Herkes savaşmak için sabırlı bir şekilde liderinden emir beklemekteydi. Tam emirler verileceği sırada yerden büyük bir gürültü gelmeye başladı. Herkes sesin nereden geldiğini anlamaya çalışırken Serkan arkasındaki ormana baktı.
Ormanın içinden Doğudan gelen binlerce kurt adam Serkan'a destek için gelmişti. Şimdi şartlar eşit olmaya başlamıştı. Bunu gören Mustafa ve Kara şaşkınlıklarını gizleyemediler.
Kara savaşı kazanmak istiyordu o kadar belliydi ki son kozu olan hizmetkarlarını çağırdı. Bu durum savaş avantajını tekrar onlara vermişti. O binlerce kurt adam Serkan ve ailesinin yanına durdu. Hepsi bir hayli sinirli ve öfkeliydi. Gözlerinden ateş saçılmaktaydı resmen.
Serkan yanlız olmadığını göstermek için gülümseyerek kollarını açtı. Yani bak bu kadar kişi beni desteklemeye gelmiş yanlız değilim anlamını taşıyordu.
Birbirlerine öfkeli bakışların ardından ormandan tekrar sesler gelmeye başladı. Bu sefer gelen ayak sesleriydi. Serkan arkasını tekrar döndüğü sırada, ormandan Alev ve binlerce vampir koşarak hızla savaş alanına yaklaşmaktaydılar.

Alev'in yanında binlerce vampirle gelmesiyle savaş şartları eşitlenmişti. Vampirler binlerce kurdun içine girerek karışmışlardı. Alev ise Serkan'ın yanına gelerek durdu. " Bakıyorum başın beladan kurtulmuyor." Serkan gülümsedi. " Huyum kurusun." Dedi.
Bir adım geriye gidip üç adım ileri koşarak zıplayıp kurt adama dönüştü. Önden Serkan saldırmaya başlayınca arkasından binlerce kurt adam ve vampir takip etmekteydi.
Kurtlar ve vampirler saldırmaya başlayınca Mustafa ve vampirlerde saldırmaya başlamışlardı. Tabi birde Kara'nın hizmetkarları vardı.
Kara ve Melisa gözlerini birbirlerinden ayırmadan koşmaktaydılar. Bu meseleyi insan formunda dövüşerek halledeceklerdi.
Ortada buluşan iki savaş grubu birbirlerine girdiler. O alanda büyük bir toz bulutu çöktü. Kimin kimi yatırıp öldürdüğü belli değildi.
Kara ve Melisa birbirlerine yaklaştı. Kara sert bir yumruk salladı. Melisa dizinin üzerinde sürünerek yumruğun altından geçti.
Serkan direk Mustafa'nın üzerine atlayıp altına aldı. Mustafa Serkan'ın boğazından veya burnundan tutarak kendini ısırmasını engellemekteydi. Serkan tam ısıracağı sırada Mustafa kayboldu. Serkan sağına soluna ve arkasına baktı.
Mustafa'yı ayaklarından Doğan ve Ömer çekmişti. Mustafa ayağa kalkınca üçü yan yana durdular Serkan'a karşı.
Serkan'ın yanına ise annesi kurt formunda babası kanatlı vampir şeklinde geldiler.
Durumlar eşitlenince birbirlerine saldırdılar tekrar.
İki rakip karşı karşıya durmuş öylece birbirlerini süzmektelerdi, Kara ve Melisa. " Gelde o güzel suratını paramparça ediyim." Dedi Kara. Melisa gülümseyerek gardını aldı. " Büyükler önden." Dedi.
Kara birden Melisa'nın üzerine koşmaya başladı. Melisa tereddüt etmeden olduğu yerde duruyor öylece bekliyordu. Kara yaklaştığı sırada yumruk savurdu. Melisa bileğinden tutup diğer eliyle karnına üç üç kere ard ardına yumruk attı, daha sonra tekme atarak sırt üstü yere düşürdü.
Kara karnını tutarak ayağa kalktı. Melisa hafifçe gülümsedi. " Oov noldu! Karnın mı acıdı? Kıyamam ben sana koca bebek." Kara sinir olmuş olacak ki karnını tutmayı bırakıp Melisa'nın üzerine yürüdü tekrar.