35. Bölüm

7.4K 457 208
                                    

Selamün aleyküm gençlik

Nasılsınız, hayat nasıl gidiyor?

Bende okuldayım işte dersten derse ömrüm geçiyor jfjkrndidnjr.

Neyse konuşacak konu bulamadım daha sonra aklıma gelirse yazarım jsjsksnjsks.

Arkadaşlar ben karar verdim bölümlere sınır koyacam hem kendime süre vermiş olurum diye düşünüyorum bölüm sonuna yazarım ne kadar sınır olacağını öyle fazla da koymam diye düşünüyorum bakalım.

Neyse keyifli okumalar
..........................................................

Asya'dan=

Ocakta ki yemeğin altını kapattım. Bir yandan "Vallahi mukemmel yemekler yapıyorum ya." her şey hazır olunca çalan kapıya gittim.

Bugün Selin'in anneannesi mi ne ölmüştü o yüzden bugün işe gitmemiştik. Onlar da operasyona gidince iyice sıkılmış kendimi en son yemek yaparken bulmuştum.

Kapıyı açtığımda Saynur, Yiğit Alp ve Meriç gülerek bir konu hakkında konuşuyorlardı. Kapıyı açtığım gibi hepsi bana dönmüştü. Saynur "Selamün aleyküm aşçım ne yaptın bana yemek olarak?" O ayakkabılarını
çıkarmak için eğildiğinde Meriç'lere dönüp "Bir sürü yemek yaptım ekibin geri kalanı çağırın da beraber yiyek." Üçü de aynı anda "Sahi mi?" dediklerinde güldüm. Çok aç komşulara sahiptim neyseki aşçıyım. Ah ah mükemmel bir meslek. Neyse mesleğimi sonra överim. "Sahi. Ha bir de Melik'i çağırın." dememle Yiğit Alp merdivenlere yönelip "Ben çağırırım 10 dakikaya sizdeyiz." ona bakınca istemsizce gülümsedim. Allah'ım sen bana sahip çık Yarabbim, çocuğa içim gidiyor resmen. Saynur'un içeri girmesiyle "Hadi bekliyorum." deyip kapıyı pat diye kapattım.

Millet yüzüme telefon kapatır ben kapı kapatıyorum neyse bir şey olmaz. Saynur üzerini değiştirmek için odasına geçerken ben de fazladan gelen sandalyeleri masada ki yerine yerleştirmek için mutfağa geçtim.

Yiğit Alp hariç herkes gelmişti. Tabi her gelenin ilk odağı kediler olduğu için ilk odakları yine kediler olmuştu. Nazlı adı gibi ilk nazlansa da sonra Meriç'in kucağından inmemişti. Tabi bu sırada bizim Saynur birkez daha aşık olmuştu. Ona sırıtırken bir anda kapının çalmasıyla kapıya adımladım.

Duygularını güzel saklayan kız Meriç'le beraber olunca saklayamıyordu. Çok güzel bakıyordu Meriç'e yani biri bana öyle baksa dibim çoktan düşmüştü. Tabi bana öyle bakan vardı şimdi Allah'a şükür. Kendi kendime gülüp kapıyı açtım.

Yiğit Alp öylece kapıda dikiliyordu. Beni görmesiyle gülümsedi. Biri beni tutsun bu çocuğa içim gidiyor ya ben nasıl bu hale geldim. Tabi ben Saynur gibi büyük konuşmamış hep birisinin karşıma çıkmasını beklemiştim. Bir anda eğilip sıkıca sarılmasıyla ilk şaşırsam da ellerimi boynuna dolamıştım. Kafası boynuma düşerken gülümsedim. Ona sarılmak çok iyi hissettiriyordu. Kalbim yerinden çıkacak gibi atsa da umursamadım onun yanında ona karşı heyecanlanmayı seviyordum. 

"Ooo çifte kumrular bölüyorum ama ben buraya yemek yemeye geldim lütfen aşkınızı başka zaman yaşayın." Hızla birbirimizden ayrılırken Melik sırıtıyordu. Ulan Melik. İkimizde ters ters ona bakarken yavaştan salona geçip "Sonra öpüşüp koklaşırsınız ama şimdi zamanı değil." dediği şeyle göz devirdim. Al buradan yak bu daha peşimizi bırakmaz. Salona girmeden önce "Evlenmeden önce beni amca/dayı yapmayın lütfen." demesiyle ayağımdaki terliği alıp ona fırlattım.

Terlik yere düşerken peşinden gidecekken Yiğit Alp belimden tutup yanağımdan öptü "Bırak gitsin sonra döverim ben onu." ben bu çocuğu yerim ya. Off bu böyle olmaz içim gidiyor bu çocuğa. Hülyalı hülyalı ona baktığımı fark edince hızla kendime gelip içeriye geçtim. İmalı bakışları görünce "Öyle bakmaya devam ederseniz sizi kapı dışarı eder yemek vermem." Saynur hariç herkes bakışlarını değiştirirken Saynur imalı bakmaya devam ediyordu. Bu durumu Melik de fark etmiş olacak ki "Kanka bu manyak seni evden atar yemek yiyemezsin." Saynur onu umursamayıp "Ev benim siz düşünün" gülerek dediği şeyle güldük.

Fındık Güzeli-TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin