20. Bölüm

17.9K 747 104
                                    

Selamün aleyküm canım okurlarım.

Nasılsınız?

Ay ben turp gibiyim böyle yorumları gördükçe yazasım geliyor.

Neyse sizi tutmim hadi bölüme geçelim.

Keyifli okumalar.

Evet bugün büyük gün.

Ay dayanamadım bölüm atayım dedim.
...........................................................
Yazardan;

Genç kadın kendine bir çay koymak için oturduğu masasından kalktı. Bugün hastanedeki işine dönmüştü ve imzalaması gereken bir sürü evrak vardı. İlk geldiğinde çok sıcak bir şekilde karşılanmıştı bu sayede adapte olması daha kolay olmuştu.

Kafeterya ya inip kendine bir çay aldı  yanına sevdiği çikolatadan da alıp odasına geri dönecekken "Saynur Hanım bir bakar mısınız imzalamanız gereken evraklar kalmış." kendine seslenilmesiyle adımlarını oraya çevirdi "Tamam geliyorum." sakin adımlarla ilerledi.

Bir sürü evrak görünce gözleri şaşkınlıkla kalktı "Ne kadar birikmiş" kendi kendine mırıldandı. "Biliyorsunuz ki bir sürü protokol var." genç kadın hafif gülüp "Bilmez miyim" önlüğünün cebinden kalemini çıkarıp gereken yerlere göz gezdirip imzalamaya başladı.

İmzalaması gereken şeyleri hallettikten sonra çayını ve çikolatasını alıp "Kolay gelsin" dedi danışman "Size de doktor hanım." genç kadın gülümseyip baş salladı.

"Askerlerin durumu nasıl Meriç?"
"İyiler komutanım."

Genç kadın Meriç ismini duymasıyla hızla o tarafa döndü. Gördüğü kişi ile milim kımıldayamadı. Yıllar sonra sevdiği adam karşısındaydı. Bir çocuğun ona çarpması ve üzerine dökülen kaynar çay ile kendine geldi yanan elini umursamadan hemen çocuğa döndü ve "Bir yerin yanmadı de mi canım benim" korkmuş gözlerini ona dikip başını iki yana salladı genç kadının elini gösterdi "Ama senin elin çok kötü olmuş." Genç kadın eline küçük bir bakış atıp "Önemli değil canım benim al bu çikolata senin olsun ben çok severim sende seversin. Hadi şimdi annenin yanına git." Kafasını hızla sallayıp bize doğru gelen annesine koştu. Annesine gülümsedi. Bir anda bütün bakışlar ona dönmüştü ama o umursamadı ve elini hızlıca iki yana sallayarak acısını hafifletmeye çalıştı. Bir anda etrafına gelen insanlara "Önemli bir şey yok çay da sıcak değildi zaten. Odama yanık kremi yollar mısınız?"  Bakışları tekrar ona çevirdiğinde kendisine baktığını fark etti daha fazla orada durmak istemediği için hızlıca odasına ilerledi.

O buradaydı. O buradaydı. O buradaydı. Bunu içinden milyonlarca kere tekrarladı. İnanamıyordu nasıl olurdu da 11 yıl sonra karşılaşırlardı. Odasına girdiği gibi sırtını kapıya dayadı. Canının acısını bile düşünmüyordu o an.

Kapısının tıklatılması ile sırtını kapıdan çekip kapıyı açtı. Karşısında bir tane hemşire vardı. Elinde ki yanık kremini alıp teşekkür etti.

Elini yıkayıp kremi eline sürdü. Telefonundan arkadaşlarını görüntülü arayıp kremi eline yaymaya devam etti. Heyecandan eli titriyordu. Aslında bu elinin titremesi ile başa çıkabilmeyi öğrenmişti ama şu an onu düşünecek halde değildi. Telefonu açan Asya ile hepsinin kahvaltı masasında olduğunu fark etti. Hiçbir şeyi umursamadan direkt "Meriç burada." dedi. Herkes duyduğu şey ile bir anda dona kaldı ve 2 saniye sonra hepsi çığlık attı genç kadın hemen telefonun sesini kısıp "Bağırmayın ve bana ne yapmam gerektiğini söyleyin." Hepsi birbirinin yüzüne bakarken Asya "Kanka sindirmemiz için bir süre ver." Genç kadın kafasını sallayıp gözünün önüne o anları geri getirdi. İnstagramdan takip ettiği için az çok hakimdi simasına. Irmak "Seni gördü mü?" Genç kadın kafasıyla onayladı Asya hemen atladı "Nasıl, bir şey dedi mi, kızım senin eline oldu?" genç kadın derin bir nefes alıp "Ben çay almak için aşağıya kafetaryaya indim, sonra beni danışmadan çağırıp imzalaman gereken şeyler var dediler gittim imzaladım. İşte tam dönerken birisi ona seslendi sanırım komutanı işte onlara döndüm bir baktım karşımda o var neye uğradığımı şaşırdım. Ben onlara bakarken bir çocuk bana çarptı elim yandı o yüzden, sonra tekrar ona baktım bana bakıyor kendimi hemen odama attım." hepsi heyecanla onu dinlerken Gökçer "Film gibi anasını satayım." Asya kafasını sallayarak "Kanka filmlerden daha iyi olduğu kesin." onlar kendi halinde konuşurken bir anda kapıya vurulmasıyla genç kadın oturuşunu düzeltti ve telefona dönüp "Sesinizi kapatın." Onlar kendi sesini kapatırken genç kızda kendi sesini kapatıp telefonu yanına bıraktı.

Fındık Güzeli-TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin