Abimin Kankası || Texting

AK/40

Selam.

Şu an bölümü yazmaya başladım. Daha bugün yeni bölüm attım ama şimdi diğer yeni bölüme başlıyorum. İnş erken biter çok geçmeden bölümü atarım. Ne dedim ben?

Ve bunu yazarken daha yarışmayı yapmadım. Yarışmayı yarın yapıcam ve kazanan büyük ihtimalle ikinci ödülü seçecek ve ben çok heyecanlıyım. Neyse tm

Bölümü medyadaki şarkıyla yazdım sizde belirttiğim yerden sonra açın bari ndjdjdkdk

Neyse iyi okumalar.

...

Tolga: Selam :)

Tolga: Nasılsın?

Titreten telefonumun ardından bakışlarımı karşımda ki Ateş'den çekip telefonu açtım. Gelen mesajları görünce hafifçe çattığım kaşlarım düzeldi. Tolga'nın yazması biraz garibime gitmişti.

G: Selam

G: İyiyim sen?

Telefonu bırakacakken mesajı görmüş olmasıyla duraksadım. Zaten Ateş'le son konuşmamız onun söyledikleri olmuştu. O sözlerden sonra susmayı tercih etmişti.

Tolga: İyiyim

Tolga: Gece benim sana bir şey söylemem gerek

Kaşlarım tekrar çatılırken cevap yazmak yerine beklemeye karar verdim. O bir kaç kez yazıp silerken ben arada bir Ateş'e bakıyordum. Bazen etrafı bazense beni incelerken yakalıyordum. Elimdeki telefon titreyince onda ki bakışlarımı ekrana indirdim.

Tolga: Bu gün müsaitsen görüşebilir miyiz?

G: Bu gün pek müsait değilim. Yarın olsa?

Bu günü Yade ile geçirecek ve Karan'ı çekiştirecektik. Bizde kalacaktı ve onları zorla öpüştürecektim.

O yüzden bu gün buluşmamız pek mümkün görünmüyordu. Ayrıca neden buluşmak istiyordu ki?

Tolga: Ben yarın Amerika'ya dönüyorum

Tolga: O yüzden yarın olması imkansız

Kaş çata çata anlımın ortası bu yaşımda kırışacaktı.

G: Tamam peki

G: Ama neden buluşmak istiyorsun

Tolga: Seninle senin hakkında konuşmalıyım

Tolga: Ve benim hakkımda

Hayır!

Hayır, hayır, hayır!

"Hayır!"

İstemsizce bağırdığımda hızla etrafıma bakındım. Bir kaç kişi bana bakınca başımı öne eğip gözlerimi Ateş'e diktim. O da bana bakıyordu. Bakmakla kalmayıp "ne oldu?" diye sorunca bakışlarımı kaçırdım.

G: Anladım. Bir kaç saat sonra müsaitim

G: Ben seni arayacağım

G: Görüşürüz

Hızla bir şeyler yazıp telefonu kilitledim ve masaya bıraktım. Ateş'in hala meraklı gözlerle bana bakması bir yana ben ne diyeceğimi bile bilmiyordum.

"Gece ne oldu?"

Bir kez daha sorunca endişeli bakışlarımı onun üzerinden çektim.

"Bak ben bu bakışları tanıyorum. O çocuk seni rahatsız ettiğinde de böyle bakıyordun? Ne oldu? Yine biri seni rahatsız mı ediyor?"