chapter 31: i'll always be behind you

308 37 72
                                    


🎶: Sub Urban, Bella Poarch-INFERNO

2027, Ağustos

Yıllardır gördüğüm en sıcak yaz ayını yaşıyordum. Sanki, Dubai'de çölün ortasında kalmıştım. Oturduğum yerde terliyor, en ufak bir hareketimde bile alnımdan terler damlıyordu.

Böyle günlerde de yapmayı en sevdiğim şey, özellikle de izin günümdeysem, soğuk bir kahveyle havalandırmalı açık alanı olan bir kafede oturmaktı. Şu anda yaptığım gibi.

Çoğunlukla yalnız olurdum ancak bugün yanımda, patronum vardı. Benimle 'özel bir konuşma' yapmak istediğini söylemişti. Sanki altı yıldır beraber çalışmıyormuşuz gibi biraz daha yakınlaşmamız gerektiğini söylemişti.

Karşımdaki sandalyeyi çekip oturduğunda önümdeki dosyanın kapağını kapatıp yanıma çektiğim sandalyede asılı olan çantamın içine koymuştum. Siyah güneş gözlüklerini çıkarıp katladıktan sonra, kısa kolu siyah gömleğinin birkaç düğmesini açık bıraktığı yakasına asmıştı.

Bana, yanaklarındaki gamzeleri göstererek gülümsediğinde, yüzümdeki boş ifadeyi bozmadan arkama yaslanıp kollarımı göğsümde bağladım.

"Nasılsın?" demişti, yanımızdan geçen bir garsonu durdurmuş ve kendine soğuk bir Americano söylemişti.

"Tek izin günümde tek başıma olmayı beklerken sizin gelmeniz sürpriz oldu açıkçası."

Başını sallayarak hafifçe öne eğildi. "Seninle arkadaşça konuşabileceğim tek günün izin günündü."

Garson gelip kahvesini önüne koyduğunda, ona teşekkür etti ve bir yudum aldı. "Bu arada, yanlış düşüncelere kapılmanı istemem. Senin de çok iyi bildiğin üzere, evliyim ve çocuğum var."

Açıklamasına alayla sırıtıp başımı iki yana salladım. Dibi gelmeye başlamış olan buzlu, karamelli kahvemden büyük bir yudum aldım. "Ne konuşmak istiyordunuz?"

Masanın üstünde duran sigara paketimden bir tane çıkardım ve dudaklarımın arasına sıkıştırıp çakmakla ucunu ateşledim. Büyük bir nefes çekip sigarayı dudaklarımın arasından aldım ve iki parmağımın arasında tuttum dumanı burnumdan üflerken.

"Biliyorsun ki, bizde geçmiş hayatın önemi fazladır. Bu yüzden bana biraz daha kendinden bahsetmeni istiyorum."

Bir süre yüzüne baktıktan sonra sigaramdan bir nefes daha çekip küllüğe bıraktım. Aheste aheste dumanı dudaklarım arasından üfledim. "Eski sayfaları açmayı sevmem ben. Ayrıca, size en başında bana geçmişim ile ilgili bir şey sormamanızı söylemiştim. Siz de kabul etmiştiniz."

Başını sallayarak dediğimi onayladı. Kaşlarını çatarak kahvesinden küçük bir yudum aldıktan sonra işaret parmağının tırnağıyla dudağının kenarını kaşıdı. "Evet ancak, seninle ilgili neredeyse hiçbir şey bilmiyoruz. Altı yıldır beraber çalışıyor olmamıza rağmen tek tük şey bilmemiz sence adil mi? Ki sen, bizim hakkımızda çok şey biliyorsun."

Küllükteki sigaramı parmaklarımın arasına alıp dudaklarıma götürdüm ve gözüme giren güneşten dolayı gözlerimi kısarak uzun bir nefes çektim.

"Boynundaki yara izi mesela? Nasıl oldu?"

Küllüğe geri bırakmak üzere olduğum sigara, iki parmağımın arasında havada kalırken, gözlerim masanın üzerinde duran çakmağıma takılmıştı. Gözlerimin önüne yanan ev geldiğinde ise hafif bir şekilde öksürerek kendimi toparlamıştım.

peiskos • lee jenoWhere stories live. Discover now