28| Kazanılamayan savaşlar, bir gemi ve yenik düşmüş yalnızlar.

453 51 65
                                    

Bazen bir hikayenin içinde girerek merhametli bir yazarın ellerinde huzura ermeyi istiyordu. Ya da izlediği filmlerde yer alan başroller değil ama hatırı sayılır bir karakterin soluğunda can bulmayı dilediği de olmuştu. Çünkü o zaman sonunu bilirdi ve ellerinde, yanan canını ne şekilde iyi edeceğinin açık bir reçetesi olabilirdi. İzleyenler...izleyenler de kendisiyle birlikte üzülür müydü ki?

Dakikalardır bunu düşünüyordu. Şüphesiz, içinde bulunduğu an onu boğuyordu ve titreyen elleri, ağlaması dinse de iç çekişleri devam eden babasına bir bardak su uzatırken bile ara vermeden zorluk çıkartabiliyordu.

Kimse konuşmamıştı o andan beri. Yibo sadece kapıyı açmış ve babasının koluna girerek dükkandan içeriye geçiren Xiao Zhan'a bakmıştı. Büyük bir boşluktu şimdi yüreğindeki, çünkü Zhan hemen yanında otursa ve ara ara eline dokunsa dahi bir türlü rahatlayamamıştı. Kendini kandırmalarının da işte böyle bir sonu vardı.

Xiao Zhan'ın elleri çoğu derdine derman ve dizlerinin dibi güvenli bir liman olabilirdi. Fakat yetmiyordu; dünya bir açık denizse eğer o liman bazen kendisine bir rüya gibi gelmekte çok haklıydı. Önceden bu rüyadan uyandığı her seferde ya sevgisizliği yüzüne çarpar ya da kendini cezalara mahkum ederdi. Şimdi ise mutlak bir uyanıklık içinde rüya kıpırtıları arıyor ve gözlerini de bunun için yumuyordu. O tatlı sıcak rüyaya aldanmanın türlü yollarından geçerek kapısını tıklatıyordu dakikalardır. Ne var ki, şimdi o kapılar açılmıyor ve uzun uzun kapatıp, isteksizce açtığı gözlerinin ardından bir kez daha babasıyla karşılaşıyordu.

Babası kızsa yahut son vakitlerdeki gibi iyi bir baba olmak çaba gösterse belki de böyle bocalamazdı. Fakat şimdi, bildiği tüm zayıflıklar babasınındı ve Yibo da ilk kez ondan korktuğu ya da çekindiği için sessizce beklemiyordu. O aslında babasını hiç teselli etmemişti.

Hem zaten babalar niye teselliye gerek duyardı ki?

"Ben...neden bilmiyorum ama bunun benim için kolay olacağını düşünmüştüm. "diye konuşan babasının kısık sesi kafasının içindeki tüm seslere galip gelerek onları susturdu. Düşünmeyi kısa bir anlığına bıraktığı bu saniyelerde yanında oturan Zhan'a yaslanmamak için dirense de onun elini sırtında hissettiği için memnun kalmıştı.

"Önce dedenlerle tüm bağımı kopardım. Pişman değilim, ama bir babanın ve bir kardeşin yerini doldurmak isterken elimdeki her şeyi yitirmek çok ağır geldi."

Bay Wang sözlerine ara vererek elindeki bardağı ortadaki antika sehpaya koydu. Karısını uğurladığından beri evde tek başına kalmaya başlamıştı. Şimdi her şeyde yalnızdı ve bu yalnızlık onu öyle yaralıyordu ki psikologla görüşmeyi bile bırakmıştı.

"Her şeyi düzeltmek istedim, ama her şey ellerimde mahvoldu sanki."

Yibo cevap vermiyordu. Sadece gözlerini uzun tekrarlar halinde kapatıp açmak ve gerçeğin çıplaklığıyla yüzleşme derdindeydi. Babasının yalnız kalmayı sorun ettiğini düşünmemişti, onun kendi babasıyla ilişkilerini bütünüyle kopardığını bile bilmiyordu ve annesi gittiğinde onun da annesi gibi kendi hayatına odaklanacağını zannetmişti.

"Bu zamana kadar çalışıp didindim. Kendi işimi kurdum, bir ailem vardı. Tüm o huzursuzlukların aslında beni hayatta tuttuğunu çok geç fark ettim. Şikayet ettiğim o yaşantının bir başka alternatifi yokmuş meğer ellerimde. Oğlum-"

"Sen yalnız kalmayı severdin."

Yibo düşünmeden ve istemeden mırıldandığında gözleri dalıp gittiği noktadan ayrıldı. Sesli düşündüğünü bile babası cevap verdiğinde fark etmişti. Çünkü o an, babasının yanına gittiği her seferde sanki yeniden çalışma odasından dışarıya çıkarılıyordu. Sadece azar yemek için girebildiği odanın içi onu öyle çok heyecanlandırıyordu ki, bu uğurda kaç vazo kırdığını ve kaç kavgaya girdiğini sayamazdı. Gerçi yaşı ilerledikçe o odaya bile hevesini yitirmişti, çünkü orası babasının girmesine izin vermediği ve saatler boyu yalnız kaldığı bir yerdi. Kendisiyle vakit geçirmek yerine çalışıp durduğu o oda, Yibo'nun kıskandığı garip şeylerden sadece birisiydi.

küçük işlerin adamı ve ebruli~yizhan Where stories live. Discover now