklerin geldiğini görüyor çığlık çığlığa koşuyor. Onun deyimiyle mahalleyi 10 kere tavaf etmiş sonra yoldan geçen bir amca yardım etmiş de eve gitmiş o gün bugündür hayvanlardan korkar tek sevdiği hayvan Yüsra'nın kedisi onun dışında hiç birine yaklaşamaz zaten Yüsra'nın kedisine alışması da nereden baksan 2 ayını felan aldı." Şaşkınlıkla beni dinliyordu aklıma gelen şeyle konuşmaya devam ettim "Ne zaman köpek görse hemen arkamıza saklanır. Kapısının önünde köpek varsa biz yanına gider alırız, el kadarcık köpek için masanın üstüne çıkmış insan o." gülerek bakışlarını köpeğine çevirdi "Ee şimdi ne olacak" demesiyle güldüm "Büyük ihtimal beni de peşinden sürükleyecek her ne kadar çok korksada onları çok sever ve onları bir birey olarak görür sırf korkuyor diye onu götürmeni istemez gittiği misafirlikde dahi eğer kedi veya köpek varsa en uç noktaya oturur odaya kapatılmasını istemez ya da oraya gitmez." Sözümü bitirmem ile etkilenmiş bir şekilde kafa salladı.

Fındık Güzeli-TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin