/62/ Demir'in Gidişi

6 1 0
                                    

Yolculuk sona ermişti, artık bundan sonraki yolu patika olduğu için yürüyerek tamamlayacaklardı. Herkes arabadan gerekli eşyalarını aldıktan patikadan yürümeye başladılar.

Serkan sağında Kara solunda Ömür yürümeye başladılar. Bir kaç adım arkasından Gürkan ve Buse vardı. Yasemin Can'ın yanına gelip onunla beraber yürümekteydi. Sema eşinin yanında yürüyor, Yasemin konuşarak ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

Herkes bu şekilde yarım saat patikada yürüdü. Eğlence yerine geldiklerinde büyük bir ateş yakılmıştı. Daha oraya ulaşmadan ateş ormanı aydınlatmıştı. Ağaçların arasından savaşcı ruhların oturduğu gözükmekteydi.

Eğlence yerine yaklaştıklarında herkesin kalbi yerinden çıkacakmış gibi atıyordu. Ağaçların arasından geçtikten sonra büyük eğlence gözlerinin önüne geldi. Yemekler yapılıyor, hazırlıklar devam ediyordu.

Serkan ve ailesinin geldiğini gören ahali sevinçten bağırmaya başladılar. Böyle karşılanan Serkan sevinçten gülümsedi. Herkes ailesinin oturması için bir yer gösteriyordu, nereye oturacaklarını şaşırmışlardı.

Serkan ve Kara ateşe yakın bir yere oturup eğlenceyi izlemekteydi. Diğer ailesinden olanlar ise çeşitli yerlere oturtulmuştu.

Serkan ve ailesi gelir gelmez hemen yemek servislerine başlanmıştı. Gözleriyle etrafı süzerken ağacın arkasından bir kadın çıktı. Serkan'a bakarak kendini ağaca yaslayıp işarer parmağını ağzına götürdü.

Diğer eliyle ise dekoliteli kıyafetinin altından çekip göğüslerini resmen Serkan'a sergilemekteydi. Niyetini anladıktan sonra kafasını eğip gülümsedi. Kadın aynı hareketlerine devam etsede, Serkan yüz vermiyordu.

Yanında dünyalar güzeli bir sevgilisi vardı. Onu hiç bir şeye değişmez, asla bırakmazdı. Gözü ondan başkasını görmüyordu. Serkan önüne dönüp yemeğini yemeye başladı.

Kara önüne dönmüş kendisiyle konuşup sohbet ediyordu arkadaşlarıyla. Yardımcılarından biri gelip, az önce yaşanan durumu bizzat anlattı. Karşısındaki konuşmasına devam ederken hafifçe elini kaldırıp susturdu.

" Bir saniye dönücem sana." Dedi. Önce gözleri ağacın yanındaki kadını aradı. Göremeyince diğer tarafına baktı. Baktığı tarafta direk gözüne ağaca yaslanmış öylece Serkan'a bakan kadını gördü.

Dibinde oturan Serkan'a yaklaşıp. " O kadına bakarsan senin gözlerini oyarım." Dedi. Serkan kıskançlık belirtisi gördüğü anda gülümsedi. " Merak etme ağaca yaslanmış bir kadına asla bakmam." Deyip gülümsedi.

Kara hafifce omzuna vurdu. Kaşları çatık bir şekilde. " Ağaca yaslandığını nerden biliyorsun o zaman!" Serkan bilmiyormuş gibi yaptı. " Ne hani! Nerede?" Etraftakilerin dikkatini üzerine çektiğini anlayan Kara gülümsedi.

" Önüne dön sen parçalarım." Kıskanldığını hissetmek hoşuna gitmişti. Kadına baktığında ise zaten yerinde yoktu. Önüne gelen muhteşem yemeği yemeye başladı.

Yemek herkesin çok hoşuna gitmiş tabak tabak yeniyordu. Saatler ilerledikçe insanlar daha fazla eğlenmek istiyordu. Onun için arabanın bagajındaki mini buzlukları açtılar.

İçinde her türlü alkol çeşidi vardı. Küçük bir kaba konup alkoller soğumadan dağıtılmaktaydı. Serkan iki tane alıp birini Kara'ya verdi.

Melisa Demir'e hala pansuman yapmaktaydı. Canını acıtmamak için çok hafif uyguluyordu bu işlemi. Çok dikkatli bakıyor, arada nefes alıp almadığını parmağı ile kontrol ediyordu.

Karanlık Savaş Where stories live. Discover now