2/ Amfetamin

435 26 93
                                    

Flashback
Bölüm için bir şarkı: Yiruma- Maybe

"Vaay bee! Senin aklına gelmiş miydi Kyungsoo, bahsettikleri dans antrenmanın artistik patinaj olacağı?"

Junmyeon hayretler içerisinde salonda ilerlemeye devam etmişti. Kyungsoo o kadar çok şaşırmıştı ki dışarıdan birisi suratını görse yüzündeki ifadesizliği hiç aldırış etmediğine yorardı. Buz pisti gerçekten büyüktü. Yer yer hafiften erimiş ince sıvı bir tabaka oluşturmuştu. Buzların üzerinde oluşmuş çizgiler daha önce çokça çalışıldığını gösteriyordu.

Siyahlar içerisinde biri beyaz patenleriyle piste desenler çizmeye devam ediyordu. Kim Jongin'in yüzüne dökülen altın saçları, alnının etrafında, yerde oluşan desenlerle eşgüdümlü olarak nazikçe hareketlere eşlik ediyordu.
Jongin... gerçekten nefes kesiciydi.
Kendisini izleyen gözlere aldırmadan pistte arşınlamadık yer bırakmadan da dikkatini dağıtmadı. Kyungsoo pistteki kraliyet kuğusunu soluksuz izlerken siyah boğazlı kazağıyla Sehun yanında geldi.

"Selam!"
Parmakları arasında sallanan patenleri yere indirip Junmyeon ile Kyungsoo'nun ortasına oturdu.

Bu çocuk hep böyle münasebetsiz miydi diye düşündü Junmyeon.
Sehun patenleri giyerken bir yandan da Jongin'in mükemmel bir dansçı, iyi bir patenci ve ortalama bir balet olduğundan bahsediyordu.

"Bu her şeyi açıklıyor. " dedi Junmyeon başını hafifçe sallayarak.

Kyungsoo hâlâ yanındakilerle ilgilenmiyor bakışlarıyla Jongin'i takip etmeye çalışıyordu.
Sehun patenini giymeyi bitirmiş. Elleriyle bacaklarından destek alarak artık ayağa kalkmıştı.
Kyungsoo'nun suratına doğru iyice eğilip dik dik bakmaya başladı. Kyungsoo bakışlarını pistteki siyah kuğudan istemeye istemeye çekip ona 'bi sıkıntı mı var birader' dermiş
gibi sert bir bakış attığında Sehun alaylı tavrıyla ona uzaylıların denge ve koordinasyon konusunda sorun yaşamayacak kadar gelişmiş canlılar olduğunu; kendisinin pek zorlanmayacağını anlatıyordu.

Kyungsoo rahatsız edici ima kaşlarını daha çok çatarken Junmyeon'a döndü.

"Hadi beni takip edin. Size de bir çift paten vereyim."

Junmyeon hevesle ayağa fırlarken Kyungsoo dizlerinin tutmayacağını düşündü.
Onu çekiştirerek girişe doğru sürüklerken Kyungsoo istemediğine dair fazlaca söyleniyordu. Sehun ellerine patenleri tutuşturup ''acele edin!'' dedi. Kyungsoo tam patenleri bırakıp çıkmaya niyetlenmiş olsa da Junmyeon erken davranıp onu ilerlemesi için sertçe itti. İtiş kuvvetiyle biraz savrulan şanssız Kyungsoo bir anda pistten yeni çıkmış Jongin'in antrenmandan dolayı kuvvetle kalkıp inen göğüs kafesine çarparak duraksadı.

Kafasını kaldırmaya veya geri çekilip neye çarptığına bakmaya cesaret edemediğinde bunu zaten bildiğine dair kesin bir fikri vardı. Jongin onu omuzlarından tutarak kendisinden hafifçe uzaklaştırıldı. Elleri hala Kyungsoo'nun omuzlarını kavrıyordu.

"İyi misin? Gözlük acıtmış olmalı."
Elleri omuzlarından nazikçe ayrılırken yukarı doğru çıktı. Kyungsoo'nun gözlüğünü çıkarıp nasıl olduğunu görmek istemişti.

Kyungsoo erken davranıp gözlüklerini çıkardı ve ondan uzaklaşırken iyi olduğunu söyleyerek patenleri giyebilmek için tabureye oturdu.

Junmyeon ona özür dileyen gözlerle bakarken Kyungsoo arkasını duvara dayayıp gözlerini arkadaşına dikerek derin bir nefes verdi. Bu, aynı zamanda ona birazdan kafanı piste sürte sürte parçalayacağım demenin ilkel bir yoluydu.

Tek pateni giyemeyen kendisi kaldığında Jongin yanına gelip oturdu. Hafifçe eğilerek Kyungsoo'nun tam oturtamadığı bağlantı yerlerine müdahale etti. Sağlamlığını kontrol edip; "Huhh! Şimdi hazırsan gidelim" dedi sevimli bir gülümsemeyle.
Kyungsoo o an Junmyeon'unki yerine kendi kafasını piste sürterek parçalamak istedi.

İÇGÜDÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin