Serkan koltukta oturmuş annesinin getireceği şeyi bekliyor, merak ediyordu. Herkes bir yere oturmuş Serkan gibi onlarda bekliyordu. Daha sonra Yasemin merdivenden elinde orta büyüklükte bir sandık vardı.
Serkan dahil olmak üzere herkes meraklı gözlerle sandığa bakıyordu. Yasemin merdivenden indikten sonra Serkan'ın karşısına gelip elindeki sandığı önündeki masaya koydu.
Serkan sandıktan ne olduğunu anlamamış annesine baktı.
" Anne bu ne?" Yasemin Serkan'ın yanındaki koltuğa oturdu.
" Oğlum bu sandığın içinde bir borazan var. 1972'de ilk kurt adam olan Sami Taşdelen yapmıştır. Nadir bir ağaç kovuğundan yapıldı. Sami Taşdelen bu Borazanı öyle bir ayarlamış ki, küçük bir üfleme bile ile Mersin'de duymayan kurt adam kalmaz."
" Peki İnsanlar duyabiliyor mu?"
" Hayır oğlum. Duymaları için Borazanın dibinde olmaları gerekiyor. Sen büyük savaş dediğinde aklıma ilk bu geldi. Bana annemden kalmıştı, ona da annesinden. Bunu kullanarak herkesi toplayabilirsin." Serkan masaya yaklaşıp elini sandığa attı.
Herkes meraklı gözlerle bakarken Serkan sandığı açtı. İçinde kavuçuk vardı, Borazanın hasar görmemesi için. Serkan elini atıp içinden çıkardı. Annesinin dediği gibi ağaçtan yapılmıştı.
Bir kağıttan bile çok hafifti. Sağına soluna baktığında, süslemeler ve özel işlenmiş dokular vardı. Sesin çıktığı yerin dışında ise kurt kafası simgesi kazınmıştı.
Serkan Borazanı geri sandığa koyup kapattı. Yanında oturan Melisa ve Gürkan'a baktı.
" Madem savaşacağız okuldaki vampirleri bugün gidin ve temizleyin." Dedi. Melisa bir anda şaşırdı. Gülümsemeye başladı. O okulda gıcık kaptıkları vampirleri öldüreceklerdi.
Melisa hemen ayağa kalkıp hazırlanmak için merdivenlere koştu. Arkasından Demir, Gürkan ve Buse kalktı. Serkan Gürkan'ın arkasından baktı.
" Gürkan." Dedi. Gürkan durup Serkan'a döndü. Buse merdivenlerden çıkmaya devam etti.
" Efendim abi."
" Okulda dikkat edin. Kimseye gözükmeyin." Dedi. Gürkan kafasını sallayıp merdiveni çıkmaya başladı.
Demir, Melisa ve Gürkan Buse yan yana okula giriş yaptılar. Herkes okulun içinde oradan oraya gezmekteydiler. Kimse daha derse girmemişti. Melisa kafasını kaldırdığında 2. Kattan o vampirler bakmaktaydı.
Hiç birini takmadan devam edip sınıfa doğru ilerlediler direk.
Sınıfa girip yerlerine oturduktan sonra Melisa Demir'e döndü.
" Nasıl hallediyoruz?" Dedi. Demir'in hiç bir fikri yoktu. Buse arkadan öne yaklaştı.
" Benim bir fikrim var aslında. Ama okulun son saatini beklemek zorundayız. Çok güzel bir fikir." Dedi. Melisa kafasını salladı...
Savaş ormanda yürüyor Ebru'nun yanına gidiyordu. Yanında bir kaç adamla koruma alıp ormanın içinde hızlı adımlarla ilerliyordu. Savaş her şeyi öğrenmiş Ebru ile ittifak olmaya geliyordu.
Çalıları geçtikten sonra mağranın önüne gelmişti. Savaş'ı gören herkes mağranın önüne toplanıyordu. Savaş'ın ne niyetle geldiğini bilmiyorlardı.
Mahir ve Mustafa mağradan çıkıp adamların arasından geçtiler. Mahir öne çıkıp Savaş'a baktı.
" Hayırdır Savaş ne olduda yolun buraya düştü?" Savaş bir kaç adım yaklaştı.
