/40/ Amansız Hastalık

5 3 0
                                    

Mustafa sınırdan mağraya gelmişti. Annesinin yatağında ölmüş gibi yattığını gördü. Hemen yanına gelip diz çöktü. Başını okşayıp annesine seslendi.

" Anne neyin var?" Dedi. Adamlar içeri girip Mustafa'nın yanına geldi. Adamların geldiğini fark eden Mustafa ayağa kalktı. Adamlara dönüp öfkeyle baktı.

" Anneme ne oldu lan?" Adamlar birbirine baktı.

" Geldiğinde yorgun düştü. Ağzından çıkan son kelime ben iyiyim oldu."

" Anneme bakmaya geldim. Geri gitmem gerekiyor. Anneme çok iyi bakın yoksa sizi öldürürüm." Dedi. Adamlar kafasını salladı. Mustafa veda etmek için annesine dönüp anlından öptü.

Daha sonra hızlı adımlarla mağradan çıktı.

Adamlar Mustafa'nın çıktığından emin olduktan sonra, birbirlerine bakıp pis bir şekilde gülümsediler. Daha sonra tekrar Ebru'nun yanına yaklaşıp dibine sokulmaya başladılar.

Ebru'nun bilinci açıktı ama gözlerini açamıyor, vicudunu kıpırdatamıyordu.

Alev evinin önüne oturmuş sırtını evine dayamıştı. Önüne bir ateş yakmış öylece dalmış gitmişti. Etrafında fazla adam yoktu. Tek tük adamlar var oda Alev'in yanındaki adamlardı.

Alev'in görevlendirdiği adam ormanın içindeydi. Arkasında ise yüzlerce kana susamış vampir vardı. Önlerinde ise grup şeklinde duran ceylan, kuş ve diğer başka hayvanlar vardı.

İçlerinden biri daha fazla dayanamayıp koşmaya başlamıştı. Alev'in görevlendirdiği adam birden kolundan tuttu. Gözlerinin içine bakıp kızdı.

" Eğer aç kalmak istemiyorsan bu işi takımla yapman gerekiyor. Şimdi geç yerine." Deyip geri iteledi. Adam hemen yerine geçip beklemeye başladı. Başlarındaki adam her şey hazır olduktan sonra, arkasındakilere döndü.

" Şimdi koşun hadi." Deyip itekledi. Bir kaç kişi koşmaya başlayınca diğerleride arkasından koştu. Çalıların arasından çıkıp yakalanabilecek hayvanları yakaladılar. Bağzıları elinden kaçırdı, ama çoğu kişi tutmuştu.

Hemen yere yatırıp kanını içmeye başladılar. Yakalayamayanlar ise yakalayanların yanına gelip içmeye başladılar. Baştaki adam sağlıklı bir şekilde beslendiklerini görünce mutlu oldu.

Gülümseyip karşısındaki yüzlerce kişiye baktı.

Yasemin ve diğerleri sohbet edip gülerken Serkan suratsız bir şekilde yere bakmaktaydı.

Aklına Aysu'nun canını verirkenki çığlığı geldi. Aynı çığlığı kendisi atmıştı. Kafasını kaldırıp annesine baktı.

" Teyzemi gömmek istiyorum." Dedi. Herkes bir anda susup Serkan'a baktılar. O anda Serkan'ın suratsız olduğunu fark etmişlerdi.

Serkan'ın söylediği cümle yanındakilerin mutluluğunu silip atmıştı. Sema Serkan'a baktı.

" Serkan emin misin? Belki başka bir yolu vardır." Serkan keskin bakışlarıyla Sema'ya döndü.

" Eminim. Artık kimsenin kimse için canını vermesini istemiyorum." Dedi. Hiç kimse bir şey demdi.

O sırada okuldan gelen Gürkan ve diğerleri gelmişti. İçeri girdiklerinde gayet mutluydular. Serkan'ın o halde olduğunu görünce onlarında suratı asıldı.

Serkan kafasını kaldırıp Gürkan ve Demir'e baktı.

" Teyzemin tabutunu getirin." Dedi. Hiç bir şey anlamayan Gürkan ve Demir önce birbirlerine baktılar. Daha sonra Gürkan ne yapacağını merak etti.

Karanlık Savaş Where stories live. Discover now