/54/ XXX ÇALÇ

5 2 0
                                    

Serkan sırt üstü yere düşmüştü. Nefes nefese yerden kalktı. Savaş devam ediyor yer ceset dolmaya başlamıştı. Artık tamamen ümidini kesmek üzereydi. Çok yorulmuş gücü tükenmek üzereydi.

Arkasını dönmüş ormana doğru bakmaktaydı. Ormandan serin bir rüzgar esmeye başladı. Kurt adam hisleri bir şeyin geldiğini göstermekteydi. Biraz daha bekledikten sonra, çok geçmeden ormanın içinden Ebru ve Muhammed çıkıp bağırarak yaklaşmaya başladılar. Ellerinde kılıç ve kalkan üzerlerine zırh savaş alanına daldılar.

Serkan gördüklerine inanamadı. Onların arkasından gelmeye devam ediyorlardı. Vampirin yanına gelir gelmez kafalarını kesmektelerdi. Serkan onlara katılıp tekrar kurda dönüştü. Bu gelenler güç kuvvet vermişti.

Savaş olanları gördükten sonra daha dikkatli bakmaya başladı. Çünkü hızla vampirler yenilmekteydi. Savaş bu durumu hazmedemeyip Mahir ve Mustafa'ya döndü.

" Gidin ve hepsini yok edin." Dedi. Savaş ormanın içine doğru koşmaya başladı. Mahir ve Mustafa arkasından baktı. Ardından Mahir Mustafa'ya döndü.

" Napıyoruz?" Dedi. Mustafa gülümseyerek baktı.

" Burada kalmamız için artık bir sebep yok. Gitme vaktimiz geldi." Dedi. Mustafa ve Mahir arkasını dönüp hemen oradan uzaklaşmaya başladılar.

Serkan Mustafa ve Mahir'in kaçtığını gördü. Savaş alanından çıkıp etrafina baktı. Savaş'ın olmadığını görünce malikaneye gittiğini biliyordu. Savaş alanından ayrılıp hızla malikaneye koşmaya başladı.

Serkan'ın ormanın içine gittiğini gören Kara savaştan ayrılıp Serkan'ın peşinden koşmaya başladı.

Diğerleri savaşmaya devam ediyordu. Ebru ve Muhammet kılıçla kesmeye devam ediyordu. Yanındaki kalablık sayesinde uzun sürmeyecekti bu savaş.

Mahir ve Mustafa ormanın içine gelmişti.

" Baba annemin başında iki tane adam var. Ben annemi getirmeye gidiyorum. Sen burada bekle. Annemi getirdikten sonra Mersin'den gideceğiz." Dedi.

" Tamam acele et." Dedi Mahir. Mustafa kafasını sallayıp ormanın içine doğru koşmaya başladı. Derelerin yanından geçip, tepelikleri aştı vampir hızıyla...

Kampa geldiğinde ortada kimse yoktu. Bıraktığı adamlar etrafta yoktu. Kapının önüne geldiğinde bıraktığı adamların kafası kopmuş yerde yatmaktaydı. Mustafa bir anda telaşlandı.

Koşarak içeri girdi. Annesi bıraktığı yerde yatmaktaydı. Orada olduğunu görünce derin bir nefes aldı. Annesini öylece izlerken nefes almadığını fark etti.

Hızlı adımlarla yanına yaklaşıp elini burnuna yaklaştırdı. Maalesef yaşam belirtisi yoktu. Mustafa bir omzundan tutup bir anda sarsamaya başladı.

" Anne uyan anne." Diye seslendi. Ebru'nun gözü dahi kıpırdamıyordu. Mustafa başında feryat ediyordu. Annesinin öldüğünü anlayınca ağlayarak doğruldu.

Yaşlı gözlerle üzerine örtülen örtüyü baştan aşağı örtüp vicudunu kapattı. Arkasını dönüp mağranın çıkışına ilerledi...

Etraftan bulduğu ağaç dallarıyla mağranın girişini kapattı. Daha sonra arkasını dönüp babasının olduğu bölgeye gitmeye başladı ağlayarak.

Savaş vampir hızıyla malikanenin önüne gelmişti. Adamları kapıdan dışarı çıkıp yanına geldiler. Savaş karşısında duran adamlara baktı.

" Buraya Serkan gelecek. Yanında kim gelirse gelsin öldürün. Bir kaç adamda o kızın yanına koyun." Dedi. Adamlar kafasını salladı. İçlerinden üç kişi eve doğru gitmeye başladı.

Karanlık Savaş Where stories live. Discover now