21. Bölüm: Hayal Kırıklığı

233 15 6
                                    

Merhaba, nasılsınız canlarım?

Ramazan Bayramınız Kutlu Olsun!

Daha fazla uzatmadan bölüme geçelim.

________

Tırnaklarım derime derin bir iz bırakırken geçmişin çocuğu bugün o eve, hayatını mahbeden adamla ilk adımını atmıştı. Boynuna dolanan parmaklar onu nefessiz bırakırken, karşımda duran adama nefret ve büyük bir acıyla baktım. Annemi alan adam tam karşımda duruyor ve siyah gözlerini yüzümün her karesinde gezdiriyordu.

Bu sertçe yutkunmama neden olurken geriye bir adım atmamak için kendimi zar tuttum. Onun gözleri beni değil, Azra Karan'ı karşısında görmüş gibi bakıyordu.

Ne söyleyeceğimi bilmiyordum ki neden burada olduğumu da bilmiyordum. Babamın bana mesaj attığını zannederek buraya gelmiştim ama şu an karşımda o duruyordu. Dudaklarındaki alaylı sırıtış bütün zihnimi yerle bir ederken gözlerinin içine az önce acıyla bakan kız gitmiş, öfkesine yenik düşmüş başka bir kız gelmişti.

Geriye doğru bir adım atıp bana eliyle içeriyi gösterdi.

"Hoş geldin Yosun, lütfen içeriye gir"

Sesindeki anlamsız duygularla ona bir şey demeden içeriye girdim. Göğsüme batan iğneler hole girmemle gözlerimi yaşartırken karşımdaki aynaya baktım. Hemen arkamda kapıya yaslanmıştı. Bu görüntü aklıma annemin olduğu geceyi aklıma getirirken sertçe yutkundum. Onu aynadan görmüştüm ama tek fark, yaslandığı kapının arkasında oluşuydu. Ama şimdi ikimizde aynı aynaya bakıyor ve aynı salonun içinde annemin hayatını kaybettiği zemine basıyorduk.

Bu bile canımı en derinden acıtırken bu gece olacakları düşünmek istemiyorum. Babamın olacağını zannederken bu adamın çıkması oyun değilde neydi? Elim istemsizce belime gittiğinde hissettiğim sert metalle gözlerimi aynadan çekip ona doğru döndüm. Kendini pervazdan ayırıp yanıma doğru yürürmeye başladı. Gözleri bütün bedenimi süzerken belimdeki metali sıkıca sıktım.

Karşımdaki koltuğa otururken eliyle hemen çapraz çaprazındaki koltuğu işaret etti. Derin bir nefes vererek koltuğa oturdum.

"Şimdi aklında neden burada olduğunu sorup kendini bitiriyorsun-" Sözünü yarıda keserek konuştum.

"Böyle bir seyi size düşündüren nedir? Benim şu an tek düşündüğüm şey sizin benim evimde ne işiniz olduğunuz. Biliyorsunuz, burası benim evim ve ben istediğim zaman evime gelebilirim"

Tutsak                                                              (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin