13/Dr. Byun deli Baekhyun

121 18 16
                                    


Park Chanyeol bir savcıydı.

Kafası karışık bir savcı... Ve Byun Baekhyun yeni uyandığını belli eden dağınık saçları ve çökmüş gözaltı torbalarıyla bir zombi kadar suratsız bir şekilde laboratuvarda analiz edilmesi için paketlediği numuneleri adli tıp kurumunun koridorunda, ip bağlayarak peşi sıra sürüklediği oyuncak kamyonun damperinde taşıyordu. Gök mavisi crocslarını yerde sürüyerek... Beyaz önlüğünün teki omuzundan koluna kaymış... Darmadağınık... Ama peşinde oyuncak bir kamyon sürüklüyor?

Daha birkaç saat önce Xiumin onun %0.5'lik zekâ dilimiyle gerçek bir deha olduğunu söylemişti. Daha sonra acil bir telefonla ormanlık arazide bulunup otopsi gönderilen bir ceset için adli tıp kurumuna girdiğinde böyle bir manzara ile karşılaşmıştı. Koridorun sonunda Baekhyun köşeyi dönüp camla kaplı laboratuvara girerken yumruk yaptığı ellerini beline koymuş gözlerinin gördüğünü beyninde anlamlandırmaya çalışıyordu. Bir patırtıdan kaçıp, bir kasımpatının gölgesine saklanan bir çocuk gördüğünü düşündü. Herkesin var bir sebebi kaçmak için... Bir an için onun, kendisiyle yalnız kalmaya tahammül edemediği için sürekli olarak kendine aptal uğraşlar çıkaran bir deli olduğunu görür gibi oldu. Ama karanlık bir odada siyah bir kediyi bulmak zordur, hele bir de odada siyah bir kedi yoksa. Chanyeol de Baekhyun'u anlamaya çalışmaktan vazgeçip adımlarını hızlandırarak peşinden ilerledi.

Baekhyun aynı keyifsizlikle numuneleri teslim etti. Laborant ona aldırmadan sarı zarfları çıkarıp sıraya dizerken Baekhyun ne yaptığını bile incelemeden elinden bırakmadığı kamyonun ipiyle geri döndü. Koridordan yekpare camla ayrılan laboratuvardan çıkacakken başını kaldırdığında Chanyeol ile göz göze geldiler. İkisi de o an öylece durmuş birbirlerinin gözlerinde okunacak neler olduğunu görmek istercesine bakışıyorlardı. En azından Chanyeol... Karşısında uykusuzluktan ya da yorgunluktan çökmüş çikolata kahvesi gözlerin ardında boğma bir hüzün yakaladığında bir adım atıp onun omuzlarından tutarak onu teskin etmeyi düşündü. Henüz tanımadığı o gözlerde beklediği işareti göremeyince ona doğru bir adım attı.

''İyi akşamlar Doktor Byun. Otopsi raporu için gelmiştim.''

''Gecenin bu vakti boşuna bekleme Park, dosya normal ölüm olarak kapanacak.''

Baekhyun ifadesizce yanından geçip gitmeye hazırlanırken gözleri elinde tuttuğu ipe takıldı. Arkasını dönüp kamyonu kucağına aldı ve onu böyle görmesinden utanmış gibi hızlı adımlarla odasına ilerlemeden önce ''Sana da iyi geceler Bay Park.'' dedi. Arkasında hala kendisini izleyen bir çift gözün farkında değilmiş gibi...

*

Saat gece yarısını geçtiğinde Chanyeol elinde ölüm sebebini 'normal ölüm' olarak belirten raporu sıkıca tutarken Baekhyun'un ofisinin kapısının önünde içeriye neden girmekte tereddüt ettiğini düşünüyordu. Kapıyı tıklatıp yeterince beklediğinden emin olarak içeri girdiğinde yarı karanlık odada Baekhyun kafasını masanın üstündeki sayfalar dolusu kâğıdın arasına gömmüş bir vaziyette duruyordu. Chanyeol bir yandan odayı incelerken bir yandan da onun orada uyuyakalıp kalmadığını anlamak için bekledi. Gözleri tekrar Baekhyun'u bulduğunda bir yanı o şekilde uyumasına karşın tuhaf hissetse de ses çıkarmadığından emin olacak şekilde kapıya geri döndü.

'' Ne istiyorsun Park?''

İrkilip geri ona doğru döndüğünde Baekhyun'un henüz kafasını bile kaldırmadan gelenin kendisi olduğunu anladığı için onun cin olduğuna dair zamanında kulak asmadığı dedikodular aklına birer birer gelmeye başladı.

''Ah- Laboratuvar sonuçlarını aldım. Ölüm raporunu imzalamanız gerekiyor.'' dedi elindeki belgeleri göstererek.

Baekhyun kafasını masadan kaldırıp yuvarlak gözlüğünü düzeltti. O, içeriyi mavi mavi aydınlatan monitöre bakarken, alnında ince bir şerit gibi çıkan masa izine gülmemek için dudaklarını ısıran Chanyeolden bihaber, ince uzun parmaklarını klavyede gezdirdi. Baekhyun'un darmadağınık saçları, alnındaki masa izi, neredeyse burnuna kadar düşmüş büyük gözlüklerinin aşırı şirin görüntüsü yüzünden Chanyeol şu an için onu ciddiye almakta zorlansa da hemen o melek yüzlü adamın, ilk iş gününün katili, herkesin karşısında küçük düşmesine neden olarak unutulmaz kılan şeytan tüylü bir cehennem zebanisi olduğunu hatırladı.

İÇGÜDÜWhere stories live. Discover now