38. Bölüm

6.8K 447 350
                                    

Selamün aleyküm ahali

Nasılsınız, nasıl gidiyor hayat?

Beni sorarsanız yuvarlanıp gidiyorum işte.

Bir öğrencinin hayatı nasılsa benim de öyle okula gidip geliyorum işte

Tabi ben bu bölümü yazarken siz hala 36. Bölümün sınırını hallediyorsunuz jsksnsjdnjdndnd

Ayy millet sınırı geçemediler diye üzülür bende sizle dalga geçiyorum bddnsjsjsjsb tabi çıldırıyorsunuz de mi ne olacak kim ölecek kim kalacak diye kwjwjsnss ilk önce gidin 36'yı halledin tabi bu bölümü okuyorsanız 36' halletmiş oluyorsunuz ama olsun

Neyse ben bölüm yazayım

Size tabi okuyabilirseniz keyifli okumalar ayy sizinle uğraşmak güzel ha tabi şu an kendi kendime konuşuyormuş gibi oldu ama olsun.
..............…………….………….................

1 hafta sonra•

Asya'dan;

Fırından tepsiyi çıkarıp tezgahta onun için ayırdığım yere koydum. Bugün Yiğit Alp'ler gelecekti o yüzden baya bir hazırlık yapmıştık. Yapmıştık diyorum çünkü dün Melda ablalar, Meriç'in annesi Eslem Hanım ve ablası Mihrimah abla gelmişti.

Eslem Hanım ve Mihrimah abla çok tatlı insanlardı baya iyi anlaşmıştık. Eslem Hanımcımın Saynur'u beğendiğini fark etmiştim ah ah benden kaçar mı be uçan kuştan bile haberim var diye boşuna demiyoruz burada. Neyse Saynur pek yardım edememişti üst üste ameliyatlara giriyor ve çok yoğun geçiriyordu. Zaten Eslem Hanım Saynur'un doktor olduğunu duyunca bir gözleri parıldamıştı. Ah ulan Saynur kayınvalideyi de hallettin.

Ulan Saynur'un mesleğini duyanın bir anda gözleri parlıyordu. Acaba bende mi doktor olsaydım?

Yok yok benden olmaz ben Saynur gibi uykumdan ödün veremem vallahi. Kızın gecesi gündüzü yoktu.

Bu bir ay içerisinde birçok kez gece 3 de sıcak yataktan kalkıp hastaneye gitmişti ama o alışıktı. Hem hep doktor olmak istiyordu zaten. Onu uyardıklarında 'Ben her şeye razıyım yeter ki hayalimdeki mesleği yapayım' derdi.

Tabi şimdi güle oynaya gece 3 de kalkıp gitmiyordu tabi ki ofladıgı pufladığı yerler vardı ama sevdiği, hayalini kurduğu mesleği yaptığı için mutluluğunu yaşıyordu. Bazen oturup konuşuyorduk soruyordum buna 'Kanka doktorluğun zorluklarını gördün bir daha olur muydun?' diyorum o ise hep 'Ben bu mesleği seçerken hiç pişman olmadım ve biliyorsun ki hayallerimin peşinden gitmeyi seviyorum.' oluyordu bende daha fazla uzatmıyordum.

Kapının çalmasıyla kapıya koştum. Hanımlar namaz kılıyordu. Saynur yorgun bir şekilde kapıda dikiliyordu enerjik bir şekilde "Hoş geldin." Dememle hafif bir tebessüm edip "Selamün aleyküm hoş geldim baya enerjiksiniz bakıyorum." imasina gülüp "Aleyküm selam eh biraz öyle." tekrardan gülerken Mihrimah abla yanımıza gelmesiyle ona döndük. O da Meriç gibi kıvırcık saçlara sahipti, benden bile uzundu. Uzun olma genlerde var herhalde. Saynur bunların yanında minnak kalıyordu acayip tatlı ve komik duruyorlardı. "Hoş geldin Saynur." demesiyle yine aynı tebessümle "Hoş buldum." deyip spor ayakkabılarını çıkarmasıyla içeri geçtik.

Salona girince ev ahalisine genel bir selam verdi. Birazcık oturduktan sonra ayağa kalkıp "Kusura bakmazsanız ben biraz odada dinleneyeceğim baya yoğun geçiyor şu sıralar gece 3'ten beri hastanedeyim." demesiyle herkes ne kusuru gibisinden konuşurken Eslem Hanım "Sen demek gece o yüzden mi gittin kızım?" diye sormasıyla Saynur yorgun bir şekilde kafa salladı "Evet siz nasıl fark ettiniz aslında sessiz olmaya çalışmıştım." Eslem Hanımlar oğlun da kalıyorlardı. Meriç evin anahtarından bir tanesini onlara çektirmiş o yüzden sorun yaşanmamıştı. Eslem Hanım başını iki yana sallayıp "Ben su içmek için kalkmıştım dışarıdan araba sesi gelince bizimkiler sürpriz yaptı sandım da sen hastaneye gidiyormuşsun. Kolay gelsin valla kızım işin hiç kolay değil." Saynur yine yorgun bir şekilde gülümsedi ah kuzum sen ne kadar yorulmuşsun normalde olsa oturur Meriç'i beklerdi "Hangi meslek kolay ki hepsinin ayrı bir zorluğu var neyse sizin sohbete doyum olmaz ama ben ayakta uyuyorum Meriç'ler gelince çağırsınız." herkes onu onaylarken odasına geçti.

Fındık Güzeli-TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin