AK/63

16.3K 1K 209
                                    

Selamlar

Okumaya başlamadan belirteyim; bölüm Yade'nin ağzından olacak. Sanırım Yade'nin bakış açısından ilk defa okuyacağız, emin değilim.

Baştan söyleyeyim bu bölümde kısa olacak. Konuyu ele aldıktan sonra bitecek.

Sonra ki bölümler uzun olacak.

Hepinize iyi okumalar.

...

"Ünlü oyuncunun sözleri şok etti."

Elimde ki magazin dergisinde bulunan kocaman başlığın altına yerleştirilmiş oyuncuya baktım. Ardından yanında ki küçük harflerle yazılmış açıklamayı okudum.

"Kız arkadaşının doğum gününden ayrılırken kameralara yakalanan oyuncunun sözleri 'kardeşim izinsiz çekmeyin oldu!"

Okuduğum şeyle göz devirdim. Magazin dergisini kapatıp yatağıma doğru fırlatırken kendi kendime mırıldandım. "Aman ne şok ama."

Uyandığımdan beri boş boş oturmaktan sıkışmıştım. Belki oyalanırım diye elime aldığım dergide fıs çıkmıştı. Okul da tatildi. Hiç bir şey yapmamaktan öleyim ben bari!

Sıkıntıyla koltuğumdan kalktım. Odamdan çıkıp evin mutfağına doğru yöneldim. Kendime kahve yapma kararı almıştım. Aslında bu yoktu, bir anda almıştım.

Mutfağa girip cezveye bir fincanlık su ve kahveyi ekledim. Daha sonra ocağa koyup kısık ateşte dibini açtım. Çünkü her zaman kahveyi taşırırdım. En azından kısık ateşte hemen pişmiyordu. Çalan zille anlık olarak dikkatim dağıldı.

Meraklı bir ifade ile kimin geldiğini düşündüm. Annem hala işteydi. Babam bu eve asla gelmez beni görmek istediğinde dışarıya çağırırdı. O zaman tek bir kişi kaldı. Gece gelmişti!

Evde yalnız olduğumu ne zaman söylersem atlar gelirdi zaten. Yüzüme gelen neşeyle koştura koştura kapıya gittim. Sıkılmaya bir son verme zamanıydı!
Tek nefes kapıya ulaşıp gülümseyerek kapıyı açtım. Tam Gece diyerek sevinç çığlığı atacaktım ki karşımda gördüğüm kişiyle dona kaldım.

Bu Gece değildi.

Gelen kişi Karan'dı.

Şoka girmiş bir şekilde ona baktım. Yüzümde ki gülümseme yavaşça yok oldu. Koştuğum için hızlanmış kalbimin sesi daha da duyulur hale geldi sanki.

"Yade?"

Kısık bir sesle ismimi sarf etmesi beni kendime getirdi. Hafifçe başımı iki yana salladım dona kalan beynimi çalıştırmak adına. Sonrasında omuzlarımdan düşmüş bol, sütlü kahve hırkamı çekeleyerek açılmış omzumu kapadım.

"Karan?"

Ve kendimi hiç kasmadan içimden nasıl geliyorsa o şekilde bir ses tonuyla konuştum. Çıkan ses ve tavırlarım oldukça ciddiydi. Zaten o da ciddiyetle duruyordu kapımda. Konuşmadan önce boğazını temizledi. Ardından yarım yamalak bir şekilde "konuşabilir miyiz biraz" diye sordu.

Ne diyeceğimi bilememiştim. Onu karşımda görmeyi hiç beklemiyordum. Son günlerde olan gelişmelerden az çok haberim vardı ama günlerdir her hangi bir iletişimimiz olmamıştı. Bu yüzden bir anda onu görmek beni şaşırtmıştı.

"Yani, olur" dedikten sonra ani bir düşünce ile "şu çardağa geçelim" dedim aynı zamanda elimle kast ettiğim bahçemizde ki küçük çardağı gösterirken. Kafasını salladı hızla. Ve kapının önünden çekilerek gösterdiğim yere doğru ilerlemeye başladı. Ayağıma bir terlik geçirdim ve peşinden ilerledim.

Abimin Kankası || TextingWhere stories live. Discover now