/114/ Korkulu Bekleyiş

8 2 0
                                    

Camdan kolunu uzatıp dev kurdu vurmaya çalışıyordu. Aslında bu pek mümkün değildi, yol toprak arazi yolu her yer çukur kasis doluydu. Vurmak pek mümkün olmuyordu.

Serkan arkasından arı sürüsü gibi kurşun yağdını fark edince hemen ormanın içine girdi. Açelya karşısındaki hızlı koşanları görünce ikinci bir şoku yaşadı. Tereddüt etmeden onlarada ateş etmeye başladı.

Ateş edilme kesilince Serkan ormanın içinden çıkıp tekrar koşturmaya başladı arkalarından. Açelya ateş etmekle vuramayacaktı onları bu belli olmuştu artık. Biraz daha gaza yüklendiğinde ise saate 202 km hıza ulaşmıştı.

Biraz daha gaza dokunması onlara yaklaştırmıştı ama lastik toprağa fazla dayanamadı ve kaydı. Arabanın ön tarafı Serkan'ın arka bacaklarına çarptı, Serkan'ın ön bacakları ise vampirlerin ayağına dolanmıştı.

Herkes yere düşüp yolun kenarına yuvarlanmıştı. Hemen arkadan ise polis arabası geliyordu kayarak.

Yolun aşağısı biraz çukur olunca kaymayı bıraktı ve takla atarak gelmeye başladı. Serkan yere düştüğünde polis arabası üzerinden geçmişti. Yere düşen iki vampirden birini ezerek takla atmaya devam ediyordu. En son bir ağaca çarparak durmuştu.

Serkan ayağa kalkıp kafasını salladığında kendine geldi. Diğer vampir ise yanındaki arkadaşının öldüğüne üzülmüştü, öylece ona bakıyordu. Serkan ayağa kalkıp hırladığında ise vampirde ayağa kalktı intikam için.

Daha sonra ikiside birbirine koşup girdiler. Serkan vampiri altına almış bir yandan ısırmaya çalışıyor, diğer yandan ise yüzüne pençeler atıyordu.

Serkan fırsatını bulup vampirin ellerine bastı koca ayaklarıyla. Vampir artık kıpırdayamaz olmuştu. Tam ısıracağı sırada üç el silah sesi onu durdurmuştu.

Vampir kafasını çevirip baktığında Açelya'nın Serkan'ı hedef aldığını gördü. Yani bu havaya ateş uyarısı değildi.

Serkan'ın canı kesildikten sonra vampirin üzerinden inip bir kenara çekildi bir kaç adım. Vampir hemen ayağa kalkıp kaçmıştı, Açelya ise arkasından ateş etmişti ama o çoktan gitmişti.

Daha sonra silahını tekrar kurt adama doğrulttu. Tam belinden telsizi alıp merkeze haber vereceği sırada Serkan daha fazla ayakta kalmaya dayanamadı. Kendini yere bıraktı. Açelya'yı durduran şey ise yere düşer düşmez tüylerinin dökülmesiydi.

Çok geçmeden Serkan normal insan haline dönmüştü. Üzerinde dönüşüm sağladığı için kıyafet yoktu. Ama altında dizinden yırtılmış bir şort vardı. Açelya insan dönüşüm sağlayan kurdu gördüğünde şaşkınlıktan baka kaldı.

Hele ki bunun Serkan olduğunu görünce gözleri fal taşı gibi açıldı.

Serkan kendini ağaca yaslayıp karnındaki iki kurşun izinden birine koydu elini. Üçünkü kurşun ise göğsünde kalp hizasındaydı.

Açelya silahı beline koyup hemen Serkan'a doğru koştu. Yanına gelip diz çöktü, göz yaşları içerisinde. " Serkan hayır. Bu nasıl olabilir!" Serkan gülümsediğinde dudağının kenarından kan süzüldü. " Sana söyleyemezdim Açelya. Biz yaşayan ölüleriz. Biz insanlığın koruyucusuyuz." Açelya her şeyi anladığında çok geçti.

Gözlerinden yaşlar süzülüyor ayağa kalkıp iki eliyle başını sıkıştırıyordu pişmanlıktan. Resmen şu anda Serkan'ın ölüşünü izliyordu. Bir süre sonra Serkan bir yere odakalanıp kaldı. Artık hareket etmiyor nefes almıyordu.

Açelya ağlayarak daha çok geriye gitti. Ormanın içinden dört tane kurt adam gelmişti. Açelya onları izlemeye başladı. Dördüde aynı anda Serkan'a doğru koştu. Yanlarına geldiklerinde ise inanılmaz hızlı bir şekilde insana dönüştüler.

Bunlar Yasemin, Sema, Melisa ve Can'dı. Yasemin ağlayarak Serkan'ın yanına oturdu. " Serkan hayır. Nolur gitme Serkan." Diye seslendiler ama hareket yoktu. Melisa etrafına bakındı, hiç bir araba yoktu. Devrilmiş polis arabası hariç.

Melisa hemen arabanın yanına geldi. Kapılarından ittirerek polis arabasını düzetlemeye çalışıyordu. Birden kolay bir şekilde düzeldi, yanına dönüp baktığında İsa gelmişti. Serkan'ın yannına ise Alev.

İsa ve Melisa arabanın arkasından ittirerek yola çıkarmaya çalışıyordu.

Alev yanına gelip karşısına diz çöktü. Ellerini kalbinin üzerine koydu. Ağlayarak yüzüne baktı. " Sana o kadar güzel gülümseme demiştim. Bak şimdi ne oldu!" Diyip Serkan'a sarıldı.

İsa ve Melisa polis arabasını yola çıkardılar. İsa cebinden hemen telefonu çıkardı. Kuddusi'yi aramaya başladı. Bir kaç çalmadan sonra telefonu açtı. " Abi ne olur abi yardım et. Serkan çok ağır yaralandı, nefes almıyor, kıpırdamıyor yardım et abi." Kuddusi telaşlı bir şekilde. " Tamam. Ameliyatına ben giricem. Hemen hastaneye getir." İsa kafasını sallayarak. " Tamam abi hemen getiriyorum." Dedi. Melisa Açelya'ya baktı. " Hey polis. Hemen bin şu arabaya." Dedi. Açelya hemen arabaya koşturdu.

İsa Serkan'ın yanına geldi hızla. Kucağına alıp arabaya doğru ilerledi. Hemen arka kapısını açtılar. İsa arabaya bindi ortalı bir şekilde. Serkan'ın baş kısmına Yasemin binip dizinin üzerine aldı. Ayaklarının olduğu yere ise Melisa bindi.

Can ise arabanın karşısına bindi. Sema arabanın yanına geldi. Kırık camdan içeri baktı. " Siz önden arabayla gidin. Biz Alev ve Demir'le arkadan geliriz. Arabaya doluşup dikkat çekmeyelim şimdi." Yasemin kafasını salladı.

Açelya ise konuşma sonunda gaza basıp yola çıktı. Can yanında araba kullanan Açelya'ya baktı. " Nasıl oldu?" Açelya gözü yaşlı bir şekilde. " Ben Serkan ve iki adama rastladım. Yani hızlı koşan adamlar." Melisa arkadan müdahele etti. " Vampir canım onlar." Açelya ondan sonra konuşmasına devam etti. " Hızlanıp onlara yetişmem lazımdı. Yani onları yakalamam. Araba toprak yola dayanamadı kaydı. Karşımda koşan Serkan'a çarptım. O da önündeki vampirlere. Daha sonra aşağı yuvarlandık hepimiz."

Melisa sürücü koltuğu ve kapı arasından baktı. " Ulan bu yaralanma takla yüzünden mi oldu!" Açelya o anı aklına getirdikçe daha çok ağlamaya başladı.
" Hayır. Ben onun Serkan olduğunu bilmiyordum." Dediği anda Melisa arkadan omzundan tuttu.

Açelya ise acı içinde direksiyona vurup bağırdı. Yasemin Melisa'nın kolunu çekmesini sağladı. " Çek lan elini. Şimdi kaza yaptırıp hepimizi öldürteceksin." Melisa sinirli bir şekilde arkasına yaslandı. Yasemin ise konuşmasına devam etti. " Hesabını sonra keseriz." Dedi. Bunu duyan İsa dönüp Yasemin'e baktı.

Hastaneye gelmişlerdi. Hemen arabadan iner inmez Kuddusi yanındaki çalışanlarıyla sedye ile gelmişti. İsa hemen arabadan inip sedyeye koydu Serkan'ı.

Çalışanlar hemen sedyeyi hastanenin içine acile götürmeye başladılar. Açelya, Yasemin, İsa, Can ve Melisa arkasından koşturmaktaydı. Onlar asansöre binip yukarı çıkmaya başladıklarında kapıdan, Sema, Alev ve Demir girmişti. Hemen hastanenin merdivenlerine yöneldiler.

Serkan acile girmiş ameliyat başlamıştı. Serkan'ın ameliyatına Kuddusi girmişti. Herkes gelmiş haber bekliyordu. Hatta Buse, Gürkan ve Sude bile gelmişti. Herkesin gözü yaşlı bir haber beklemekteydiler.

Açelya ise herkesten uzakta pişmanlığını yaşamaya devam ediyordu. Telefonu çalıyor hiç birine bakmıyordu. Kendisini eğitiminde yardım edip buralara getiren kişiyi kendi eliyle vurmuştu. Belkide öldürmüştü. Açelya için kafayı yemek elde bile değildi.

Çok zor sakin duruyor ne yapacağını bilemiyordu. Tek korkusu doktorun dışarı çıkıp kafasını iki yana sallaması olurdu. Bir kenara oturup öylece bekliyordu.

Melisa herkesin içinde Açelya'ya bakıyor onu öldürmek istiyordu. Ama onu durduran annesi babası ve en önemlisi Yasemin vardı. Onlar varken bir şey yapamazdı.

Ama şu anda öyle bir şey yapamazdı. Düşünmesi gereken tek kişi Serkan olmak zorundaydı.

Karanlık Savaş Where stories live. Discover now