28. Bölüm: Geç Kalınmış Veda

172 10 6
                                    

Şimdiye denk asla kendimi öldürmek gibi bir düşünceye kapılmamıştım. Tabii denemiş ve daha sonra pişman olmuştum orası ayrıydı. Ama şu an pişmanlık bile hissetmeyecek kadar ölmek ya da yerin yedi kat altına girmek istiyordum.

Sevdiğiniz adamla uygunsuz bir şekilde abiniz tarafından basılsanız ne yapar ya da ne tepki verirdiniz? Sorusuna eminim ölmek cevabını verirdim. Ki böyle bir soru sorulması için insanların şu an benim yaşadığım duruma düşmesi gerekirdi.

Ares iri gri gözlerini bir benim bir Çağrı'nın üzerinde gezdirirken masanın altına saklanmak istiyordum.

"Yeter lan, yarım saattir durmuş bizi izliyorsun"

Çağrı'nın sinirli sesi ile kendine gelmiş ve sinirle ona dönmüştü. İkiside kendi derdindeydi.

"Daha çok seni izliyorum" Dedi Ares toplantı masasının yaklaşırken.

"Neden hoşuna giden bir şey mi var ben de?" Bu ikisi ne saçmalıyordu?

"Evet yıllardır fark etmedim ve sanırım seni kız kardeşime kaptırdım" Gözlerim irice açılırken anlamayarak kaşlarımı cattım.

"Ne diyorsun lan?"

Ares oturduğu sandalyede sırtını arkaya yaslarken Çağrı anlamayarak düz bir şekilde ona bakmaya devam etti.

"Ne mi diyorum, seni kaçırdım diyorum"

Başımı yana yatırarak baktım.

"Ares ne saçmalıyorsun sen?" Diye sordum daha fazla dayanamayarak. Aksi halde düşünerek bir çok soru işareti ekleyecektim zihnimde.

"Tabii buldun zengin, yakışıklı bebek gibi adamı, kimse kapmadan kapayım dedin"

"Allah aşkına iyi misin sen, ne diyorsun oğlum?"

"Ah Çağrı, belki başka bir evrende en güzel haliyle"

"Oha!" Diye bağırdım cümlesini bitirdikten sonra. Çağrı şaşkın ve korkuyla ona bakarken, ben onun aksine şoka girmiştim. Ares, Çağrı'ya..

"Geri zekalılar!" Gür kahkahası kulaklarıma dolduğunda ona baktım.

Şaşkınlıkla ona bakarken Çağrı'nın sinirle mırıldandığını işittim. Bizimle dalga geçiyordu. Salak gibi onu ciddiye almıştım, ki sadece onu ciddiye alan ben değildim. Kahkahasını zorlukla durdurduktan sonra başını bana doğru çevirdi. 

"Gel yanıma"

Deli gibi utanıyor olsam da yanına doğru yürüdüm. Ayağıyla karşısındaki sandalyeyi çevirerek oturmam için işaret verdi. Karşısına geçerek oturdum. Çağrı odanın diğer ucundaki koltuğa kendini bırakırken sinirli bakışları bir an olsun Ares'in üzerinden ayrılmıyordu.

Tutsak                                                              (Tamamlandı)Where stories live. Discover now