9. Bölüm

21.9K 955 62
                                    

Selamün Aleyküm

Keyifli okumalar.

Multimedya da kaybolursa diye buraya ekliyorum.

8. Bölüm kısaydı bu bölümü de paylaşayım dedim

 Bölüm kısaydı bu bölümü de paylaşayım dedim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

.....................................

Genç kadın hastane koridorunda bir oraya bir buraya dönüp duruyordu. Her ne kadar anlaşamasalarda canı dediği annesi yoğun bakımda can çekişiyordu. Annesinin yoğun bakımda kaldığı her saniye sanki kendi kalbi sıkışıyordu. Annesinin yattığı hastaneden bir anda telefon gelmis ve kendisini buraya atmıştı. Annesi 3 gündür hastanede yatıyordu zaten. Doktorlar bunun gözlem deseler de bunun altında bir şey yattığını biliyordu ve şu an tam karşısındaki yoğun bakım ünitesi olması açık bir şekilde bir şeyler olduğunu vurguluyordu. Genç kadının adımları daha da hızlandı bir koridoru baştan sona 30 saniye de yürüyorken şimdi yarı süresine 15 saniye de yürümeye başladı. Yoğun bakım ünitesinden doktorun çıkmasıyla bir anda başına birikti herkes. Hastaneye geldiğinde herkes buradaydı. Doktorun gülümsemesiyle derin bir nefes aldı. "Hasta küçük çaplı bir kalp krizi geçirdi. Fakat kurtardık. Şu an için hastanın durumu iyi fakat biz yine de ne olur ne olmaz diye yoğun bakımda tutmaya devam edeceğiz eğer 12 saat içerisinde bir şey olmazsa normal odaya alınır. Geçmiş olsun." Doktor tam gidecekken hemen bir soru yöneltti "Görebilir miyiz?" Sesi fazlasıyla kısık çıkmıştı. Sanki saatlerce bağırmışta sonrasında gelen fısıltı gibiydi. Fakat hiçbir şekilde bağırmamiş hatta konuşmamıştı bile. Doktor biraz düşünüp "Beşer dakika görebilirsiniz." genç kadın sadece kafa sallamakla yetindi ve bakışlarını babasına çevirdi.

Hasan Bey yorgun bir şekilde camdan sedyede yatan 28 yıllık karısına bakıyordu. Onların evliliği görücü usulü olsa da birbirlerini çok sevmişlerdi sonradan. Şu an hiç korkmadığı kadar korkuyordu. En son bu yoğun bakım ünitesine annesi öldüğü zaman gelmişti. Ve şimdi karısının öylece yatması aklına annesini getirmişti. Yüreğine ya annem gibi kaybedersem korkusu sarmıştı. Bakışlarını hiçbir şekilde yatan karısından çekemiyordu. Kolunun dürtülmesiyle irkildi. O kadar dalmıştı ki karısına konuşulan hiçbir şeyi duymamıştı. Kolunu dürten Asya'ya çevirdi bakışlarını "Baba istersen sen git annemin yanına." diyen kızına sadece kafa sallamakla yetindi ve gelen hemşirenin peşinden ilerledi.

...............................

Tabi bu sırada genç adam kafayı yemek üzereydi. Saat gecenin ikisi olmuştu. Fakat hiçbir şekilde genç kadından dönüt almamıştı. En sonunda her şeyi boşverip eline telefonu aldı ve genç kadını aradı. Tam kapanacağı an açıldı. Ne diyeceğini düşünmemişti ve direkt aramıştı. Derin bir nefes alıp "Alo" dedi. Karşıdan da derin bir iç çekiş duyuldu ve ardından "Efendim Yiğit Alp" dedi fazlasıyla yorgun, bitik ve kısık çıkmıştı sesi. Genç adam duraksadı her zaman enerjik duymaya alıştığı sesin şimdi böyle çıkmasına fazlasıyla şaşırmış ve merak etmişti. Kendini hemen yanındaki tekli koltuğa bıraktı ve düşünmeden konuşmaya başladı "Hastaneye gidiyorum dedin kaç saat oldu haber gelmedi merak ettim. Kötü bir haber yok di mi?" kafasını rahatlamış bir şekilde arkasındaki koltuğa yasladı. Karşıda tekrardan derin bir iç çekiş duyuldu. "Annem hani hastanedeydi ya küçük çaplı kalp krizi geçirmiş şu an durumu iyi öğlen 12 de eğer bir şey olmazsa normal odaya alınacak." genç adam kafasını yaslandığı yerden hızlıca kaldırdı "Çok geçmiş olsun. Bir şeye ihtiyaç var mı?" genç kadın ilk önce kafasını iki yana salladı sonra onun görmediği aklına gelince gözlerini sımsıkı kapayıp "Yok teşekkürler biz hallediyoruz. Bu arada nişana gelmiyorum zaten nişanda iptal oldu. İkisi de polis olduğu için devriyesi mi çıkmış bambaşka bir şeyi mi ne çıkmış zaten her türlü gidemeyecektim bu iyi oldu." Genç adam sadece başını sallayıp "Gelmemen daha iyi olur zaten." Genç kadın sadece kafa sallamakla yetindi görmediğini bilse bile. 5 dakika boyunca sessizce ikisi de susup arada geçen sessizliği dinlediler. En sonunda genç kadın "Neyse görüşürüz anneme bakıp biraz uyusam iyi olacak." Genç adamın bir şey demesine kalmadan telefon kapanmıştı. Genç adam telefonu kulağından uzaklaşıp bir süre siyah ekrana baktı ve sessizce "Görüşürüz minik" demekle yetindi ve başını koltuğa yasladı.

........................................................

Bölüm hakkında fikirleriniz=

Vote ve yorum atmayı unutmayın.

Allah'a emanet olun.

Fındık Güzeli-TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin