/48/ Savaş'ın Serveti

5 3 0
                                    

Melisa Serkan'ı Savaş'ın evine getirmişti. Hava tamamen kararmış, Serkan, Melisa ve Kara arabanın içinde oturmaktaydılar. Serkan inmek için hazırlanırken Kara arkadan Serkan'a baktı.

" Yardımcılarım seninle beraber gelecek haberin olsun. İçinden elektrik çarpmış gibi bir his gelirse telaşlanma veya belli etme." Dedi. Serkan dikiz aynasından Kara'ya baktı.

" Seninle tanıştığımdan beri o his kaybolmuyor ki zaten, alıştım." Dedi. Kara önüne dönüp gülümsemeye başladı. Serkan ineceği sırada Melisa kafasını çevirip Serkan'a baktı.

" Yemek bitene kadar biz buradayız. Seni buradan alacağaz." Dedi. Serkan kafasını sallayıp arabadan indi. Karanlığın içinden yürüyerek malikanenin kapısına ilerledi.

Kapıda bir kaç vampir nöbetçi vardı. Serkan'ın geldiğini görünce Serkan'a odaklanıp beklemeye başladılar.

Serkan kapının önüne geldiğinde kapıyı açıp öylece kırmızı gözlerini Serkan'a dikti. Serkan yanlarından geçerken onlara bakış attı ama gözleri mavi yanıp söndü.

Yanlarından geçtikten sonra gülümsemeye başladı. Çünkü o mavi gözden sonra vampirlerin içindeki korkuyu hissetmişti. Dışlarından ne kadar korkmamış gibi hissetselerde içleri titriyordu.

Bahçenin içinden eve doğru devam etti. Kapının önüne geldiğinde ise kapıdada nöbetçiler vardı. Serkan onları takmayıp kapıyı çaldı direk. Hemen saniyeler sonra içeriden hizmetçi bir vampir açtı.

Serkan'ın önünden çekilip salonu işaret etti eliyle. Serkan içeri girip işaret ettiği bölgeye doğru yürüdü. Evin içinde binbir çeşit eşyalar ve süslemeler vardı. Pahalı eşya ve bir kaç tablo.

Serkan salona giriş yaptığında uzun ve geniş bir yemek masasında, Savaş oturmuş gülümseyerek bakmaktaydı. Serkan salon kapısında beklerken Savaş ayağa kalkıp kollarını açtı.

" Hoş geldin İsa oğlu Serkan." Dedi. Serkan masaya yaklaştı. Savaş oturacağı yeri gösterdi. Serkan Savaş'ı beklemeden kendisi oturdu. Ardından Savaş oturdu.

El hareketiyle hizmetçiler içeri girip masayı donaltmaya başladılar. Serkan'ın önüne pişmiş yemekler, Savaş'ın önüne kan içinde yüzen yemekler vardı. Bütün yemekler yerleştirdildikten sonra, Savaş'ın kadehine kan dolduruldu.

Serkan'ın kadehine ise şarap dolduruldu. Serkan'ın hizmetçisi şarabını doldururken göz ucuyla bakmaktaydı. Serkan baktığını fark edince oda hizmetçiye baktı.

Her şey tamam olduktan sonra hizmetçiler ayak altından çekildi. Savaş gülümseyerek Serkan'a bakmaktaydı. Çünkü Serkan hala hizmetçinin arkasından bakıyordu.

" Odayı hazırlatmamı ister misin?" Dedi Savaş. Serkan önüne dönüp Savaş'a baktı.

" Hayır." Dedi. Serkan için o hizmetçi bir şey söyleyecek gibi bakıyordu. Anlamlı bakışları aklını karıştırmıştı. Savaş yemekleri yemesi için Serkan'ı buyur etti.

" Lütfen başla dostum." Dedi. Serkan eline çatalı kaşığı alıp önüne konulan yemekleri yemeye başladı. Savaş kan dolu kadehi içtikten sonra Serkan'a bakmaya başladı.

" Seni buraya neden istediğimi az çok tahmin etmiş olmalısın Serkan." Dedi. Serkan ağzındaki yemeğini yedikten sonra Savaş'a baktı.

" Tahminlerimin arasında sadece savaş var. Nedense bu savaş konusunda seni sahada göremedim. En azından babanın adamları sahadaydı, şimdi onlarda yok."

Karanlık Savaş Where stories live. Discover now