Melisa yüzüne Güneş vurmasıyla gözlerini açtı. Kendine geldiğinde yatağından kalktı. Sağa sola adım atarak dengesiz bir şekilde yürümekteydi. Odadan çıktıktan sonra hemen yanında olan lavaboya girdi.
Elini yüzünü yıkadıktan sonra merdivenlerden aşağı inmeye başladı. Koltuğa baktığında Gürkan ve Demir orada yatmaktaydı. Demir'in yanında durup saçlarını okşadı.
Ardından Gürkan'a dönüp yanına diz çöktü. O masum uyuyuşuna bakıp.
" Merak etme. Bir gün her şey yoluna girecek." Deyip ayağa kalktı. Tam mutfağa doğru adımlarken kapı açıldı içeri biri girdi. Melisa olduğu yerde durup bir şey fark etti.
Kapıdan giren annesiydi ve üzerinde açık pijaması vardı. Pişmanlıktan gözlerini kapatıp öylece beklemeye başladı. Daha sonra arkasından.
" Kızım." Diye ses geldi. Artık emin olmuştu. İçeri giren kişi annesiydi. Gözlerini açıp annesine döndü.
" Efendim anne." Sema hızlı adımlarla Melisa'nın yanına geldi. Gelir gelmez kolundaki etinden tutup çimdikledi. Melisa ses çıkaramadı ama ağzını açıp kolunu geri çekti.
" Anne acıdı ya." Sema sinirli ama sessiz bir şekilde.
" Kız dua et baban görmedi. Niye böyle ortada seksi çikolata gibi dolanıyon."
" Anne söylesem inanmazsın."
" Dene bakalım şansını."
" Valla uyku sersemliğinden."
" İnanmadım." Melisa üzgün bir surat ifadesiyle.
" Off anne ya."
" Hadi çabuk git. Baban gelmek üzere." Melisa hemen arkasını dönüp merdivenlere ilerlemeye başladı. Merdivenleri çıkarken içeri babası Can girdi.
İçeri birinin girdiğini duyan Melisa koşarak odasına girdi. Can hiç bir şey fark etmemiş Sema'nın yanına gelmişti.
" Naber?"
" İyidir aşkım senden naber?"
" İyi bir şey yok. Ama garip bir durumla karşılaştım."
" Ne oldu?"
" Ekşiler'e yakın derenin kenarında bir grup vampir öldürülmüş."
" Ya bizden birileri yada iki grup vampirin anlaşmazlığı."
" Kafaları koparılarak değil. Oklanarak."
" Ne!"
" Evet. Hepside öldürülmüş. İlk başta tuzak sandım çünkü vampirler kafaları koparılmadan öldürülmezler. Yaklaşık 1 saat bekledim ama hiç hareket olmadı."
" Kim öldürmüş olabilir?"
" Grubun biri Alev."
" Nerden biliyorsun."
" 1 saatin ardından Alev kalablık bir şekilde gelip, yerden kendi adamlarını toplayıp gittiler. Geriye düşmanlar kaldı."
" Birincisi Alev kimle neden savaşıyor. İkincisi vampirler kesin okla mı öldü. Üçüncüsü o okları atan kim?"
" Bilmiyorum. Ama ortada garip bir olay var."
" Farkındayım. Kaç Ay'dır Ebru'yu da göremiyorum ben. Grup halinde gezerdi." Can dövünmeye başladı.
