24/ Ubi dubium ibi dolorem*

104 10 46
                                    

*Kuşkunun olduğu yerde kalp ağrısı vardır. Bu deyimi orjinali 'ubi dubium ibi libertas' şeklindedir ve şüphenin olduğu yerde özgürlük vardır anlamına gelmektedir. Fakat ben bu sözü hikayem için kalp ağrısıyla değiştirdim çünkü neden olmasın? 

---------

Chanyeol elini nefes aldığında ağrı yapan kaburgasının üstüne koydu ve derin bir nefes aldığında kaslarının nasıl kasıldığını ve ağrının tüm göğüs kafesini nasıl dolaştığını hissetti. Bunu yapmaya neden devam ediyordu, bilmiyordu, ama bu yeni acıyı hissetmek, acının daha önce tanımadığı farklı bir formunu öğreniyordu. Aslında bunu yapmaya devam etmesinin nedeni fark ettiği ilk andan itibaren kendisini rahatsız eden ve giderek büyüyen, yadsıyamadığı bir kuşku tohumu rahatsızlığını bastırmak istemesiydi. 

Baekhyun ile ilgili tuhaf olan bir çok şey vardı. Başından beri bildiği şeylerdi bunlar. Fakat şimdi içindeki bu sıkıntı da neyin nesiydi? Baekhyun neden başlarına neler geldiğini sormadı? Acaba umursamadı mı, yoksa cevabı belki de biliyor ya da tahmin edebiliyordu. Evet, bu muhtemelen böyleydi. Bazı insanların nedensellik bağı kurması için her zaman sormasına gerek olmaz. Baekhyun böyle biriydi ve adli tıp doktoruydu.  Muhtemelen Jongdae  ona kendisinin yüksekten düştüğünü söylemese bile Baekhyun yaralarına, kırık yerine ve şekline bakarak onun tahmini kaç metra yükseklikten hangi açıyla düştüğünü bile söyleyebilirdi. Elini kaburgasından çekti ve arabasına atlayıp sonunda güzel bir uyku çekmek üzere evinin yoluna koyuldu. Rahatlamıştı, cevabını bulduğunu düşündü. Ama kuşku, böyle bir şey değildi. Bir kez filizlendiğinde, ne kadar kuytuda köşede saklansa da, her zaman bir gün boy verip gün yüzüne çıkmak için orada bekleyecektir.  

--

Sarıldığı nevresimi arasında uyandığında kendisini oldukca acıkmış buldu. En son yediği öğünün ofisindeki çin yemeği olduğunu hatırlayınca bu kadar acıkmış olması normaldi. Yavaşca yattığı yerden doğruldu. Dün geceyi hatırlatan keskin bir acı oturur oturmaz kendini belli edercesine göğsünde dolaşmaya başladığında yüzünün buruşmasına engel olamadı ve kesik bir nefes verdi. Ah, siktir. Buna alışmak zor olacak.

Ağrısını hafifletebilirmiş gibi elini kaburgasının üstüne koyarak ayağa kalktı ve banyoya girdi. Yüzünü yıkadı ve aynadaki görüntüsüne daldı. Yorgun görünüyordu, sakalları çıkmaya başlamıştı. Dolabı açtı ve tıraç köpüğü ile tıraş bıçağını çıkardı. Az miktarda köpüğü çenesine yayıp bıçakla üzerinden geçerken dün gecenin anılarıyla doldu zihni. Belki de kendi mezarımızı kazıyoruz. Masasına bırakılmış kurşuni metalin duman ve isin ardındaki parıltısını hatırlıyordu. Şimdiyse dün geceki hatalarının sonuçlarını merak ederken buldu kendini.

Bir şekilde mahallede tuhaf gezen tipler olduğunu öğrenebilecek kadar örgütlü bir yerel haberleşme sistemi olduğu kesindi. Hiçbir kameraya yakalanmamaya dikkat ettiler. Kimliklerini tesbit etmeyeceklerdi, hayır bunun olasılığı çok düşüktü ama bundan sonra daha dikkatli olacakları kesindi. Hele ki ses cihazlarını bulurlarsa... Chanyeol dikkatsiz davrandıklarını düşünmüyordu. Hayır, mutlaka öncesinden uyarılmış olmalılar. Başka türlü fark edebilmeleri imkansız olurdu.

Fakat kim? Chanyeol bunu düşündükce delirecek gibi hissediyordu. Bu tarz mafyatik tiplerin kendi düşmanları da olurdu fakat bir ihtimal daha; bu davanın peşini bırakması için onu tehdit  eden tipler bu odasına bir  mermi bırakacak kadar yakınındaysa belki hareketlerini de görebiliyordu. Bu en rahatsız edici olanıydı, çünkü bu onun neredeyse görünmez olacak kadar yakınında olduğu anlamına geliyordu. Diğer yandan uyarılmış olsunlar ya da olmasınlar; mafyalar arasında böylesine sızmalar özellikle kendi istihbaratları için oldukça sık yaşanırdı. Kimliklerini tespit edemedikleri sürece bu sızma girişimi onlar için örgütler arası sıradan bir sızma olarak da görülebilirdi. Belki bu şekilde alan taraması yapmaya gerek görmezler ve dinleme cihazlarını bulazlardı. Ama buna ihtimal vermek en hafif tabirle salaklıktı.
Tüm operasyon böceklerin düzgünce çalışması üzerine kuruluydu ve bu yüzden şimdiden başarısız olduklarını kabul etmeliydi. Cihazlardan sinyallerin kesilmesi an meselesiydi

İÇGÜDÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin